A.İhsan NAZLI

A.İhsan NAZLI

16 Temmuz 2024 Salı

SERBEST PİYASA EKONOMİSİ SONLADIRILSIN

SERBEST PİYASA EKONOMİSİ SONLADIRILSIN
0

BEĞENDİM

ABONE OL

14 Temmuz 2003’te, piyasadaki sıkıntılar ve gıdalarda yaşanan fiyat değişiklikleri üzerine, fiyatların keyfi yükselmesini engellemek amacıyla serbest piyasa ekonomisinin sona erdirilmesi gerektiğini sosyal medyada paylaşmıştık. Bugün görüyoruz ki, serbest piyasa ekonomisi ülkemiz için uygun olmayıp, ranta ve çıkara dayalı bir sistem haline gelmiştir.

Serbest piyasa ekonomisi, insanların piyasadan ucuz ve rekabetçi ürünler alabilmesini sağlamayı amaçlıyordu. Ancak son bir iki yıl içinde, fiyatları artıran ve gıda terörü estiren bir zihniyetin oluştuğunu görüyoruz. Bu durumda ülkemizin serbest piyasa ekonomisinden geri adım atması gerekiyor. Çünkü fırsatçı bir zihniyet, gıda piyasasını ele geçirerek istedikleri gibi hareket ediyor.

Kurumlar sadece şikayetlerle ve ayda yılda bir yaptıkları denetimlerle bu durumu çözmeye çalışıyor, ancak bu yeterli olmuyor. Devletimizin bir an önce serbest piyasa ekonomisini kaldırıp, tüm ürünlerin etiketlerinde son kullanma tarihlerinin yanı sıra sabit fiyat tarifesi basılması gerektiğini düşünüyorum. Ürünler, tüketiciye aynı fiyattan satılmalı ki çıkarcı ve fırsatçıların önüne geçilebilsin.

Devlet yetkililerinin bu konuda acilen tedbir alması gerektiğine inanıyorum.

Saygılarımla,
Tüketici Etik Değerler Federasyonu Genel Başkanı
A. İhsan Nazlı

Devamını Oku

BANKALARIN EMEKLİLERE ÖDEMİŞ OLDUĞU MAAŞ PROMOSYONU DEVLET TARAFINDAN MI ÖDENİYOR?

BANKALARIN EMEKLİLERE ÖDEMİŞ OLDUĞU MAAŞ PROMOSYONU DEVLET TARAFINDAN MI ÖDENİYOR?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Öncelikle bugünkü köşe yazımız tamamen BDDK ve SGK’yı ilgilendiren bir konu olacak. Emeklilere verilen maaş promosyonları ile ilgili bir konu dikkatimi çekmişti, ancak emin olamadığım için bugüne kadar sessiz kalmıştım. Ta ki Sayın Cumhurbaşkanımız emekli promosyonlarını artırıyoruz diyene kadar.

Bundan yaklaşık 9 yıl öncesinde özel bir bankaya maaşımı taşımak için, verdiği 1.200 TL maaş promosyonu için başvurdum. Tabii, o bankaya müracaat için gittiğimde işlemi yapan müşteri hizmetleri bayana sordum: “Siz banka olarak neden bu kadar promosyon veriyorsunuz? Diğer bankalar 750-1000 TL verirken siz neden 1.250 TL promosyon veriyorsunuz?” deyince, işlemi yapan hanımefendi, “750 TL’yi devlet ödüyor, geri kalan parayı ise bankalar olarak bizler müşteri kazanmak için veriyoruz,” deyince şaşırmıştım.

Siz de takdir edersiniz ki, Sayın Cumhurbaşkanımız da geçenlerde TV’lerde emekli maaşı promosyon ücretlerini artırdık deyince, benim aklıma bankadaki müşteri temsilcisinin söylediğinin doğru olabileceği geldi. Oysaki bankalara böyle bir parayı neden devlet ödemek zorunda? Müşteri karşılığında banka devlete para ödemiş olsa daha iyi olmaz mı? Bankaların yıllık cirosuna bakıldığında kârını katlayan bankaları görüyoruz. Bu paralar maaşlara yansımış olsa daha iyi olmaz mı?

Bankalar zaten kredi kartı yıllık aidatlarından, alışveriş komisyonlarından, gecikme faizlerinden, kredi vermelerden, havalelerden vs. birçok gelir elde ediyorlar. Ancak emeklilere gelince cimri davranan hükümetin, bankalara gelince cömert davranması açıkçası bizleri üzmektedir. Bu hususta yetkili birimlerin, bankaların emekli maaşı promosyonlarını ödeyip ödemediği hususunda bilgilendirme yapmasını talep ediyoruz.

