Dr. Selim GÜNAY

Dr. Selim GÜNAY

23 Kasım 2025 Pazar

    DİĞER YAZARLARIMIZ

    İlk Ders Zili

    İlk Ders Zili
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Kıymetli okuyucularım,

    2025-2026 eğitim-öğretim yılı, tüm yurtta çalan ilk ders zili ile bugün başladı. Yaklaşık 20 milyon öğrenci, 1,2 milyon öğretmen, 74 bine yakın okul ve 750 bine yakın derslikte uzun bir maratonun startı verildi.
    Öncelikle yeni dönemin devletimize, milletimize, ailelere, öğretmenlere ve öğrencilerimize hayırlı uğurlu olmasını diler, ayrıca geleceğimizin teminatı olan öğrencilerimize de bu yoğun ve zorlu süreçte başarılar dilerim.

    Eğitim, bir bireyin bilgi, beceri ve değerler bütünüyle şekillenmesini sağlayan sistematik bir süreçtir. Sadece sınıf duvarları arasında gerçekleşen bir etkinlik olmayıp, yaşamın her anında kendini gösteren dinamik bir yolculuktur. Bu yolculuk, merak duygusunu uyandırmak, eleştirel düşünceyi geliştirmek ve sorunları yaratıcı çözümlerle aşmayı öğretmek arasındadır.
    Eğitimin amacı, bireyin potansiyelini en üst düzeye çıkarmakla kalmayıp, toplumsal sorumluluk bilincini de kazandırmaktır. Böylece her birey, kendi yaşamını inşa ederken aynı zamanda içinde bulunduğu topluma katkı sunan, değişime uyum sağlayan ve başkalarıyla empati kurabilen bir birey olarak yetişir.

    Eğitim, yalnızca bilgi depolamakla sınırlı değildir. Bilginin nasıl elde edildiğini, kaynağın nasıl sorgulanacağını ve bilginin nasıl yorumlanıp kullanılacağını öğretir. Ayrıca dil, matematik, bilim, sanat ve sosyal bilgiler gibi farklı alanlar arasında köprüler kurarak öğrenciyi çok yönlü düşünmeye teşvik eder.
    Bu süreçte öğretmenler ve öğrenenler; gerginlikleri değil diyalogları, ezber yerine anlama ve uygulamayı ön planda tutan bir öğrenme kültürü oluşturmaya çalışır.

    Eğitim, dinamik yapısı ile hayat boyu süren bir süreçtir. “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.” ilkesiyle sürekli kendini güncelleyen, geliştiren ve çağın gereksinimlerine ayak uyduran bir yapıda olmalıdır.
    Eğitimin kısa vadede faydalarını görmek mümkün olmasa da uzun vadede en fazla getirisi olan büyük ve değerli bir yatırımdır. Eğitim, hamura şekil verme ve geleceği inşa etme sürecidir.

    Eğitimin ana paydaşı olan öğretmenler de her anlamda desteklenmeli, hak ettikleri değeri görmelidir.
    Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Geleceğin güvencesi sağlam temellere dayalı bir eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır.” sözüyle eğitimde öğretmenlerin önemine vurgu yapılmaktadır.
    Bir ülkenin geleceği için en önemli role sahip olan öğretmenlerin öncelikle ekonomik anlamda Avrupa’da görev yapan emsallerinin seviyelerine çıkartılması gerekmektedir. Kendi derste aklı ekonomik sorunlarında olan bir öğretmenden yeterince verim alınması beklenmemelidir.
    Özlük haklarında iyileştirmeler yapılarak, ek ders ödemelerinde artırıma gidilmelidir. Unutulmamalıdır ki öğretmene yapılan yatırım, geleceğe yapılan yatırımdır.

    Eğitim politikalarının yürütülmesinden birinci derecede sorumlu olan Millî Eğitim Bakanlığına (MEB) yeni dönemde önemli görevler düşmektedir.
    Okulların eksiklikleri, öğretmenlerin özlük hakları derken asıl önemli olanın eğitim sistemi, eğitim felsefesi ve eğitim programları olduğu göz ardı edilmemelidir.
    Eğitim sistemi, değişen eğitim programları ve temel felsefeler; bizim gelecek vizyonumuzda nereye varacağımızı ve nerede olmak istediğimizi göstermektedir.

    Tekrardan yeni eğitim-öğretim döneminin hayırlı, uğurlu olmasını dilerim.

    Mutlu haftalar, keyifli okumalar.