Dr. Selim GÜNAY

Dr. Selim GÜNAY

23 Kasım 2025 Pazar

    DİĞER YAZARLARIMIZ

    Pazartesi Notları

    Pazartesi Notları
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Değerli okuyucularım,
    Daha önceki yazılarımızda sizlere katil devlet İsrail’in masum ve savunmasız insanlara yaşattığı zulüm ve vahşetten bahsetmiş, tepkimizi dile getirmiştik. Bu hafta ise 17-18 Eylül tarihlerinde, yine İsrail tarafından Lübnan’da önce çağrı cihazları, bir gün sonra ise telsizlerin eş zamanlı olarak patlatılması sonucu onlarca kişinin ölümüne, binlerce kişinin ise yaralanmasına değinerek yerli ve milli yazılım ve ekipmanların önemine dikkat çekeceğiz.
    İsrail’in saldırılarının ardından önemi bir kez daha gündeme gelen milli ve yerli yazılım ve ekipmanlarla ilgili, tam da söz konusu saldırıların hemen ardından 19-21 Eylül 2024 tarihinde İçişleri Bakanlığı himayesinde Ankara ATO Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen ve Emniyet, Jandarma ve Güvenlik personelinin kullandığı yerli ve milli ekipmanların sergilendiği iç güvenlik ekipmanları fuarından bahsedeceğiz.
    Son olarak ise Polis Bakım ve Yardım Sandığı (POLSAN) ve Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı’nın (TPTGV) faaliyetlerinden ve teşkilat mensuplarının her iki kurumdan beklentilerinden söz edeceğiz.

    Siber Güvenlikte Yerli ve Milli Projelerin Önemi
    19-21 Eylül 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilen iç güvenlik ekipmanları fuarına, İçişleri Bakanlığı’nın daveti üzerine Emniyet Teşkilatı Sendikası olarak katılım sağladık.
    Fuarda özellikle Polis, Jandarma ve Güvenlik personelinin kullandığı yerli ve milli ekipmanları görünce gurur duyduk. Ülkenin tamamının güvenliğinden sorumlu olan güzide kurumlarımızın kullandığı ekipmanların, bizzat kendi mühendislerimiz tarafından geliştirilmesi, kullanıma sunulması ve iç güvenlik noktasında geldiğimiz aşama bizleri gelecek adına daha da umutlandırdı.
    Özellikle İsrail’in 17-18 Eylül tarihlerinde Lübnan’da eş zamanlı olarak elektronik cihazları patlatmasının ardından siber güvenlik, yazılım, elektronik ve teknolojik cihazlar yeniden sorgulanmaya ve tartışılmaya başlandığı günlerde böyle bir fuarın tertiplenmesi önemli ve anlamlıydı.
    Teknoloji ithalatının ne denli büyük bir risk olduğunu gösteren bu saldırılar, Türk mühendisler tarafından geliştirilen yerli ve milli yazılımların hayata geçirilmesinin önemini ortaya koymaktadır.
    Açık kaynaklardan elde edilen bilgilere göre, İsrail’de yaklaşık 450 siber güvenlik şirketi bulunmaktadır. Dünyada siber güvenlik şirketi sayısında ABD’nin ardından 2. sırada bulunan İsrail’in Lübnan’da gerçekleştirdiği saldırılar, aslında ne denli bir hazırlığın ardından gerçekleştiğini gözler önüne sermektedir.
    Savunma sanayiinde yazılımın çok önemli olduğu bir dönemde, Türk mühendisler dünyada büyük rağbet görmekte ve kendilerine sunulan daha iyi şartları değerlendirerek yurt dışına gitmektedir. Yurt dışına giden mühendislerimizin kendi ülkelerinde, savunma sanayiinde yerli ve milli projeler geliştiren ASELSAN, TÜBİTAK ve HAVELSAN gibi şirketlerde istihdamlarına öncelik vermek devletin temel görevi olmalıdır.
    Dünyanın en büyük bilgisayar çip üretim şirketi olan Hollandalı Advanced Semiconductor Materials International (ASMI) bünyesinde 1300 Türk mühendis çalıştırılıyor. Bu sayı, sadece bir firmada çalışan Türk mühendis sayısıdır.
    Bizlerin devlet olarak önceliği, süper beyinlerin yurt dışına gitmelerine engel olmak, daha sonra ise gidenleri geri getirmektir. Son dönemlerde gidenlerin yerine Türkiye’de özellikle Hindistanlı ve Pakistanlı mühendislerin istihdam edilmeye başlandığını üzülerek görmekteyiz.
    Biz ülke olarak, kendi vatandaşımızı dünyanın en iyi şirketlerine kaptırmaz ve hak ettikleri imkanları sunarsak, teknoloji ve yazılım gibi siber güvenliğin temel çalışma alanlarındaki nitelikli insan açığını yerli insan kaynağıyla çözmüş oluruz.

