Sizlerden Gelenler

Sizlerden Gelenler

09 Eylül 2025 Salı

    DİĞER YAZARLARIMIZ

    AfD (Alternatif Partisi) Yargılanıyor

    AfD (Alternatif Partisi) Yargılanıyor
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Sevgili Tercüman okurları, Almanya’da aşırı sağ siyaset bir süredir yükselişte.

    Ülkede doğal olarak en çok göçmenleri rahatsız ve tedirgin eden aşırı sağın yükselişi, kamuoyunda tehdit algılarının oluşmasına neden oluyor.

    Almanya’ya değişik ülkelerden gelen göç akışları, Ukrayna savaşının ardından artan nüfus ve enerji fiyatlarındaki yükseliş, aşırı sağ siyasetin büyümesine neden oldu.

    Almanya’da son zamanlarda yapılan anketleri incelediğimizde, sağ ve aşırı sağ partilerin popülerliğinin dikkatleri çektiği görülmekteydi.

    Hatta mevcut koalisyon partilerinin dahi oy kaybettiğine şahit olundu.

    Geçen yıldan itibaren aşırı sağı temsil eden Almanya için Alternatif Partisi’nin (AfD) oy oranı yüzde 20’nin üzerine çıktı.

    Sosyal Demokrat Partisi’ni (SPD) oy oranı bakımından geride bırakarak, ülkenin en güçlü ikinci partisi olan AfD, siyasi partiler arasında önemli bir konum elde etti.

    Henüz 2013 yılında kurulmuş olan AfD partisi, çok yeni bir parti olmasına rağmen; ülke çapında kısa sürede önemli bir kitleye sahip oldu.

    Irkçı, popülist, AB ve İslam karşıtı olan AfD partisi, Alman toplumunda üçte ikilik seçmen kazandı.

    Fakat uzun süredir hem Almanya’da hem de AB ülkelerinde, AfD partisi eleştirilerin odağındaydı.

    En sonunda Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Yüksek İdare Mahkemesi, AfD’nin aşırılık yanlısı olduğunu karara bağladı.

    Bu kararla birlikte, Almanya istihbarat teşkilatı aşırı sağcı olarak kabul edilen parti üyelerini gözetlemeye ve soruşturmaya devam edecek.

    Yüksek idare mahkemesi, demokrasi ilkelerine aykırı açıklamalarından dolayı AfD’yi, aşırılık yanlısı bir örgüt olarak sınıflandırdı.

    AfD partisi, yapılan sınıflandırmaya karşı çıksa da, yüksek idare mahkemesi tarafından bu itiraz reddedildi.

    AfD, Almanya tarafından insanlık onuruna ve demokrasiye aykırı hedefler güden siyasi bir organ olarak tanımlanıyor.

    Göçmen kökenli insanlara, ikinci sınıf muamele edilmesini savunan AfD Partisi, anayasal düzene karşı gelmekle suçlanıyor.

    Parti yetkilileri, mahkeme kararına avukatlar eşliğinde itiraz etmeye devam edeceklerini söylüyorlar.

    İtiraz konusunda AfD milletvekili Roman Reusch, bir üst mahkemeye başvuracaklarını açıkladı.

    AfD milletvekilinin bu tavrına karşılık, Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, “Anayasal tehditlere, demokrasiye ve içeriden gelen tehlikelere yönelik, Alman devletinin yeterli araçlara sahip olduğunu” söyledi.

    Aşırı sağın yükselişi uzun zamandır, AB ülkelerinde tartışılan bir konu.

    Popülist dalgayla birlikte gittikçe büyüyen Avrupa’daki aşırı sağ örgütler, son yıllarda özellikle; AfD ile birlikte daha fazla hissedilir oldu.

    Avrupa Parlamentosu’nun varlığına karşı gelen aşırı sağ partiler, en çok bu nedenle, AB ülkeleri tarafından bir tehdit olarak görülüyor.

    Yasaların yalnızca milli parlamentolar tarafından icra edilmesini savunan aşırı sağ örgütlenmeler ve AfD Partisi, bu tutumları nedeniyle AB ülkeleri nezdinde, ırkçı bir parti olmak için yeterli görülüyorlar.

    Irkçılık konusuna damga vuran eylem ise, yakın zamanda bizzat AfD tarafından yapılmıştı.

    25 Kasım 2023’te; Postdam yakınlarında bir araya gelerek, milyonlarca göçmenin sınır dışı edilmesi için eylem yapan AfD’liler, Federal Almanya tarihinde en propagandist kitlesel gösteriyi gerçekleştirerek âdeta tarihe geçtiler.

    Almanya’da bulundukları her yerde ultra-milliyetçi davranışlar sergileyen AfD’liler, demokrasiyi tercih eden Almanya’daki bütün insanların nefretini üzerinde topluyor.

    AfD partisi, Almanya’da hukuksal ve siyasal süreci bir müddet daha meşgul edecek.

    Çünkü, olası bir temyiz durumunda, federal idare mahkemesi; yüksek idare mahkemesinin kararını tekrar inceleyebilme yetkisine sahip.

    Ülkede, AfD hakkında ortaya çıkan bu gelişmeler, AfD’nin siyasal yasağına kadar uzanabilecek bir hattı oluşturuyor.

    Almanya’da göçmenleri, azınlıkları, Müslümanları ve demokrasi yanlılarını sevindiren bu karar, toplumsal yaşamdaki güven ortamına destek oluyor.

    Heybet AKDOĞAN