Dr. Selim GÜNAY

Dr. Selim GÜNAY

23 Kasım 2025 Pazar

    DİĞER YAZARLARIMIZ

    Emniyet Teşkilatında Yeni Dönem

    Emniyet Teşkilatında Yeni Dönem
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Geçtiğimiz hafta emniyet teşkilatında bir dönem kapandı ve yıllardır kurumda yetkili olan sendika, yapılan sayımlar neticesinde bu unvanını Emniyet Teşkilatı Sendikasına devretti.

    Yardımcı Hizmetler Sınıfı (YHS), 3600 ek gösterge, emeklilikte harçsız silah ruhsatı, görevde yükselme, unvan değişikliği sınavı, mülakatlarda yaşanan sorunlar gibi kronikleşmiş problemlerin yıllardır çözümünü bekleyen memurlar bu defa “yeter” diyerek uzun yıllardır yetkili olan sendikaya kırmızı kart gösterip yetkiyi elinden aldı ve Emniyet Teşkilatı Sendikasına verdi.

    Neden Emniyet Teşkilatı Sendikası?

    Anayasa Mahkemesinin 2014 yılında Emniyet Teşkilatında görev yapan sivil memurların sendikaya üye olma, sendika kurma ve yöneticisi olmalarının önünü açmasıyla teşkilatta, temelleri farklı kurumlarda olan birçok sendika faaliyet yürütmeye başladı.

    Tamamı emniyet teşkilatında aktif görev yapan personel tarafından “Bizi bizden başka kimse anlamaz” mottosuyla 2022 yılında kurulan Emniyet Teşkilatı Sendikası, kısa bir süre içerisinde 81 ilin tamamında teşkilatlanmasını tamamlayarak yapmış olduğu saha çalışmalarıyla dikkatleri üzerine çekti.

    Kuruluşunun üzerinden henüz 3 yıl gibi kısa bir süre geçmesine rağmen Emniyet Teşkilatı gibi köklü bir kurumda yetkili sendika olan Emniyet Teşkilatı Sendikası, yıllardır faaliyet yürüten sendikaları geri bırakarak bu başarıyı elde etti.

    Emniyet Teşkilatı Sendikasının kurum yetkili sendikası olmasında;

    • Samimi yaklaşım, kurucu, üye ve yöneticilerinin tamamının teşkilat mensuplarından oluşması, sorunlara karşı hızlı aksiyon alma, üyelerine sağladığı hukuki destek,
    • Klasik sendikacılık faaliyetlerinin emniyet teşkilatında yetersiz kalması ve işlevsiz hale gelmesi,
    • Yıllardır yetkili olan sendikaların vermiş olduğu sözleri yerine getirme noktasında karnesinin zayıf olması,
    • Bugüne kadar yetkili olan sendika yöneticilerinin “Emniyet teşkilatını karşımıza almayalım” yaklaşımı nedeniyle üyelerini mağdur etmesi,
    • Emniyet Teşkilatı Sendikasında bürokrasi ve protokol gibi kavramların minimize edilerek her bir üyenin dilediği saatte genel merkez yöneticilerine ulaşabilmesi,
    • Teşkilatın sorunlarına vakıf olmayan, çalışma sistemi ve prensibi gibi kavramlara aşina olmayan kurum dışı sendikaların yaşattığı aksaklıklar, Emniyet Teşkilatı Sendikasının tercih edilmesinde önemli faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır.

    Promosyon Görüşmeleri ve Emniyet Teşkilatı Sendikası

    Emniyet teşkilatında bu yıl yapılacak olan promosyon miktarı, son günlerde teşkilat içerisinde en fazla dillendirilen ve üzerine yorum yapılan konuların başında gelmektedir. Alım gücünün zayıflaması, artan yaşam maliyetleri ve enflasyona bağlı hayat pahalılığı memurun belini bükmekte ve geçim sıkıntısı ile karşı karşıya bırakmaktadır.

    Emniyet teşkilatında promosyon miktarının henüz belli olmamasına rağmen memurlar, ödemelerini, borçlarını ve ihtiyaçlarını promosyondan gelecek toplu paraya göre planlamaktadır.

    Yaklaşık 450.000 personelin bulunduğu teşkilatta ortaya çıkacak olan miktarın, kesinlikle herkesi memnun edecek bir seviyede olması elzemdir.

