Sizlerden Gelenler

Sizlerden Gelenler

09 Eylül 2025 Salı

    DİĞER YAZARLARIMIZ

    Hanginize inanalım?

    Hanginize inanalım?
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Sevgili Tercüman okurları, dünyanın yüreğini sızlatan Gazze katliamı devam ederken, Netanyahu’ya yönelik kınamalar her geçen gün artıyor.

    Özellikle Türkiye insanının Gazze konusundaki hassasiyeti, 31 Mart yerel seçimlerinde de etkisini göstermişti.

    Yerel seçimler öncesi, iktidarın İsrail’le yaptığı ticaret gündemi sarsarken, iktidar kanadından ve iktidara mensup basın-medya organlarından bu konuya yönelik yalanlamalar gündeme getirilmişti.

    İktidarın “toprak kokan” savunucusu olan Yeni Akit Gazetesi, bu konunun kamuoyunda tepkiyle karşılanmasından hemen bir gün sonra manşet atarak, devletin İsrail’le herhangi bir ticaretinin olmadığını yalanlamıştı.

    Fakat, bağımsız gazeteci Metin Cihan’ın belgeleriyle bu meseleyi ispat etmesi, iktidar tarafında tansiyonu daha çok yükseltti.

    Bizzat Erdoğan’ın, İsrail’le ticaret konusunda sesini yükselterek yaptığı açıklamalar, az da olsa toplumda bir sessizliğe neden oldu.

    İsrail’le ticaret konusu biraz gündem dışı bir konu olmaya başlamışken, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi’nin, İsrail ile ticaret ilişkilerini değerlendirmesi, kamuoyunda ticaret mevzusunu tekrar gündemin merkezi yaptı.

    Nihat Zeybekçi, İzmir’de mermer ve doğaltaş fuarında yaptığı konuşmada, ‘katliamı şiddetle kınarken, Türkiye’nin İsrail’le, serbest ticaret anlaşmasına göndermede bulundu.’

    ‘İsrail’le ticaretin ayrı değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Zeybekçi, İsrail’in müslümanlara yaptığı katliamı şiddetle kınadığını ve İsrail’le ticaretin kimseye zarar vermediği bölümlere dikkat çekerek, İsrail’le ticarette, 6 satıp, 1 aldığımız ülke’ ifadesini kullandı.

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi’nin bu açıklamaları üzerine, iktidara yakın Yeni Şafak Gazetesi Yazarı İsmail Kılıçarslan, Nihat Zeybekçi’nin savunmasına sosyal medya hesabından tepki göstererek;

    “Gazze süreci boyunca bundan daha gerzekçe, bundan daha gerizekalıca bir açıklama duymadım.” diyerek, Nihat Zeybekçi’yi eleştirdi.

    Bir yandan Nihat Zeybekçi’nin açıklamaları diğer muhafazakâr medya organlarınca eleştirilirken, daha birkaç gün öncesine kadar, İsrail’le ticaretin yalanlanması, daha sonra Ticaret Bakanlığı’nın, İsrail’le ticarete kısıtlama getirmesi ve en sonunda İsmail Kılıçarslan’ın, Nihat Zeybekçi’ye hakaret içeren cümleler yazması, “hanginize inanalım” sorusunu sormamızı elzem kılıyor.

    HARUN GİBİ GELDİ, KARUN GİBİ MARDİN’E UÇTU

    Yerel seçimlerde iktidar sonucuna katlanmak zorunda kalarak emekliye zam yapamadı.

    Asgari ücret konusunda da herhangi bir gelişme yok.

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Kamuda tasarruf için ciddi çalışmalar yürütülüyor.” dedi.

    Diğer taraftan Milli Eğitim Bakanı, öğretmen atamalarında dahi tasarruf yapılacağını ifade etti.

    Ekonomi kötü.

    Merkez Bankası’nın dudak uçuklatan zararı açıklandı.

    Devlet tasarruf diyor; başka yol yok, halk tasarruf yapmalıymış!

    Ama her ne hikmetse, devlet tasarruf yaparken TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, devletin özel uçağıyla Mardin’e aile ziyaretine gidiyor.

    Bir zamanlar iktidara, “Harun gibi geldiler, Karun gibi oldular.” diyen Kurtulmuş, şimdi kendisi verdiği örneğe lâyık bir tutum sergiledi.

    Numan Kurtulmuş, kurmuş olduğu HAS Parti’yi kapatarak, Harun gibi AK Parti’ye gelmişti.

    Yıllar sonra ise, devletin özel uçağıyla, Karun gibi Mardin’e uçtu.

    Oysa Mardin’e tarifeli uçaklar devamlı seferler yaparken ve bu şekilde Mardin’e ulaşmanın maliyeti daha tasarrufluyken, Numan Kurtulmuş devletin özel uçağıyla sadece gezmek için; maliyeti binlerce dolara mal olan bir seyahati daha tasarruflu buluyor.

    Numan Kurtulmuş’un devlete ödettiği bu maliyetle, kaç asgari ücretliye ve kaç emekliye destek verilebilinirdi, varın siz düşünün!

    SKANDAL SAAT

    Istakoz olayını tekrar konuşmaya gerek yok.

    Çünkü, özeleştiri sürecine giren AK Parti’de sürprizler bitmiyor.

    Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘kan ve ruh’ kaybından bahsederken, AK Parti’de lüks içinde yaşayan ve bunu kimi zaman bilinçli kimi zaman farkında olmadan, ekonomik sıkıntı çeken halka yansıtan AK Parti milletvekilleri, hiç sıkılmadan, lüks içindeki hayatlarının tadını çıkarmaya devam ediyorlar.

    Lüks yaşamın sembol isimleri haline gelen AK Parti’li milletvekillerinden birisi olan, AK Parti Manisa Milletvekili ve AK Parti Grup Başkanı Bahadır Yenişehirlioğlu, yarım milyonluk Rolex marka saatiyle, ekonomik kriz yaşayan Türkiye halkının gündemi oldu.

    Yenişehirlioğlu, TBMM’de misafir ettiği kişilerle selfie çekip, “Biz bu milletin ta kendisiyiz.” diye bir yazı yazarak sosyal medyada paylaştı.

    Ancak, Rolex marka saatiyle özdeşleşen Bahadır Yenişehirlioğlu, skandal olan saatinin kadraja girdiğinin doğal olarak farkında olmadı.

    Sosyal medya kullanıcılarının tepkisi üzerine paylaşımını silen Yenişehirlioğlu, saatini helal yoldan çalışıp, aldığını söyleyerek, kendisini savundu.

    Bahadır Yenişehirlioğlu, helal yoldan satın aldığı, 16 bin avro tutarındaki Rolex marka saatini savunuyor.

    Peki, helal yoldan ve alın teriyle çalışmalarına rağmen, etin kokusunu dahi unutmuş insanlarımızın, hakkını savunmayı da acaba bir gün akıl edecek mi? İnşallah diyelim!

    Heybet AKDOĞAN