Dr. Selim GÜNAY

Dr. Selim GÜNAY

23 Kasım 2025 Pazar

    DİĞER YAZARLARIMIZ

    TOPLUMSAL ŞİDDET !

    TOPLUMSAL ŞİDDET !
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Her gün haber başlıklarında, sosyal medyada veya kendi yaşadığımız çevrede şiddetin izlerine rastlamak artık alışılmış bir durum haline geldi. Gün geçmiyor ki içimiz yanmasın, canımızı acıtan yeni bir haberle uyanmayalım güne. Peki ne oldu da biz bu hale geldik.

    Kamu hizmeti gören, eşinden ailesinden daha çok işyerinde vakit geçirerek mesleğini icra edenler maalesef kendilerini güvende hissetmiyor.

    Sağlık çalışanı hasta yakınından çekiniyor, öğretmen veliden, kadın eski nişanlısından, kocasından çekiniyor. Son dönemlerde artan şiddet olayları aslında ne demek istediğimizi açıkça ortaya koyuyor.

    Mesela sağlık çalışanları,başımız ağrısa ilk başvurduğumuz kişiler maalesef son dönemlerde mutsuz ve umutsuz. Yurtdışına gidenler gitti ama ya gidemeyip kalanlar ne halde. Özelikle pandemi döneminde kendi evine günlerce gidemeyen, ailesinden ve çocuklarından daha fazla hastanelerde bizlerle birlikte kalan bu meslek grubu mükâfatlarını maalesef canlarıyla aldılar.

    Çok uzaklara gitmeye gerek yok, Temmuz 2022 tarihinde Konya Şehir hastanesinde hasta yakını tarafından öldürülen Doktor Ekrem KARAKAYA’yı hala unutmadık.

    Şimdi düşünün üniversite sınavına gireceksiniz, en yüksek puanları alarak tıp fakültesine yerleşip 6 yıl eğitim alacaksınız. Üstüne uzmanlık eğitimi alarak vatana millete hizmet edeceksiniz, sonra da bir hasta yakını gelip gözünü kırpmadan 23 yıllık tecrübeli bir kardiyoloji uzmanını öldürebilecek, akıl alır gibi değil.

    Şiddet sadece sağlık çalışanlarıyla sınırlı değil. Şiddet konusunda karnemizin zayıf olduğu bir başka konu kadına yönelik şiddet. Ya eski sevgilisinin kıskançlık krizi ya nişanlısının ayrılmayı reddetmesi ya da eski kocanın beni nasıl boşarsın psikolojisi ile şiddete uğrayan ve birçoğunda sonu ölümle biten olaylar.

    Çok fazla uzaklara gitmeye gerek yok, Daha dün, 12 Mayıs’ta anneler gününde Elazığ’da 8 gündür kayıp olan bir çocuk annesi kadın, toprağa gömülü halde bulundu.

    Sağlık çalışanına şiddet, kadına şiddet derken son zamanlarda öğretmenlere uygulanan şiddette gözle görülür bir artış var. Okul duvarlarının içinde, eğitim kurumlarının koridorlarında, öğrencilerin ve eğitimcilerin bulunduğu mekânlarda öğretmenlere yönelik şiddet vakaları artık sıradan hale gelmeye başladı. Bu alarm verici durum, sadece bireylerin güvenliğini tehlikeye atmıyor, aynı zamanda toplumun eğitim ve değerler sistemine de zarar veriyor.

    İstanbul Eyüpsultan’da 16 yaşındaki lise öğrencisi Y.K., 5 ay önce atıldığı okulun müdürünü odasında tabancayla vurarak katletti. Tüm Türkiye ayağa kalktı ve bu vahşete tepki gösterdi.

    Aslında burada katledilen bir öğretmen değil bir ülkenin geleceğiydi. Toplumsal fiziksel şiddet, sadece bireyleri değil, aynı zamanda toplumun bütününü etkileyen bir sorundur. Ancak bu sorunla mücadele etmek için umutsuzluğa kapılmak yerine, birlikte çalışarak ve dayanışma içinde hareket ederek çözümler üretebiliriz. Adalet, eşitlik ve saygı temelinde bir toplumun inşası için hepimizin üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerekmektedir.

    Her olaya aşırı tepki veren bir toplum olduk maalesef.  Trafikte yol vermedi diye birbirini öldüren şoför, aşkına cevap vermedi diye gencecik kızları gözünü kırpmadan vuran adamlar, takımı yenildi diye futbolcu döven taraftar… bu ve bunun gibi niceleri.

    Çözüm için gelin hep beraber şiddet olaylarını nasıl önleriz ona kafa yoralım biraz. Bırakalım çocuklarımızın 20 sene sonra ne olacağını tartışmayı, şimdiye odaklanalım. Henüz vakit geçmeden evlatlarımıza trafikte yol vermesi gerektiğini, insanlara ve farklı fikirlere saygı duyması gerektiğini öğretelim önce. Unutmayalım sağlıkçılarımızı, kadınlarımızı, öğretmenlerimizi ve masum insanları öldüren şahıslar çok uzaklardan gelmiyor, senin komşun, benim mahalle arkadaşım, bir başkasının sınıf arkadaşı

    Bir parantez de cezai yaptırım konusuna açmak gerek sanırım. Bu insanlar acaba cezaları yeterince caydırıcı mı bulmuyorlar, polis bıçaklayan şahıs adli kontrol şartıyla serbest kalıyor, insanların canına kastedenler dışarda rahat rahat gezebiliyor.

    Aslında yazılacak o kadar şey var ki maalesef kelimeler boğazına düğümleniyor insanın.

    Kadının, öğretmenin, sağlıkçının, insanın öldürülmediği bir hafta geçirmeniz dileğiyle.

    Selim GÜNAY