Dr. Tuğtigin Şen

Dr. Tuğtigin Şen

04 Aralık 2025 Perşembe

    DİĞER YAZARLARIMIZ

    BİZ İNSANLAR HEP TAKİP EDİLİYORUZ

    BİZ İNSANLAR HEP TAKİP EDİLİYORUZ
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Dijital takip teknolojileri, her geçen gün etkinliğini artırarak, büyük kitleleri de içine alıp yeni dünya düzeninin şekillenmesinde önemli roller üstlenmektedir. 20 Temmuz 2021 tarihinde gazetelerin birçoğunun ilk sayfasında çıkan bir haber dikkatimizi çekti. Gazetelerin birinci sayfalarında yer alan bu haberde, Uluslararası Af Örgütü ve “Forbidden Stories” ortaklığında, Washington Post, Guardian ve Le Monde gibi 16 medya kuruluşunun yaptığı bir araştırmanın sonuçları duyuruluyordu. Bu araştırmaya göre, İsrailli NSO Group adlı teknoloji şirketinin geliştirdiği “Pegasus” adlı casus yazılım, bazı devletler tarafından gazetecileri, siyasetçileri, iş adamlarını ve diğer insanları gizlice izlemek için kullanılıyordu.

    Bu casus yazılımın, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 50’den fazla ülkede gizlice kullanıldığı ve CNN, The New York Times, Al Jazeera, Le Monde, Bloomberg gibi medya kuruluşlarında çalışanların da aralarında bulunduğu 50 binden fazla insanın telefonlarının izlendiği öne sürülüyordu.

    Haberin devamında, Pegasus adlı casus yazılımın telefonlara nasıl yüklendiği açıklanıyordu. Pegasus, erişilmek istenen telefonun yakınında bulunan kablosuz bir alıcıdan faydalanıyor. iPhone telefonlardaki mesajlaşma uygulamalarındaki güvenlik açıklarından yararlanarak bu casus yazılım yükleniyor. Örneğin, WhatsApp üzerinden telefona erişilebiliyor ve kullanıcının telefonunu açıp açmamasının bir önemi olmuyor. Casus yazılım Pegasus, telefonun içindeki video, resim, kullanıcı şifresi, e-posta ve benzeri bilgilere ulaşabiliyor. Ayrıca, sadece WhatsApp değil, Telegram ve Signal gibi şifreli mesajlaşma uygulamalarına da bu yazılım erişebiliyor.

    Bu haberde WhatsApp’ı görünce başka bir haber daha aklımıza geldi. WhatsApp, 4 Ocak 2021 tarihinde kullanıcılarına yeni Gizlilik İlkesi’ni açıklamış ve bu açıklamada şu ifadelere yer vermişti:
    “Facebook şirketlerinin bir parçası olan WhatsApp, diğer Facebook şirketlerinden bilgi alır ve bu şirketlerle bilgi paylaşımında bulunur. Hizmetlerinin ve Facebook Şirketi ürünleri dâhil bu şirketlerin sunduğu imkânların yürütülmesi, sunulması, iyileştirilmesi, anlaşılması, özelleştirilmesi, desteklenmesi ve pazarlanması amacıyla bu şirketlerden aldığı bilgileri kullanabilir ve bu şirketler de bizden aldıkları bilgileri kullanabilir.”

    Bu açıklama ile WhatsApp, isim vermeden, başta Google, Facebook, Twitter, LinkedIn, Amazon, Apple olmak üzere burada isimlerini sayamayacağımız birçok işletme, gizli istihbarat güçleri ve bazı devletler tarafından izlendiğimizi üstü kapalı bir şekilde itiraf etmiştir.

    İşte, 20 Temmuz ve 4 Ocak 2021 tarihlerinde basında yer alan Pegasus ve WhatsApp ile ilgili bu iki haber biz insanlara derin mesajlar verdi. Bu iki haber, insanların bilmediği başka yollarla da izlenebildiğini gösterdi. Ayrıca bu haberler, biz insanların daha yoğun bir şekilde takip edilmemiz için yapılan çalışmaları ve birçok komplo teorisini gündeme getirdi. Artık biz insanlara, kendi rızamız dışında takip edilmemizi engellemek için ortak tedbirler almamız gerektiğini öğretti.

    Ama en önemlisi, bu iki haber, biz insanlara şunu idrak ettirdi: Allah’ın yarattığı insanlar tarafından bile böyle izlenebiliyorsak, bizzat Allah tarafından nasıl daha yoğun izlenebileceğimizi düşündürttü.

    Sözün özü: Biz insanlar, aslında bu dünyaya geldiğimizden itibaren zaten hep takip ediliyoruz.

    Dr. Tuğtigin Şen