Sevgi YILDIRIM

Sevgi YILDIRIM

20 Kasım 2025 Perşembe

    DİĞER YAZARLARIMIZ

    HUZUR

    HUZUR
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Son teravihte hoca efendi, dua faslında, “huzur içinde” bir Ramazan ayı geçirdiğimizi söylediğinde cemaatte içi acıyarak şaşıran bir ben miydim bilmiyorum.

    Huzurlu muyuz gerçekten?

    Hayır. Elbette huzursuzuz.

    Huzursuz olduğumuz için insan olduğumuzu hissediyoruz. Ondandır ki huzur arayışı içinde de değiliz.

    Aramızda yaklaşık iki saat uçuş mesafesi bulunan bir coğrafyada insanlar tarihin en büyük ve en vahşi kıyımlarından birine uğratılırken huzurlu olmanın insanlık vasıflarının hepsine aykırı olduğunu biliyoruz.

    Birkaç ayda binlerce çocuğun öldürüldüğü bir dünyada huzurlu olmayı beklemenin abesle iştigal olduğunun farkındayız.

    İnsanlar açlıktan ölürken, çocuklarına yardım malzemesi taşıyan babalar keskin nişancılar tarafından avlanırken kimsenin sofrasına ağız tadıyla oturmasını beklemiyoruz. İnsan olduğu iddiasındaki herkesi hangi ticari anlaşmanın bir tek çocuğun açlıktan ölmesinden daha önemli olduğunu bir daha, binlerce daha düşünmeye çağırıyoruz.

    Kadınların namusuna saldırılırken kimsenin sıcak yatağında huzur içinde uyuyacağını sanmıyoruz. Hiç değilse birkaç saatlik uykusuzluk sancısının sadece insan olmanın gereği olduğuna inanıyoruz.

    Huzur kelimesinin anlamı bir daha, binlerce daha sorgulansın. Olan biten bunca şeye rağmen huzurlu olduğunu düşünen, insanlığını bir kere daha gözden geçirsin; kimse “Elimizden bir şey gelmiyor.” bahanesinin arkasına sığınmasın.

    Her şey dehşet verici bir film gibi gözümüzün önünde olup biterken kimse hiçbir şey yokmuş gibi hayatına devam etmeyi beklemesin. Bu tepkisizlik haline kimler tarafından nasıl hazırlandık, bu duruma nasıl evrildik daha da mühimi bu halinden nasıl sıyrılıp çıkarız bir düşünülsün.

    İyi olmayalım, huzurlu olmayalım, rahat olmayalım, keyifli olmayalım.

    Masumlar için bir şey olmayı başaramadık, olmamayı becerebiliriz belki.

    Sevgi YILDIRIM