
20 Kasım 2025 Perşembe

Tercüman Gazetesi

EVLİLİKTE YALAN: GERÇEĞİ DEĞİL, İLETİŞİMİ KAYBETMENİN SESSİZ ÇIĞLIĞI

ZÜLFÜ YARE DOKUNMAK: YİTİRDİKLERİMİZ

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

KUŞLAR YAĞMURDA DA UÇAR

DURUŞ

İNSANLARA RAĞMEN, İNSANLIK İÇİN

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

BİR DAMLA KAN, BİN BİR ENDİŞE

Bilgi ve Adalet

KADINIM HAKLARIM VAR

AYNADAKİ LEKE

KAN BAĞIŞI: BİR YAŞAMIN KIRILMA NOKTASINDAKİ KÜÇÜK BİR MUCİZEDİR

SALEBE’NİN HİKÂYESİNİ BİLİYOR MUSUNUZ?

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

FATİH'İN VE ATATÜRK'ÜN İZİN VERMEDİĞİ PAPA'YA NEDEN İZİN VERİLİYOR?

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

BU DÖNER BAŞKA DÖNER… KİME DÖNER?

ÜÇ SIFIRIN ADALETİ, BİR İNSANIN VİCDANI: Prof. Dr. Ayten Erdoğan Meselesi

YOK DEVE

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ADIM ADIM İLERLİYOR KÖTÜLÜK

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

DİNDARLIK VE AYDINLIK

EĞİTİMDE SOSYAL ADALET

HAK ARAMAK HAKKIMIZ MI?

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

GÖNÜLLERİN ANAHTARI; EMPATİ

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

Sanırım her şey “Deliler”den vazgeçtiğimizde başladı.
Gözükara, savaşçı, akıncı ruhumuz onlarla beraber gitti.
Bütün heybetimiz onlarla birlikte yok oldu.
Deliler ki dörtnala giden atlarının üzerinde başlarında kurt derisinden kalpakları, sırtlarında kaplan postundan kaftanları, omuzlarında kartal kanatlarıyla uçarken zalimlerin yüreğine korku salarlardı.
Mazlumlar onların “serhadlik”lerinden çıkan mahmuz şakırtılarını, atlarının nal seslerini duyduklarında kaybettikleri ümitleri dirilirdi.
Deliler ki pirleri Hz. Ömer’di. “Kalpaklarımız Emîrü’l-mü’minîn Hz. Ömer’in çizmesinin koncuğudur, ocağımız müşârün ileyh efendimize mensuptur.” diyerek Hz. Ömer’in cesaret ve adaletini sürdürme davasında olduklarını beyan ederlerdi.
Delilerden vazgeçtiğimizde her şeyden vazgeçmeyi göze almıştık aslında.
Mücadeleden
Kavgadan
Hak arayışından
Düşeni düştüğü yerden kaldırmaktan…
Ardından deli olmak kötü bir şeymiş gibi gösterildi bize.
Sanki her işe ille de hesaplı kitaplı girişmek gerekirmiş gibi.
İnce hesaplar yapmanın mücadele azmini törpülediğini fark ettiğimizde iş işten çoktan geçmişti.
O ince hesaplar yapıldığı sırada Delilerin harekete geçmiş olmasının ne denli önemli olduğunu çok acılar çekerek anladık.
Ne yazık ki olan olmuş, deli cesaretimiz kaybolmuştu.
Oysa haksızlığın, adaletsizliğin, zulmün olduğu yerde herkese delice bir cesaret lazımdı
yalnız
Delilerin sancaklarını dalgalandırarak açtıkları yoldan da onların ardı sıra koskoca bir ordunun yürümesi.
Ne yazıyordu o sancakta: Kaderde ne varsa o gelir başa!
Yani?
Korkunun ecele faydası yok! Olacaksak da adam gibi öleceksek de … Üç günlük dünyaya çakılacak kazık henüz icat edilmediğine göre…
Deliliğin hiç olmazsa mazisi şanlı. Aptallığın şerefli bir tarihi bile yok, demiş diyen.
O zaman?
Delilik iyidir.
O zaman?
Atın dorusu, yiğidin delisi.
O zaman?
Serdengeçti Delilerin sancağını kaldırma vakti.
Sevgi YILDIRIM