
04 Aralık 2025 Perşembe

Tercüman Gazetesi

EVLİLİKTE YALAN: GERÇEĞİ DEĞİL, İLETİŞİMİ KAYBETMENİN SESSİZ ÇIĞLIĞI

ZÜLFÜ YARE DOKUNMAK: YİTİRDİKLERİMİZ

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

KUŞLAR YAĞMURDA DA UÇAR

DURUŞ

İNSANLARA RAĞMEN, İNSANLIK İÇİN

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

BİR DAMLA KAN, BİN BİR ENDİŞE

Bilgi ve Adalet

KADINIM HAKLARIM VAR

AYNADAKİ LEKE

KAN BAĞIŞI: BİR YAŞAMIN KIRILMA NOKTASINDAKİ KÜÇÜK BİR MUCİZEDİR

SALEBE’NİN HİKÂYESİNİ BİLİYOR MUSUNUZ?

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

FATİH'İN VE ATATÜRK'ÜN İZİN VERMEDİĞİ PAPA'YA NEDEN İZİN VERİLİYOR?

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

BU DÖNER BAŞKA DÖNER… KİME DÖNER?

ÜÇ SIFIRIN ADALETİ, BİR İNSANIN VİCDANI: Prof. Dr. Ayten Erdoğan Meselesi

YOK DEVE

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ADIM ADIM İLERLİYOR KÖTÜLÜK

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

DİNDARLIK VE AYDINLIK

EĞİTİMDE SOSYAL ADALET

HAK ARAMAK HAKKIMIZ MI?

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

GÖNÜLLERİN ANAHTARI; EMPATİ

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonunun 2017 yılı verilerine göre dünyada ortalama yaşam süresi erkeklerde 70 yıl, kadınlarda 74 yıl olduğu tespit edilmiştir.
Makam, mevki, rütbe, unvan; bunların hepsi cekettir. Ceketi asar bir yere gideriz. Arkamızda sadece insanlığımız kalır ve öldüğümüzde sadece çıplaklığımızı götürebiliriz bu dünyadan.
Doğan Cüceloğlu’ nun insan hayatını özetleyen yukarıdaki tespiti tüm insanlar ve benim için ne muhteşem bir ders imiş. Ve Atalarımızın söylediği gibi bu fani dünyada arkamızdan bırakabileceğimiz en büyük miras sadece hoş bir seda imiş. Ve bu dünyadan arkamızdan götürebileceğimiz hiçbir maddi unsur yokmuş.
Tüm insanlar ne kadar uzun yaşarlarsa yaşasınlar bu dünyadan bir gün mutlaka ayrılacaklar.

Dünya tarihindeki geçmiş büyük devletler acaba ne kadar süre tarih sahnesinde kaldılar ?
Makedonya İmparatorluğu (MÖ 336 – MÖ 323),
Roma İmparatorluğu (MÖ 27 – MS 395),
Bizans İmparatorluğu (395-1453),
Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğu (962-1806)
Moğol İmparatorluğu (1206-1294)
İspanyol İmparatorluğu (1492-1898),
Büyük Britanya Krallığı / Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı (1707-1801) / (1801-1927),
Rus Çarlığı / Rus İmparatorluğu (1547-1727) / (1727-1917),
Fransa İmparatorluğu (1804-1815)
Avusturya İmparatorluğu / Avusturya-Macaristan (1804-1867) / (1867-1918),
Alman İmparatorluğu (1871-1918),
Nazi Almanyası (1933-1945)
Sosyalist Sovyetler Cumhuriyeti Birliği (1922-1991),
(parantez içinde belirtilen süreler kadar tarih sahnesinde kalmışlar.)
Ve ve gördük ki, kendi tarihimizden Osmanlı İmparatorluğu (1299-1923) ve yukarıdaki devletlerde olduğu gibi tüm devletler bir gün tarih sahnesinden mutlaka ayrılacaklar.

Aslında tüm insanlar, tüm devletler bu dünyada geçiciyiz.
Ama bu gerçeği hala idrak edemeyecek kadar tüm insanlar ve tüm devletler hırs doluyuz ve akılsızız.
Çünkü tüm insanlar bir gün Allah’ımıza hesap vereceğimizi ve tüm devletler bir gün tarih sahnesinden çekileceğimizi ne yazık ki, hala idrak edememişiz.
Acaba biz insanlar bu geçici dünya hayatlarımızı nasıl daha iyi yaşarız diye devamlı planlar ve çalışmalar yaparken öbür dünyamız için planlamalar ve de çalışmalar yapıyor muyuz?
Atalarımız bu konuda ne güzel tespitlerde bulunmuş;
‘’Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya, yarın ölecekmiş gibi ahirete çalışın’’
Sözün özü; her insan Allah tarafından kendisine verilen zamanın pilotudur. Hepimiz bu dünyadan geçen turistleriz. İnsanların bu dünyada sahip olduğu en büyük servet akılla kullandığı ömürdür.
Sözün sonu Bu dünyadaki akıllı kişi ise hem bu dünyası hem de öbür dünyası için planlama ve çalışmalar yapandır.
Bu dünyadaki akıllı devletler ise aynı büyük Atamız Atatürk gibi “Yurtta Sulh Dünyada Sulh” diyerek hem kendi milletine hem de dünya devletlerine barışı yaşatmak için planlama ve çalışmalar yapan devletlerdir.
Ancak sorgulamamız sonucu görüyoruz ki, insanların ve devletlerin günümüzde hala akıllı olduklarını hiç sanmıyoruz. Akıllı insanlar ve akıllı devletler olsaydık şu anda yaşanan bu zulümler, bu savaşlar, bu acılar, bu işkenceler, bu açlıklar, bu yokluklar, bu insanlık dramları hiç yaşanır mıydı.?