Ali İhsan Nazlı
Tüketici Etik Değerleri Federasyonu Genel Başkanı

Devamını Oku

Bankaların Bayram Öncesi Hizmet Sorunları

Bankaların Bayram Öncesi Hizmet Sorunları
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bayram öncesi birçok banka, vatandaşları mağdur etme noktasına geldi. Bu durumu dalga mı geçiyorlar diye mi algılamalıyız bilemedik.

Arife günü tüm illerde, maaşlarını almak ya da bankalardaki paralarını çekmek isteyen vatandaşlar büyük bir sürprizle karşılaştı. Birçok bankanın ATM’leri ya kasıtlı olarak hizmet vermedi ya da gerçekten ATM’lerde paralar bitti. Ancak bu, kabul edilebilir bir mazeret olamaz. Bankalar, bu tür yoğun dönemlere hazırlıklı olmak zorundadır.

Sosyal medya paylaşımlarımızın ardından birçok platformda tepkiler çığ gibi büyüdü. TÜKONFED olarak üyesi olduğumuz Tüketici Etik Değerler Federasyonu, bu durumu sosyal medya aracılığıyla duyurduktan kısa bir süre sonra, bir banka Twitter üzerinden “en kısa sürede sorunun giderileceğini” belirtti. Birçok ATM’de sorun geç de olsa çözüldü ve vatandaşlar uzun kuyruklar sonucunda paralarına ulaşabildi.

Bu durum, akıllara iki önemli soruyu getiriyor:

  1. Bayramın uzun olmasını fırsat bilerek, bankalar ne kadar az para verip paraları repo ile mi değerlendirmek istiyor?
  2. ATM’lerden para çekemeyen vatandaşlar, ihtiyaçlarını karşılamak için döviz veya altınlarını bozdurmaya mı teşvik ediliyor?

Biz her daim söylüyoruz: Bu ülkede denetimler ve şikayet mekanizmaları olmadan, hak ve hukuk çerçevesinde düzen sağlanamaz. BDDK’nın bu hususta denetimlerin ne derece sağlıklı yapıldığını halka açıklaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu tür olayların tekrarlanmaması için BDDK’nın acil tedbirler alması şarttır.

Bayrama bir gün kala ATM’lerden para çekemeyip mağdur olan vatandaşlar ne yapacak? ATM’ler arasında dolaşan vatandaşlar, sadece 1-2 bankanın ATM’sinde ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Ancak o bankaların ATM’lerinde de para bitince büyük bir hüsran yaşanıyor.

Sağlıcakla kalın.

Ali İhsan Nazlı
Tüketici Etik Değerler Federasyonu Genel Başkanı

Devamını Oku

NASIL BİR İL’DEYİZ Kİ HALA MAAŞLARI ÖDENMEYEN BİR HASTANE VAR?

NASIL BİR İL’DEYİZ Kİ HALA MAAŞLARI ÖDENMEYEN BİR HASTANE VAR?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kütahya ilimizde yap-işlet-devret modeliyle yeni açılan Kütahya Şehir Hastanesi açılalı daha henüz 2-3 ay oldu. Ancak, hastanenin işletmesini yapan özel şirket, ne yazık ki bu güne kadar çalışan personelin maaşlarını ödemedi. Bu durum, gündemimize oturdu.

Maaşlarını alamama nedeniyle büyük bir mağduriyet yaşayan hastane personeli, haklı olarak iş bırakma eylemi yaparak tepkilerini ortaya koydu. Bu hususta iş bırakmak zorunda kalan ve hala çalışmaya devam eden personel, yasal haklarını aramaktadır. İş bıraksalar, bir daha iş bulamayacakları korkusu ve para alamama endişesi arasında sıkışmış durumdalar. Durmak yok, çalışmaya devam dercesine hareket ediyorlar.

Ancak, devlete ait çalışan veya hizmet veren vekiller, müdürler, memurlar, işçiler ve emekliler maaşlarını düzenli alırken, bu hastane çalışanları belki de ev kiralarını ödeyemiyor, bankadan çektikleri kredileri ödeyemiyor, alışverişlerini kredi kartı veya borçla yapıyor. İki-üç ay kim kimi idare edecek ki? Bankalar borcu bir gün dahi geciktirseniz, hemen gecikme faizi uyguluyor. Bu çalışanların mağduriyeti ne olacak?

Esas konuya gelince, acaba siyasilerden neden ses çıkmıyor? İster vekiller olsun, ister il başkanları olsun, neden sessizler? Ancak bir vekil var ki, Ali Fazıl Kasap Bey’in hakkını yememek lazım. İlimizde sanki başka vekil yokmuş gibi konuyu gündeme taşıyan, mecliste aktaran tek vekil. Peki, diğerleri vekil değil mi dediğinizi duyar gibiyim! Onlar iktidar partisinin vekilleri; belki de bakanlara ve üst mercilere durumu arz edince bir daha ki seçimde gösterilmemek korkusu mu var diye insan düşünmeden edemiyor. İktidar partisi vekilleri, belki de o hastanede çalışanların %90’ı size oy vermiş olabilir mi?

