
09 Eylül 2025 Salı

Tercüman Gazetesi

EVLİLİKTE YALAN: GERÇEĞİ DEĞİL, İLETİŞİMİ KAYBETMENİN SESSİZ ÇIĞLIĞI

ZÜLFÜ YARE DOKUNMAK: YİTİRDİKLERİMİZ

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

KUŞLAR YAĞMURDA DA UÇAR

DURUŞ

İNSANLARA RAĞMEN, İNSANLIK İÇİN

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

BİR DAMLA KAN, BİN BİR ENDİŞE

Bilgi ve Adalet

KADINIM HAKLARIM VAR

AYNADAKİ LEKE

KAN BAĞIŞI: BİR YAŞAMIN KIRILMA NOKTASINDAKİ KÜÇÜK BİR MUCİZEDİR

SALEBE’NİN HİKÂYESİNİ BİLİYOR MUSUNUZ?

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

FATİH'İN VE ATATÜRK'ÜN İZİN VERMEDİĞİ PAPA'YA NEDEN İZİN VERİLİYOR?

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

BU DÖNER BAŞKA DÖNER… KİME DÖNER?

ÜÇ SIFIRIN ADALETİ, BİR İNSANIN VİCDANI: Prof. Dr. Ayten Erdoğan Meselesi

YOK DEVE

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ADIM ADIM İLERLİYOR KÖTÜLÜK

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

DİNDARLIK VE AYDINLIK

EĞİTİMDE SOSYAL ADALET

HAK ARAMAK HAKKIMIZ MI?

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

GÖNÜLLERİN ANAHTARI; EMPATİ

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

Meramımızı anlatmak adına dünyayla iletişime geçiren penceremizi açıp sebep olanlara bin şükran edip yine yeniden vira bismillah demenin büyük hazzıyla tüm dostlara hürmeten selamlar merhabalar.
İşin aslına bakarsanız, yerel ölçekte yeni yapılan mahalli idareler seçim sonuçlarını değerlendirmek üzere ortadaki toz bulutunun dağılmasını beklerken acı gülümsememize DEMEDİM mi? demenin hazzını yaşayıp olana bitene vaziyet etmeye çalışıyordum. Birden bir devlet kurumunun yaşattığı aksiyon ile vatandaşın elinde gurur abideleri ne karşı kullanacağı son argüman satırlarımız marifetiyle hadiseyi sizlerle paylaşmak istedim.
Bahse konu olan TÜİK uygulamaları çalışanlarının toplumu cezai müeyyide ile tehdit eden üstenci davranış sahibi mensupları olup yaşattıkları olayların sonunda muhataplarına özür dileyin kapatalım teklifini yapabilecek kibre sahip yöneticileridir. Hadiseye gelirsek, bağlı oldukları bakanlık olması hesabıyla tercihen hemşerim o olduğu için Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı unvanıyla ilgilenmeleri umuduyla, sayın Abdullah Erdem Cantimur Bey’in şahsında tüm kamuoyunun dikkatine sunacağım hadise detaylarını isteyene anlatmak kaydıyla kısaca şöyledir: Ortalama son bir haftadır Manisa menşeili bir numaradan TÜİK adına yaşlı anam aranıp, kaç para maaşın var, yetiyor mu, alışverişinizi kendiniz mi yoksa başkaları mı yapıyor, 2022 ve 2023 yıllarında beklentilerimiz karşılandı mı, 2024’ten umutlarınız nelerdir, kendinizden mi yoksa eşinizden mi maaş alıyorsunuz tarzında aslına bakarsanız dolandırıcıların sorabileceği ölçekte absürt sorulara muhatap oluyor. O da cevap vermek istemediğini beyan edip telefonu kapatıyor. Lakin kurum durmayıp mesajla bilgi verme zorunluluğumuz olduğunu, aksi takdirde ilgili kanun gereği cezai müeyyideye muhatap olunacağı ikazını yapıyor. İşte tam burada ben devreye girdim, mevzu anlatıldı. Ben de muhtemelen dolandırıcı olabileceğini söyleyip, anamı arayan numarayı aradım. Sonradan anladığım üzere, arama saatim mesai saatleri dışında olduğundan cevap verilmedi. Bunun üzerine bir gün sonraya tehir ettim. Bir de ne görelim, ilgililer hızını alamayıp görevlilerini gönderip cümle kapısını, nasıl çatılarda bilemediğim halde, beşinci katta yaşayan anamın Ramazan olmasından hareketle uyuduğu bir saatte kapısına dayanmışlar.
Biz devletten korkarız, öyle yetiştik. Biricik anam korkmuş bir vaziyette o saatte telefonla beni aradı ve “oğlum, TÜİKçilermiş, kapıya dayandılar, ne yapayım?” dedi. Ben de “aç ana, benimle görüntülü görüştür” dedim. Lakin beceremeyince, herhangi bir yere imza atma sorduklarına cevap ver, ben birisini gönderiyorum dedim. İlk olarak polis merkezini aradım, açan memur ilgilisine bağlıyorum dedi. 5 dakika geçti, bağlanan olmayınca, nedendir bilmiyorum, hat kesildi. Ben de meslektaşım olan bir dostumu arayıp, anamın evine gitmesini, muhtemelen dolandırıcı birilerinin birtakım garip davranışlarla kapıya dayandığını, bu hususu tetkik edip yardımcı olmasını istedim. Sağ olsun gitti. O arada gelenler işlerini bitirmiş, gidiyorlarmış. Ben de tam olarak ne yaptığını anlamak ve hadiseyi bilahare tetkik etmek için kimlik ibrazı istediğimde “hayır” cevabıyla karşılaşınca “ne yani şimdi, ekran görüntüsü mü alayım?” dedim. “Vay sen misin bunu diyen, bizim ekran görüntümüzü aldı” deyip hakkımda şikayetler ve akşama kadar geçen lüzumsuz saatler…
Tüm burada anlatmak istediğim, bu tarz vatandaşı zorlayan anket usulünün günümüz şartları göz önüne alındığında, devlet aygıtını kumanda edenler tarafından nasıl kullanıldığına çarpıcı bir örnek olup, eve gelen arkadaşlar giderken hâlâ daha “size ceza yazmalıymışız”, yardıma giden dostuma da “camcıymış” gibi küçümser tavırları işin tuzu biberi, daha Cimer’e olan başvuru mu, gelen cevabı mübalağasız kendileri hariç kimsenin bu yöntemlerden haberdar olmadığını yazmıyorum. Tüm bu yazdıklarım sayesinde muhatabına TÜİK fotoğrafı çekip ilgili keyfiyetin düzeltilmesi hususunu hasleten rica ediyorum. En kısa h
aliyle anlatmaya çalıştığım bu yersiz çalışma hakkında bilgi edinmek isteyen bir bakanlık yetkilisi olduğu takdirde, ömrünü TÜRK varlığına feda eden bir vatandaş olarak, her türlü iletişime hazır olduğumu saygıyla beyan ediyorum.
Sonuçlarını bekleyeceğim ve sizleri bilgilendireceğim, bu sevimsiz durumu şimdilik kamuoyunun dikkatine sunarken, bir sonraki buluşmamızın Kütahya merkez İlçe seçimleri ile ilgili olanlar ve yaşadıklarımı içeren bir konuyla tekrar buluşmak ümidiyle, yaklaşan Ramazan Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım, hoşça kalın…