
14 Aralık 2025 Pazar

Tercüman Gazetesi

BEN OLAMAMANIN, BİZ OLAMAMAK KAVGASI

ZÜLFÜ YARE DOKUNMAK: YİTİRDİKLERİMİZ

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

KUŞLAR YAĞMURDA DA UÇAR

Gerçek Gücün Sırrı

USTALIĞIN TESCİLİ

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

HAYATIMIN ALTI ÜSTÜ

Bilgi ve Adalet

ANALAR VAR İT DOĞURUR, ANALAR VAR YİĞİT DOĞURUR

AYNADAKİ LEKE

KAN BAĞIŞI: BİR YAŞAMIN KIRILMA NOKTASINDAKİ KÜÇÜK BİR MUCİZEDİR

KİMİN YARATTIĞI ŞEYTANA İNANIYORSUNUZ

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

ALLAH SEVDİĞİ KULUNA BELA VERİR” RİVAYETİ ÜZERİNDEN NASIL ALDATILDIK!..

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

ŞİDDET SARMALI: TÜRKİYE NEREYE GİDİYOR?

AKIL İNSANIN BELASIDIR, FAZİLETLİDİR ve REZALETİDİR.

SESSİZLİK REJİMİ

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ÖNCE EBEVEYNLER EĞİTİLMELİ

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

AHLAKSIZ DİNDARLIK VE İTTİHATÇILIK RUHU

EGM’DE SİVİL MEMUR OLMAK

AH BE ÇOCUK!

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

GÖNÜLLERİN ANAHTARI; EMPATİ

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

Anadolulu Müslüman Türk’ü nereden vuracaklarını iyi biliyorlar.
Zira bizde kul hakkının, tüyü bitmemiş yetimin hakkının yenmesine bile ses çıkar/a/mayanlar, iş domuz etine gelince hop oturup hop kalkar.
Bizim insanımız yediği köfteye kanatlı ya da tek tırnaklı hayvan eti katıldığı ortaya çıksa hafif bir mide bulantısıyla durumu tolere eder de domuz eti katıldığını öğrendiğinde tepki gösterir. Domuz eti kırmızı çizgimiz vesselam.
Lafı nereye getireceğimi anladınız sanırım. Evet, Köfteci Yusuf’a. 42 ilde, 280 şubede, 12 bin personel istihdam eden; dolayısıyla ortalama 60 bin insanın evine ekmek girmesini sağlayan yiyecek işletmesi. Tedarikçilerinden peşin parayla alım yaparak üreticiye de büyük katkı sağlayan firma.
Evvela bizim neredeyse ermişliğini iddia edecek olan Müslüman kardeşlerimizin sahte tevazularıyla “Allah korudu da hiç yemedik.” söylemine başvurmadan eş dost ve ailemizle yolumuz düştükçe köfte ve dönerinden yediğimizi hatta çiğ olarak da ürünlerinden aldığımızı belirteyim.
Dolayısıyla haberleri duyduğumuzda ilk hissettiğimiz, kızgınlık ve hayal kırıklığı oldu. Fakat hemen ardından zihnimizde cevap bekleyen nurtopu gibi onlarca soru belirdi.
Yıllık 36 bin ton kırmızı et işleyen bir firma buna neden ‘eser miktarda’ sayılabilecek oranda domuz eti katsın?
Türkiye’de domuz çiftliklerinde elde edilen yıllık domuz eti miktarı 3 bin ton. Hadi sosyal medyada söylendiği gibi avlanan yaban domuzlarını da aldığını varsayalım. Bu yaban domuzları vurulacak, yüzülecek, parçalanacak da… Tabi bir de bütün bunlar olurken kimse yapılanları açık etmeyecek.
Özgür Demirtaş’ın hesaplamasıyla domuz eti normal kırmızı etin yarı fiyatına olsa bile -ki öyle değil- 1000 birim maliyeti olan köfte 999.5 maliyete inecek.
Siz olsanız böyle yaparak milyarlarca dolar değeri olan şirketinizi itibarsızlaştırma riskini alır mısınız? Ya da şöyle soralım: Hangi aptal bunu yapar? Tabi Müslümanlara domuz eti yedirmekten gizli bir zevk almıyorsa.
İvedilikle cevap bekleyen sorularımıza devam edelim:
Üretimin tek merkezde yapıldığı firmanın sadece Ankara’daki iki işletmesinde domuz eti tespit edilmesi akla mantığa, hayatın doğal akışına uygun mu!
Bir başka soru:
Pişmiş ve çiğ ürünlerden şahit numune alınarak iş yerine de birer örneği neden bırakılmadı?
Bir diğeri:
Tarım Bakanlığının işleyişindeki teamüllere aykırı olarak rapor, firmaya neden geç iletildi? Dolayısıyla firmanın kamera kayıtlarına ulaşması neden engellendi?
Söylemeden geçemeyeceğim, -eğer yediysem- domuz eti yemiş olmaktan daha çok midemi bulandıran bir şey var: Geçenlerde Sayın Cumhurbaşkanımızın memleketi Rize’de, İsrail ordusunun gıda tedarikçisi olan ve Müslümanların bu yüzden boykot ettiği -hamburger köftesinde at eti kullandığını itiraf eden- Burger King’in şube açılışında AKP’nin şu an görevde olan üç belediye başkanı ve bir eski milletvekilinin hazır bulunup açılış kurdelesini kesmeleri. Üstelik açılışı protesto eden öğretim görevlisinin de orada bulunanlardan dayak yemesi.
Köfteci Yusuf’un boykotlu ürünleri satmasına gelince bu elbette kabul edilebilir bir durum değil. Tıpkı devlet kurumlarının kantinlerinde, THY’nin yurt dışı uçuşlarında boykota uyulmamasının kabul edilebilir olmadığı gibi… Fakat boykot konusunu bu olanlardan bağımsız ele almak gerekir.
Yoğurdu, döneri, baklavayı Yunan’a kaptırmışken meşhur bir köftecimiz dünya markası olsaydı iyi olmaz mıydı?
Hep güdülen olmayalım, biraz da düşünen olalım Müslüman! Yoksa bu çeşmenin suyu gayrimüslime helal Müslüman’a haram olur. Sahi bu hikâyenin geçtiği yer, Yusuf Akkaş’ın da doğduğu yer değil mi? E buna da tevafuk diyelim.
Burnuma kötü kokular geliyor. Yok yok, domuz eti kokusu değil daha pis, daha kötü kokular.
Gerçeğin ortaya çıkması; çok özlediğimiz hak, hukuk, adaletin bir an önce tecelli etmesi dileğiyle…
Sevgi Yıldırım