
01 Aralık 2025 Pazartesi

Tercüman Gazetesi

EVLİLİKTE YALAN: GERÇEĞİ DEĞİL, İLETİŞİMİ KAYBETMENİN SESSİZ ÇIĞLIĞI

ZÜLFÜ YARE DOKUNMAK: YİTİRDİKLERİMİZ

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

KUŞLAR YAĞMURDA DA UÇAR

DURUŞ

İNSANLARA RAĞMEN, İNSANLIK İÇİN

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

BİR DAMLA KAN, BİN BİR ENDİŞE

Bilgi ve Adalet

KADINIM HAKLARIM VAR

AYNADAKİ LEKE

KAN BAĞIŞI: BİR YAŞAMIN KIRILMA NOKTASINDAKİ KÜÇÜK BİR MUCİZEDİR

SALEBE’NİN HİKÂYESİNİ BİLİYOR MUSUNUZ?

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

FATİH'İN VE ATATÜRK'ÜN İZİN VERMEDİĞİ PAPA'YA NEDEN İZİN VERİLİYOR?

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

BU DÖNER BAŞKA DÖNER… KİME DÖNER?

ÜÇ SIFIRIN ADALETİ, BİR İNSANIN VİCDANI: Prof. Dr. Ayten Erdoğan Meselesi

YOK DEVE

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ADIM ADIM İLERLİYOR KÖTÜLÜK

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

DİNDARLIK VE AYDINLIK

EĞİTİMDE SOSYAL ADALET

HAK ARAMAK HAKKIMIZ MI?

