
23 Kasım 2025 Pazar

Tercüman Gazetesi

EVLİLİKTE YALAN: GERÇEĞİ DEĞİL, İLETİŞİMİ KAYBETMENİN SESSİZ ÇIĞLIĞI

ZÜLFÜ YARE DOKUNMAK: YİTİRDİKLERİMİZ

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

KUŞLAR YAĞMURDA DA UÇAR

DURUŞ

İNSANLARA RAĞMEN, İNSANLIK İÇİN

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

BİR DAMLA KAN, BİN BİR ENDİŞE

Bilgi ve Adalet

KADINIM HAKLARIM VAR

AYNADAKİ LEKE

KAN BAĞIŞI: BİR YAŞAMIN KIRILMA NOKTASINDAKİ KÜÇÜK BİR MUCİZEDİR

SALEBE’NİN HİKÂYESİNİ BİLİYOR MUSUNUZ?

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

FATİH'İN VE ATATÜRK'ÜN İZİN VERMEDİĞİ PAPA'YA NEDEN İZİN VERİLİYOR?

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

BU DÖNER BAŞKA DÖNER… KİME DÖNER?

ÜÇ SIFIRIN ADALETİ, BİR İNSANIN VİCDANI: Prof. Dr. Ayten Erdoğan Meselesi

YOK DEVE

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ADIM ADIM İLERLİYOR KÖTÜLÜK

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

DİNDARLIK VE AYDINLIK

EĞİTİMDE SOSYAL ADALET

HAK ARAMAK HAKKIMIZ MI?