    POLSAN
    İç Güvenlik Ekipmanları Fuarı’nda, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı ve POLSAN Başkanı Sayın Adem ÇAKICI ve Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Genel Müdürü Sayın İzzet TUNA ile fuarın iştiraklerinden Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı standında bir süre sohbet etme imkânı bulduk. Her iki yöneticimize de son dönemlerde üyelerimizin teşkilatın bu iki güzide kurumu ile ilgili gelen talep ve şikayetlerini bizzat iletme imkânımız oldu.
    POLSAN Başkanı Sayın ÇAKICI’ya Emniyet Teşkilatı Sendikası’nın yapmış olduğu POLSAN memnuniyet anketi ile ilgili bilgi verdikten sonra, üyelerin en büyük taleplerinden olan temettü oranlarının, tıpkı Türk Silahlı Kuvvetlerinin iştiraki olan OYAK gibi, tatmin edici bir seviyede olması, kredi limitlerinin yükseltilmesi ve faiz oranlarının piyasa koşullarına göre daha cazip hale getirilmesi, üyelerin menfaatine olacak indirim anlaşmaları ve zorunlu üyeliğin kaldırılması gibi taleplere değindik.
    Sayın ÇAKICI, göreve geldikleri 4 Kasım 2023 tarihinden itibaren POLSAN’ın daha şeffaf, ulaşılabilir ve üyeleri için daha faydalı bir yapıya ulaşmak için çalışmaların devam ettiğini belirterek, özellikle üyelerin emekli olduktan sonra düşen emekli maaşları nedeniyle ek iş yapmak zorunda kaldıklarını bildiklerini ve bunun önüne geçmek için POLSAN’ın emekli olan üyeleri için emekli maaşı uygulamasını hayata geçirmek üzere çalışmalarının sürdüğünü ifade etti.
    Özellikle zorunlu üyelik konusunda çok fazla talep olduğunu ve bu konuda bir çalışmalarının olup olmadığı sorusuna ise POLSAN olarak üzerinde çalıştıkları projeler ile POLSAN’dan ayrılmak isteyenden ziyade, gönüllü olarak katılımı artıracak, mevcut üyelerin ise üyeliklerinin devam etmesi için cazip kampanyalar üzerinde araştırma ve çalışma yaptıklarına vurgu yaparak; son olarak mevcut kredi oranları ve limitleri ile ilgili piyasa koşullarını incelediklerini ve üyelerin menfaatleri doğrultusunda uygun şartlar sağlanırsa revize edebileceklerini belirtti.

    Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı
    19-21 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilen İç Güvenlik Ekipmanları Fuarı destekçilerinden Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Genel Müdürü İzzet TUNA ile Emniyet Teşkilatı Sendikası olarak, vakfın faaliyetlerine ilişkin kısa bir görüşme gerçekleştirdik. Vakfın emniyet personeli ve ailelerine yönelik daha aktif olmasının beklendiğini bizzat kendilerine ilettik.
    Sayın TUNA, vakıf ile ilgili basında çıkan olumsuz intiba yaratan haberlerin kasıtlı olduğunu ve kendilerini üzdüğünü, vakıf olarak özellikle teşkilatın ihtiyaçlarının temini noktasında ellerinden geleni yaptıklarını ve bu anlamda çok güzel işlere imza attıklarını belirtti.
    1975 yılında kurulan Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı’nın o tarihten itibaren birçok önemli projeye imza attığını ve teşkilatın ihtiyaçları noktasında Türk Polis Teşkilatının en büyük destekçilerinden biri olduğunu belirten TUNA; son 2 yıl içerisinde emniyet teşkilatının güçlendirilmesi için 4.8 milyar TL yardım yapıldığını paylaştı.
    Vakıf olarak, 2023-2024 yılları arasında emniyet teşkilatına toplam 5.391 adet araç desteği sağladıklarını, bunun yanında şehit yakınlarına 4.5 milyon TL, sosyal yardıma muhtaç gazi, malul ve emeklilere 11.8 milyon TL, teşkilat bünyesinde 3000 engelli çocuğumuza da 143 milyon TL eğitim desteği verildiğini kaydetti. Asrın felaketi 6 Şubat depreminde ise depremzede mensuplarımıza 96 milyon TL yardım yapıldığını vurguladı.
    Emniyet Teşkilatı Sendikası olarak, Sayın TUNA’nın daveti üzerine en kısa sürede Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı’nı ziyaret etmekten memnuniyet duyacağımızı kendilerine ilettik.
    Yapıcı ve şeffaf yaklaşımları için hem POLSAN Başkanı Sayın ÇAKICI’ya hem de Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Genel Müdürü Sayın TUNA’ya teşekkür ederiz.

    Keyifli okumalar, mutlu haftalar.
    Selim GÜNAY