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

GÖNÜLLERİN ANAHTARI; EMPATİ

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

Sıcak bir yaz günüydü. Turizm acentemiz o dönemin evvelinde patlayan bombalar, düşürülen uçak, neredeyse tüm yabancı ülkelerle olan krizden en az etkilenip iş yapmak adına neredeyse tüm tesettür otelleriyle anlaşmış ve adı bilindik turizm şirketleri dahi bizim üzerimizden otel rezervasyonu yapar hale gelmişti. Çalıştığımız zincir otel grubunun Bodrumdaki tesislerindeki problemi çözmek için bulunuyordum. Akşam yemeği yenilmiş, bazı misafirlerle beraber havuz başında oturmuş, sohbet ediyorduk. Oteldeki çoğu kişi “komutan” olarak sesleniyordu. F&B personelinden birisi koşarak gelip
-Komutan darbe mi oldu, dedi.
Şaşırdım ve komik geldi o an. Ne darbesi dedim, böyle darbe mi olur? dedim. Televizyonda haberlerde söylendiğini duyunca koşarak lobiye ve tv salonuna girdik. Neredeyse tüm tv kanalları yayındaydı ve canlı canlı o zamanki adıyla Boğaz Köprüsünün nasıl trafiğe kapatılmaya çalışıldığını veriyorlardı. Telefonum çaldı, İstanbul’daki arkadaşlarım uçakla bodruma geleceklerdi. “abi havalimanı kapatılmış, biz burada kaldık gelemiyoruz” diyorlardı. Televizyonlar yayında… Telefonlar çalışıyor… Böyle darbe mi olur?
Yakınlarımı aramak geldi aklıma, önce İzmir de Jandarma da kritik bir görevde bulunan yakınımı aradım. Orada her şeyin normal olduğunu, kendilerinin iyi olduğunu söyledi. Diğer bir yakınım Ağrı Eleşkirt’teydi. Durumun oldukça kötü olduğunu şuan mevzide olduklarını söyledi. Bu nasıl işti yahu. Böyle darbe mi olur, sorusunu kendi kendime defalarca kez soruyordum. Ankara’da bulunan tanıdıklarımı aramaya yeltendiysem de başarılı olamadım, konuşamadık.
Öyle tuhaf bir yerdeydim ki, etrafımdaki insanların pek çoğu heyecan içinde, sevincini gizlemeye çalışıyor, diğer pek çoğu ise kara kara düşünüyordu. SMS geldi. Normalde SMS geldiğinde hiç ilgimi çekmez, bakmam bile. AK Parti Ankara İl Başkanlığındandı. O an fark ettim ki öğlen saat 15 den beri AK Parti Ankara il başkanlığından bana ve listelerinde ne kadar kişi varsa hepsine mesaj göndermişler. Bazısında bu gün birlik ve beraberlik günü olduğu, bazısında Ankara için parti ile ilgili toplantıların gerçekleştirileceği vs. yazıyordu. Bu adamlar saat 15ten beri niye bu kadar çok mesaj göndermişler demeye kalmadan, Cumhurbaşkanının Haber Türk Tv de görüntülü konuşması yayınlanmaya başlandı. Böyle darbe mi olur?
Cumhurbaşkanımızın sokağa çıkın çağrısına otel müşterilerinin yarısı haydi bizler de çıkalım, ne duruyoruz derken, diğer yarısı sokağa çıkma yasağı var, otelde bekleyelim diyorlardı. Yarısı bu gün birlik günü, demokrasimize sahip çıkma günü diye bağırırken, diğer yarısı kanunlara ve yasaklara uymamız gerektiğini, zaten bodrumda böyle şeylerin olmayacağını söylüyorlardı. Yarısı darbeye maruz kalan iktidarı destekliyorlardı, diğer yarısı darbe yapanları. Malum tesettür otel olunca başka bir alternatif kalmıyor.
Oysa zamanında ülkemizi yönetenlerin ne kadar çok alternatif vardı.
Dün Fethullah Gülen teröristini öve öve yerlere göklere sığdıramayanlar makam ve mevki sahibi oluyorlardı. Sadece makam ve mevki olsa iyi, aynı zamanda iş hayatlarında sınırsız tolerans ve ticari faydalar kazanmaktaydı. Zamanında öve öve makam sahibi olanlar, bugün aynı kişiye söve söve makam sahibi olmaya devam ettiler, ediyorlar.
Peki, darbe girişimi dedikleri olay 15 Temmuz günü başlayıp, 16 Temmuz günü bastırılan bir kalkışma mıydı? Daha öncesi yok mu?
Asıl darbeye maruz kalanlardan birisi olarak, CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın 1 Ocak 2005-7 Mart 2013 tarihleri arasında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) kendi isteğiyle emekli olan ve istifa eden subay ve astsubay sayıları ile sözleşme yenilemeyen uzman erbaş sayısının açıklanmasını gen soru ile istemişti. Doğru ya, bu kadar millet neden askeriyeden ayrılıyor, sebepleri bir araştırılsındı. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ”1 Ocak-2005-7 Mart 2013 tarihleri arasında TSK’dan kendi isteğiyle emekli olan veya istifa eden subay sayısı 8 bin 349, astsubay sayısı 23 bin 7 ve kendi isteğiyle sözleşme yenilemeyerek ayrılan uzman erbaş sayısı da 13 bin 589’dur” bilgisini verdi. Toplam 44 bin 945 kişi…
8 yıl boyunca Silahlı Kuvvetlerden FETÖ Terör Örgütü üyesi olduğu için hapis cezası alan kaç kişi var? Hatta KHK’lar ile birlikte ordudan ilişiği kesilen kaç kişi var?
Darbeye bu gözle baktığınızda elbette buna böyle darbe mi olur diyemezsiniz. Yukarıdaki rakamlara dikkat ettiyseniz; Ergenekon, Balyoz, Askeri Ajanlık… vb. kumpaslarla hapis yatanları, ihraç edenleri, intihar edenleri sayılarını eklemedim bile. Bundan daha ala darbe mi olur?
8 yıl boyunca FETÖ ile mücadele edildiği hep söyleniyor. Peki, o zamanlar kumpaslara “bağırsaklar temizleniyor” diyenler, “bu davanın savcısı benim” diyenler, darbeye karışmamışlar mıdır? Onlar için siyasi ayağı da incelensin şeklinde önerge verildiğinde, kimler ret oyu veriyor? Kimler neleri açıklamaktan imtina ediyor, korkuyor?
Her birini rahmetle andığımız 251 şehidimiz bu durum karşısında kemikleri sızlamıyor mu? Allah affeder, millet affeder, ama o şehitlerimizin hakları ödenmez, onlar affetmez.
Mehmet Uygar Keleş