Sizlerden Gelenler

Sizlerden Gelenler

09 Eylül 2025 Salı

    DİĞER YAZARLARIMIZ

    AKP’nin Travması, CHP’nin Sinerjisi

    AKP’nin Travması, CHP’nin Sinerjisi
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    AKP’ye oy verenler gibi, AK Parti yetkilileri de yerel seçimin şoke eden sonuçlarını henüz üzerlerinden atamadılar.

    AKP’nin oy oranları yüzde 44.3’ten yüzde 35.5’e düşerken, Cumhur İttifakı’na katılımı ise yüzde 51.6’dan yüzde 40.5’e kadar geriledi.

    2019 yerel seçimlerini, 2024 yerel seçimleriyle kıyasladığımızda ortalama olarak 6 puanlık bir gerilemeden söz edebiliriz.

    Erdoğan’ın yıllardır yarattığı yenilmez adam profili, 31 Mart yerel seçimlerinde bir ezberi bozdu.

    Cumhur İttifakı, Türkiye genelinde ikinci oldu.

    22 yıldır Türkiye’nin her seçimde galibiyetle ödüllendirdiği AK Parti, siyaset sahnesinde olduğundan beri ilk defa bir yenilgiyle karşılaştı.

    Yaklaşık 10 ay önce Erdoğan’a başkanlık ve milletvekili seçimlerinde teveccüh gösteren seçmen sadece birkaç ay sonra, Erdoğan’a küskün ve kızgın olduğunu sandıkta dile getirdi.

    Başkanlık seçiminde ülke insanı güvenlik ve beka kaygısı nedeniyle Erdoğan’ın yanında olmuştu.

    Ancak yerel seçimlerin dinamikleri farklı olduğu için bu kez seçmen Erdoğan’ı verdiği siyasi ve ekonomik kararlarla cezalandırdı.

    Yerel seçimlerde dış dünyaya karşı pozisyon alacak bir vaziyet olmadığı için, Türkiye seçmeni Erdoğan’a başta ekonomi olmak üzere diğer birçok konuda; kimilerince uyarı olarak algılanan, bir başka kesim tarafından, bu yerel seçimle birlikte artık Erdoğan’ı istemiyoruz diye nitelendirebilecek kararlarla dolu cevaplarla, Erdoğan’a fazlasıyla uyarılarda bulundu.

    Ana muhalefet partisi ise, beklenenin ötesinde bir zafer sevincini yaşamaya devam ediyor.

    CHP, Özgür Özel genel başkanlığıyla girdiği yerel seçimde, oyunu 5 milyon artırarak yerel seçimlerin birincisi oldu.

    Cumhur İttifakı bu seçimde başta ekonomik yıkımın enkazı altında kalırken, CHP, 1977’de yaşamış olduğu zaferi, 2024 yerel seçimleriyle ikinci kez yaşamış oldu.

    Erdoğan için bu yenilgi her ne kadar bir dönüm noktası olarak ifade edilse de, deprem konutlarının henüz tamamlanmamış olması, açlık sınırının altında çalışan asgari ücretlilerin yaşam koşulları ve kur korumalı mevduat ile hazine garantili ödemeler; aslında Erdoğan’a bir dönüm noktasından daha fazlasını gösteren tablolar…

    Bu seçim sonrasında Erdoğan, başlıca bu konularla yüzleşmek zorunda.

    “Faiz sebep, enflasyon sonuç” denilerek, Türkiye’nin geldiği son nokta, Erdoğan’ı, pazar torbası boş olan toplumla karşı karşıya getirdi.

    ABD’nin tabiriyle bu defa “Topal ördek” Erdoğan oldu.

    Murat Kurum ise, Türkiye yerel seçimlerinin kalbi olan İstanbul’da, aşağıladığı köftecilerden gereken cevabı aldı.

    Bu defa ki yerel seçimler, bir yerel seçim kimliğini aştı.

    Bir bakıma 31 Mart yerel seçimlerini erkene alınmış 2028 genel seçimi olarak da okuyabiliriz.

    Cumhur İttifakı tarafından gidişat bu şekilde devam ederse, 2028’deki genel seçimin, Erdoğan’ın son seçimi olduğunu söylemek abartı olmaz.

    31 Mart seçim akşamı, Türkiye haritasının rengi kırmızıya boyanarak, zaten Cumhur İttifakı adına ciddi bir renk değişikliğini çarpıcı bir şekilde ortaya koymuştu.

    CHP, 35 yıl sonra kırmızı renklerle Türkiye’de birinci parti olurken, AK Parti, sarı rengiyle, kurulduğu günden beri ilk defa ikinci parti oldu!

    El değiştiren belediye sayılarının fazlalığı, toplamda AKP’nin bakiyesini oldukça eritti.

    Erdoğan seçmenlerden son bir kez daha şans isterken, Cumhur İttifakı’nın yorgunluğunu yaşayarak gören insanlar, CHP’nin de vermiş olduğu sinerjiyle yeni bir umudun arayışına girdiler.

    Muhafazakâr cephede yeni bir umut olan YRP ve toplumsal mutabakatın genelinde değişimin öncü umudu olan CHP, toplum ve politika arasındaki sinerjinin pekişmesini sağladı.

    AKP, tahminlerin ilerisinde bir cezalandırmaya tabi tutulurken, CHP ise, sanılandan ileri bir aşama kaydederek, seçmen tarafından yoğun bir ilgiye mazhar oldu.

    CHP için bu seçim büyük bir sınavdı.

    Ve CHP bu sınavı başarıyla atlattı.

    Seçmenin gördüğünü yurt çapında görmeyi başaran CHP, hitap ettiği kitlelerle birlikte nihayet nefes alabildi.

    Kılıçdaroğlu’ndan sonra rotayı değişim yönüne çeviren ana muhalefet partisi, İmamoğlu ve Özel’in stratejik siyasal ataklarıyla, 2028’e doğru yol almaya başladı.

    Henüz AK Parti’nin yanında olan seçmen kitlesi ve parti kurmayları, şaşkınlıkla karışık bir travma yaşarlarken; CHP, elde ettiği gücü konsolide etmenin rasyonel hesaplarını yapıyor.

    Heybet AKDOĞAN