
23 Kasım 2025 Pazar

Tercüman Gazetesi

EVLİLİKTE YALAN: GERÇEĞİ DEĞİL, İLETİŞİMİ KAYBETMENİN SESSİZ ÇIĞLIĞI

ZÜLFÜ YARE DOKUNMAK: YİTİRDİKLERİMİZ

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

KUŞLAR YAĞMURDA DA UÇAR

DURUŞ

İNSANLARA RAĞMEN, İNSANLIK İÇİN

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

BİR DAMLA KAN, BİN BİR ENDİŞE

Bilgi ve Adalet

KADINIM HAKLARIM VAR

AYNADAKİ LEKE

KAN BAĞIŞI: BİR YAŞAMIN KIRILMA NOKTASINDAKİ KÜÇÜK BİR MUCİZEDİR

SALEBE’NİN HİKÂYESİNİ BİLİYOR MUSUNUZ?

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

FATİH'İN VE ATATÜRK'ÜN İZİN VERMEDİĞİ PAPA'YA NEDEN İZİN VERİLİYOR?

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

BU DÖNER BAŞKA DÖNER… KİME DÖNER?

ÜÇ SIFIRIN ADALETİ, BİR İNSANIN VİCDANI: Prof. Dr. Ayten Erdoğan Meselesi

YOK DEVE

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ADIM ADIM İLERLİYOR KÖTÜLÜK

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

DİNDARLIK VE AYDINLIK

EĞİTİMDE SOSYAL ADALET

HAK ARAMAK HAKKIMIZ MI?