Ayrıca sizler, o mecliste kimleri temsil etmek için seçildiniz? Halkı değil mi? Yoksa sadece kendinizi mi temsil ediyorsunuz? Sayın siyasiler ve vekiller, birazcık silkelenip kendinize gelin artık. Bu maaşlarını alamayanlar ne yer, ne içer, nasıl yaşar diye hiç düşünmediniz mi? Ya da bunların yerinde biz olsaydık ne yapardık demediniz mi?

Tabii ki, bizim toplumda “karnı tok, sırtı pek olmak” deyimi çok doğru. Sizler karnınızı rahatça doyuruyorsunuz, sırtınızı da güzel yerlere dayamışsınız. “Bana ne diğerlerinden” diyerek gördüğünüz veya duyduğunuz bu olaylara sessiz kalmanız hem sizi hem de partinizi bitirir, demedi demeyin. Çünkü bir dahaki seçimlerde yerinizi garanti altına almak istiyorsanız, arkanıza halk desteğini alın derim.

Kalın sağlıcakla değerli okuyucularımız.

Tüketici Etik Değerler Federasyonu Genel Başkanı
Ali İhsan Nazlı

Devamını Oku

BANKA REKLAMLARI SON BULSUN

BANKA REKLAMLARI SON BULSUN
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Televizyonlardaki cazip banka reklamlarına toplum olarak o kadar çok alıştık ki gün geçmiyor televizyon kanallarında banka reklamları olmasın. Oysaki banka reklamlarına verilen fahiş paralar ödeneceğine, halkın yararına olan faizler düşürülse daha etik olmaz mı?

Bankalara elini veren kolunu kaptırıyor maalesef. Bu hususta bankalar biraz inisiyatiflerini kullanarak halkı bir nebze olsun düşünür diyelim. Toplum olarak faiz oranlarının düşürülmesi için devletimizin ne yapması gerekiyorsa yapmasını bekleyelim.

“Tüketicinin zaafını istismar eden banka reklamlarının özendirici olarak gösterilmesine artık ister RTÜK olsun ister BDDK olsun, ister bankaların bağlı olduğu devlet kurumları olsun, bu hususta bir çalışma yapar ve bu tür reklamlara ya sınırlama getirir ya da son verir.”

Halkımız o kadar reklamlara inanıyor ki, çektiği parayı faizsiz ödeyeceğini mi düşünüyor bilinmez; ancak gerçekten, televizyonlarda cazip gösterilen banka reklamları ile tüketicilerimiz maalesef bankalara çekilmektedir.

Birçok ailenin ve yuvanın yıkılmasına sebep olan banka reklamları, gerçekten bu haliyle sağlığa zararlı olan sigara ve içkiden daha tehlikelidir diye düşünüyorum. Ekonomik zorluklar nedeniyle ne yapacağını bilemeyen ve çıkış arayan tüketicilerimiz, olmayan bir kampanyadan dolayı sanki hiç faiz ödemeyecekmiş gibi reklam yapılarak kredi kullanmaya özendirilmektedir.

Cazip reklamlarla yanıltılarak kredi kullananlar, daha sonra aldıkları emekli maaşları veya aylıklarıyla iyice çıkmaza giriyor. Tüketiciyi önemsemeyen ve muhatap kabul etmeyen anlayış nedeniyle mağduriyet daha da büyümektedir.

Reklam için televizyon kanallarına milyarlarca lira para ödeyen bankalar, bunları gider göstererek devlete hem vergi vermekten kurtuluyor hem de ailelerin dağılmasına neden oluyor. Dağılmaya yüz tutan ve dağılan ailelerin borçlarında tüketici lehine yeni bir yapılandırma getirilmesi gerekmektedir.

Tüketiciyi bankalara nasıl çekip kandırabiliriz zihniyetine devlet bir an önce el atmalı; televizyonda banka reklamlarına ya son vermeli ya da sınırlama getirilmelidir. Ayrıca bankalarla ilgili belirli bir sınırlama getirilmelidir diye düşünüyorum.

Sağlığa zararlı olduğu için sigara ve içkiye yasak getirilmesinden memnunluk duyduğumuzu ancak aynı duyarlılığın ailelerin ve yuvaların yıkılmasına neden olan banka reklamlarına da kısıtlama getirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Tüketicinin zaafını kullanan bu satış tekniğine karşı acilen tüketicinin mağduriyetini önleyici gerekli tedbirler alınmalı; RTÜK ve Reklam Kurulu reklamları mercek altına alarak, tüketicilerimize mağduriyet yaşatan reklamlar ve firmalarla ilgili reklamları durdurmalı ve gerekli düzenlemeleri yapmalıdır.

Ali İhsan Nazlı
Tüketici Etik Değerler Federasyonu Genel Başkanı

Devamını Oku

Tercüman Gazetesi Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.