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

GÖNÜLLERİN ANAHTARI; EMPATİ

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

Her seçim döneminde seçmenlerin tercihleri üzerinde etkili olan, seçimin kaderini değiştiren olaylar vardır. Dünyanın her ülkesinde bu durum aynıdır. Kazanmak istiyorsanız seçmene kulak vermeli veya vermek zorundasınız. Çok uzaklara gitmeye gerek yok, gelin hep beraber ülkemizde gerçekleşen yakın tarihli seçimlere bir göz atalım, kim ne talep etmiş, ne elde etmiş?
2019 yılında, 31 Mart yerel seçimlerin hemen arifesinde, gündemde emekliye Ramazan ve Kurban Bayramı’nda ikramiye verilmesi tartışılıyordu. Haliyle, emeklilerde büyük bir beklenti içindeydi. Maliye Bakanı hemen bir açıklama yaparak bunun mümkün olmadığını belirtti ve “bütçe müsait değil” dedi. Ancak seçim yaklaştıkça, sayın Cumhurbaşkanı emekliye büyük müjdeyi vererek 2 bayramda emeklilere ikramiye verileceğini duyurdu. Sonuç olarak, emekliler istediklerini aldılar.
2023 yılında, gündemde 14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimi vardı. Ancak sokaklarda, bu seçim kadar konuşulan farklı bir konu daha vardı. Bu sefer bayram ikramiyesi değil, primlerini tamamlamış ancak yaş şartından dolayı emekli olamayan ve kendilerini “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” (EYT) olarak adlandıran yaklaşık 5.000.000 kişilik büyük bir kitle vardı. Bu kişiler, taleplerini dile getirmek için dernekler aracılığıyla her platformda seslerini duyurmaya çalıştılar. Maliye Bakanı, talebin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını dile getirdi. Ancak kısa bir süre sonra, Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye’nin hiçbir vatandaşını mağdur etmeyeceklerini belirterek EYT’lilere emeklilik yolunu açtı.
2024 yılında, 31 Mart’ta gerçekleştirilecek olan mahalli idareler seçimleri için meydanlar tekrardan ısındı. Adaylar, vaatler ve projeler konuşuluyordu. Ancak adaylar ve vaatler kadar konuşulan ve siyasilerin de gündemine gelen farklı konular da vardı. Geçen haftaki yazımızda EYT kanunu sonrası ortaya çıkan kademeli emeklilik mağduriyetini detaylıca analiz etmiş, 24 saat önce çalışmaya başlayan ile 24 saat sonra çalışmaya başlayan 2 kişi arasında emeklilikte 17 yıl fark olduğunu belirttik. Ayrıca dünyada yaşça küçük olanın ve daha az prim ödeyenin kendinden büyük olan ve daha fazla prim ödeyene göre erken emekli olduğu ilk ve tek ülke olabileceğimizden söz ettik. Peki, EYT kanunu sonrası tek mağdur kesim kademeli emeklilik mağdurları mı? Tabii ki hayır, bir de staj ve çıraklık mağdurları var. Peki, kim bunlar? Ne istiyorlar? Ve taleplerinde haklılar mı? Gelin, bu soruların cevabını hep beraber arayalım ve taleplerinde haklılar mı, beraber karar verelim.
Staj ve çıraklık yaptıkları sırada sigorta girişlerinin yapılmasına rağmen, sigorta primlerinde emeklilik, yaşlılık ve ölüm primleri bulunmadığı gerekçesiyle sigortalı olarak geçen bu süreler dikkate alınmıyor ve dolayısıyla emekli olamıyorlar, borçlanma yapamıyorlar. Bu durumda, yaklaşık 250 bin civarında olan Staj ve Çıraklık Sigortası Mağduriyeti ortaya çıkıyor.
Peki, staj ve çıraklık mağdurları ne istiyor? Staj ve çıraklık sigorta başlangıçlarının işe başlama tarihi olarak kabul edilmesini ve bu vesileyle de borçlanma haklarının olmasını, dolayısıyla da emeklilik yaşlarının öne çekilmesini talep ediyorlar.
Aslında mevcutta var olan ama kullanamadıkları haklarından bahsediyor staj ve çıraklık mağdurları. Mesela, avukatlar mezuniyet sonrası yaptıkları 1 yıllık sigortasız stajı borçlanabiliyorlar. Bir başka örnek olarak, 1416 sayılı kanuna göre devlet sizi yurtdışına okumaya gönderdiğinde, orada doktoranızı yaptıktan sonra Türkiye’ye geri döndüğünüzde, yurtdışında eğitim aldığınız süre kadar borçlanabiliyorsunuz. İlginç olan bir başka durum ise, devlet staj sigorta başlangıcını emeklilikte saymıyor ama kadınların stajdan sonra gerçekleşen doğumlarında sigorta başlangıcı olarak kabul ediyor ve hatta borçlanmalarına izin veriyor. Dolayısıyla, borçlanılan süre kadar işe giriş tarihi de geri çekilmiş oluyor ve böylece staj yapan anneler için erken emeklilik imkânı ortaya çıkıyor.
3308 sayılı Meslek Eğitim Kanunu’nun 25. maddesinde staj ve çırakların sigorta girişlerinin kanunla düzenlenmesine ve garanti altına alınmasına rağmen, maalesef farklı uygulamalar mağduriyetlere yol açıyor.
Aslında durum trajikomik yani devlet, yeni bir işe girdiğinizde staj yaparken aldığınız SSK numarası üzerinden sizi sisteme dahil ediyor, yani başlangıcınız var diyor, sen varsın staj yaptın çalıştın kaydın var diyor ama emeklilik konusu olunca hayır sen yoksun diyor. Aziz Nesin’in tiyatrolara sahne olmuş meşhur oyunu “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz”ı akıllara getiriyor bu uygulama.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, staj ve çıraklık mağdurları ile ilgili bir çalışma olmadığını özellikle belirtti, ama unuttuğu bir şey vardı: Henüz Sayın Cumhurbaşkanı son sözünü söylemedi. Kim bilir, belki de 1987 yılında dönemin Cumhurbaşkanı rahmetli Turgut Özal’ın staj sigortaları için bir defaya mahsus borçlanma hakkı verdiği gibi bir gecede binlerce mağdura müjdeyi verir. Adana mitinginde de bunun sinyallerini verdi aslında, daha ne müjdeler vereceğiz derken. Sayın Cumhurbaşkanından, toplumda hem kademeli emeklilik hem de staj ve çıraklık mağdurlarının taleplerine sessiz kalmayarak bir son dakika müjdesi vermesi beklentisi oldukça yüksek. Rahmetli Süleyman Demirel’in meşhur bir sözü vardır: “Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir.” Köprünün altından daha çok sular akar, bekleyip göreceğiz.
Keyifli okumalar, mutlu haftalar.
Selim Günay