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

GÖNÜLLERİN ANAHTARI; EMPATİ

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

Son dönemlerde emniyet teşkilatı içerisinde üzerinde en çok konuşulan konuların başında, emniyet mensuplarının intiharları gelmektedir. Bilen bilmeyen herkesin yorum yaptığı, kimine göre mobbing veya görev yoğunluğu, kimine göre ise ailevi ve ekonomik sorunlar intiharların nedeni olarak gösterilmektedir.
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmanın moda olduğu günümüzde, herkes emniyet teşkilatında intiharları konuşurken kimsenin dikkatini çekmeyen, herkesin göz ardı ettiği hatta teşkilatta varlığından bile haberdar olmayanların olduğu bir meslek grubu var emniyette.
Hastanelerde sıra almadan görüşmenizin mümkün olmadığı, özel muayenehanesinde saatine binlerce lira ödemek zorunda olduğunuz, Avrupa’da doktorlarla aynı statüde olan psikologlardan bahsediyoruz.
Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik birimi, yaklaşık 450.000 kişilik büyük bir ailede aslında en önemli birimlerden biri olmalı. Bu kadar büyük ve köklü bir teşkilatta, her sınıf ve rütbeden personelin olduğu düşünülürse ne kadar gerekli olduğu ortaya çıkacaktır.
Gelin şimdi önce psikolog olmak için eğitimini almak zorunda olduğunuz psikoloji bilimine göz atalım; ardından emniyet teşkilatında görev yapan psikologların taleplerine birlikte değinelim.
Psikoloji; insan ve hayvanların davranışları ile zihinsel süreçlerini anlamaya ve açıklamaya çalışan bilimdir. İnsanların kendilerini, başkalarını ve çevrelerini nasıl algıladıklarını, bu algıların ve duyguların yaşamlarını nasıl şekillendirdiğini araştırır.
Psikoloji, “anlama”, “önleme” ve “yardımcı olma” süreçlerinden oluşan 3 aşamalı bilimsel ve dinamik bir yapıdır. İnsan davranışlarının ve düşüncelerinin ardındaki nedenleri keşfeder, anlar ve psikolojik sorunların ortaya çıkmasını engeller veya erken müdahale ederek önler. Ayrıca insanların yaşam kalitelerini artırarak sorunlarıyla başa çıkmalarını sağlar ve kişisel gelişimi destekleyerek yardımcı olur.
Psikoloji; bireyin zihinsel süreçlerini, davranışlarını ve duygularını bilimsel yöntemlerle inceleyen bir disiplindir. Anlamak, önlemek ve müdahale etmek temel işlevleridir. İnsan davranışlarını, düşünce süreçlerini, duyguları ve zihinsel fonksiyonları sistematik ve bilimsel yöntemlerle inceleyen bir disiplin ve bilim dalıdır. Temel amacı; insanların nasıl düşündüklerini, hissettiklerini ve davrandıklarını anlamak ve bu bilgiyi kullanarak yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olmaktır.
Sonuç olarak psikoloji, insanların kendilerini daha iyi anlamalarını sağlayan ve yaşamlarını daha sağlıklı ve mutlu hale getiren bir bilim dalıdır. İnsan doğasının karmaşıklığını araştıran bu disiplin, yaşamlarımızı şekillendiren temel unsurlardan biridir.
Günümüz dünyasında fiziksel sağlık kadar ruh sağlığı da en az onun kadar önemli bir hale gelmiştir. Ancak, toplumların çoğunda psikolojik sorunlar ve ruh sağlığı konusunda farkındalık henüz yeterince gelişmiş değil. Bu noktada devreye psikologlar giriyor ve onların değeri gün geçtikçe daha fazla anlaşılmaya başlanıyor.
Psikologlar, sadece ruh sağlığı sorunlarını tedavi eden değil; aynı zamanda yaşam kalitesini artıran, bireylerin kendilerini daha iyi tanımalarına ve anlamalarına yardımcı olan kıymetli profesyonellerdir.
Psikologlar, insan davranışlarını, düşüncelerini ve duygularını anlamaya ve bu doğrultuda rehberlik etmeye çalışan uzmanlardır. Günümüz koşullarında stres, kaygı, depresyon, anksiyete gibi psikolojik sorunlar artık tabu olmaktan çıkmış, yaygın hale gelmiştir. Bu sorunlar, yaşam kalitemizi düşürmenin yanı sıra iş hayatını, sosyal ilişkileri ve genel mutluluğumuzu da olumsuz etkiler.
Psikologlar, bireylere bu sorunlarla başa çıkma yolları sunar, dinler, yönlendirmeler yapar ve kişisel gelişime katkıda bulunur. Ayrıca çocuklar ve gençler için ebeveynlere rehberlik sağlar, onların sağlıklı gelişimini destekler. İş yaşamındaki stres ve anksiyete sorunlarına çözüm arayan kişilerden, ilişkilerdeki iletişim kopukluklarına kadar geniş bir yelpazede hizmet verirler. Kısacası psikologların görevi, insanın ruh sağlığını korumak ve güçlendirmektir.
Toplumlar sağlıklı bireylerle daha güçlü ve dayanıklı olur. Ancak, ruh sağlığı sorunlarının toplum genelinde yeterince ele alınmaması büyük külfetler getirir. İş gücü kayıpları, aile içi sorunlar ve toplumsal çatışmaların çoğu psikolojik temelli faktörlerden kaynaklanır. Bu nedenle psikologların rolü, bireysel değil, toplumsal bir meseleye dönüşür. Toplum olarak psikolojik sağlığı ihmal etmek, sosyal barış ve sürdürülebilirlik açısından risklidir.
Hızla değişen dünyamızda psikolojik sağlığı ön planda tutmak, yaşam kalitemizi yükselten ana unsurlardan biridir. Psikologlar bu anlamda en değerli yardımcılarımızdır. Onlar sayesinde hem bireyler hem de toplumlar, ruh sağlığı alanında güçlü adımlar atabilirler.
Unutmayalım ki güçlü bir ruh sağlığı, sağlıklı bir toplumun temelidir. Psikologların uzmanlığı ve desteği, bu güçlendirmenin en önemli anahtarlarıdır. Dolayısıyla psikolojiye ve psikologlara gereken önemi vermek, kendi sağlığımıza ve toplumumuzun geleceğine atılmış en değerli adımlardan biri olacaktır.
Yazımızın başında da belirttiğimiz üzere emniyette son dönemlerde en fazla konuşulan konuların başında intiharlar gelmektedir.
Özellikle bu kadar büyük bir ailede meydana gelen bu tarz istenmeyen olaylarda psikologlardan sadece anket ve görüşme yapmaları beklenmemeli, tüm psikologların katılımının sağlandığı, kurum içi eğitim ve fikir alışverişlerinin olacağı çalıştaylar düzenlenmelidir.
Emniyet teşkilatında görev yapan psikologlar etkin şekilde kullanılabilir, daha fazla inisiyatif almalı ve unvanlarının gereğini yapabilecekleri çalışma imkânları oluşturulabilir.
Emniyet teşkilatı gibi yüksek stresli, travmaya açık ortamlarda çalışan bireyler için psikolojik destek sadece bir tercih değil, kurumsal bir gerekliliktir.
Birçoğu alanında lisansüstü eğitim almış ve “klinik psikolog” unvanı olmasına rağmen, emniyette karşılığı olmadığı için unvanları sadece psikolog olarak tanımlanmaktadır.
Lisansüstü eğitimini tamamlayan klinik psikologlar, son dönemde Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı (2023) Klinik Psikolog Yetkilendirme Yönetmeliği ve çeşitli kurumlardaki düzenlemelerde olduğu gibi “klinik psikolog” unvanını talep etmekte, ayrıca görev tanımlarının eğitim düzeyi ve çalışma alanlarına dair net çerçevelerle çizilmesini istemektedir.
Alanlarında lisansüstü eğitim almalarına rağmen hâlâ “psikolog” kadrosunda değerlendirilmeleri, mesleki eğitimleri, uzmanlık düzeyi ve görev alanları maaş ve özlük haklarına yansıtılmamaktadır. Bu durum gerek psikolojik hizmetin kalitesi gerekse mesleki motivasyon açısından ciddi bir adaletsizlik oluşturmaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığı’nda görev yapan öğretmenlerin “uzman öğretmen” unvanı olan kişiler, ek ödemeler ve statü avantajlarından yararlanmaktayken, yüksek lisans yapmış ve “klinik psikolog” olarak görev yapan personelin de benzer şekilde desteklenmesi gerekmektedir.
Kurumda görev yapan psikolog sayısı artırılarak, aile hekimliği sistemine benzer bir yapıya geçilmelidir.
Öncelikle emniyet teşkilatında görev yapan klinik psikologlara özgü bir unvan ve kadro tanımlanmasının yapılması ve eğitim durumu ile uzmanlık alanı dikkate alınarak ek ödeme, ek gösterge ya da ilave hizmet puanı gibi özlük haklarının düzenlenmesi gerekmektedir.
Geçmiş yıllarda olduğu gibi doğrudan kurumun taşrada en yetkili amiri olan İl Emniyet Müdürü’ne, merkezde ise daire başkanlığına bağlı olmaları; hızlı karar alma ve yaptıkları işin gizliliği gereği önem arz etmektedir.
Riskli gruplarla çalışan psikologlar için psikososyal destek tazminatı gibi yeni kalemlerin değerlendirmeye alınması elzem olmuştur. Bu düzenlemeler sadece psikologların değil, tüm teşkilatın ruh sağlığı hizmetlerinden daha etkili şekilde faydalanmasını sağlayacaktır.
Talepler bu şekilde, biz yazdık, umarım dikkate alınır.
Keyifli okumalar, mutlu haftalar.