    Bu yıl, geçtiğimiz yıllardan farklı olarak kurum yetkili sendikası olarak promosyon pazarlık masasında Emniyet Teşkilatı Sendikası da olacak.

    Teşkilat içerisinden bir Sivil Toplum Kuruluşunun (STK) promosyon pazarlık masasında olması teşkilatımız açısından bir kazanım olmasının yanında farklı bir anlamı daha var. Bu sene emniyette aktif görev yapan memurlar, doğrudan promosyon masasında kendi ve beraber görev yaptığı arkadaşlarının hakkını savunacak, hak ettikleri miktarı almaları için çaba sarf edecek.

    Emniyet Teşkilatı Sendikası, ortaya atılan ve iddia edilen miktarların yerine daha realist, bilimsel ve kurumsal verilere dayanan, ülkenin güncel ekonomik şartlarının dikkate alındığı derinlemesine analiz içeren çalışmasını tamamlamış olup önümüzdeki günlerde bu konuda kamuoyuna bilgilendirme yapacaktır.

    “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz” anlayışı ile hareket eden Emniyet Teşkilatı Sendikası, “Bizi bizden başka kimse anlamaz” mottosuyla çıktığı bu yolda promosyon masasından her bir emniyet mensubunun tatmin olacağı bir miktar için gereğini yapacağından şüphemiz yoktur.

    Polisler Ne İstiyor?

    180 yıllık şanlı tarihi ve başarılarıyla gurur duyduğumuz Türk Polis Teşkilatında yaşanan intiharlar ve üzücü olaylar toplumda infial yaratmakta ve bizleri derinden sarsmaktadır.

    Memuru, amiri, müdürü fark etmeksizin en fazla çalışan, görevini büyük bir özveriyle yapan teşkilat mensuplarımız maalesef ekonomik anlamda zor günlerden geçmektedir.

    Ekonomik sıkıntıların yanında fazla iş yükü de eklenince maalesef mutsuz polis sayısı her geçen gün artmakta, mesleği bırakma noktasında yeni arayışlara girmektedir. Peki, polisler ne istiyor?

    • Keyfi görevlendirmelerin önüne geçilmeli,
    • Çalışma saatleri belirli bir düzene oturtularak kanun ile güvence altına alınmalı,
    • Özlük hakları acilen düzeltilmeli, maaşlarına ciddi anlamda artış getirilmeli,
    • İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde görev yapan emniyet mensuplarına özel tazminat verilerek, maddi sıkıntılarının önüne geçilmeli,
    • Sadece belirli birimlerde değil tüm birimlerde 12/36 çalışma sistemine geçirilerek personelin daha fazla istirahat etmesi sağlanmalı, çalışma sistemi kanunla garanti altına alınmalı,
    • Bürolarda çalışan polisler sahada aktif olarak görev almalı, bürolarda sivil memurlar görevlendirilerek hem insan kaynakları yönetimi anlamında hem de kurumsal hafıza açısından kaynak sağlanmalı,
    • Polislere diğer memurlardan farklı olarak senede en az 10 gün fazladan izin tanımlaması yapılarak personelin moral ve motivasyonu artırılmalı,
    • Orduevlerinde olduğu gibi kendi personeli harici konaklamalara müsaade edilmeyerek polisevlerinde yer bulma sorununun çözülmesi, ayrıca polis kampları sayısının artırılarak personele uygun şartlarda tatil imkânı sunulmalı,
    • Büyükşehirlerde lojman sayısı artırılarak mümkün olan en üst seviyede personelin lojmandan faydalandırılması sağlanmalı,
    • Maç, miting, konser gibi görevlere giden polislere “ek görev ücreti” adı altında ödeme yapılmalı,
    • 7/24 esasına göre çalışan polis merkezlerine personel takviyesi yapılarak bir ekibin müdahale ettiği olay sayısının azaltılması sağlanmalı,
    • Amir ve müdür maaşları, emsal kurumlarda görev yapan mevkidaşlarının düzeyine çıkartılmalıdır.
    • Aile bütünlüğü ve huzuru göz önünde bulundurularak 2. Şark görevi kesinlikle kaldırılmalıdır.

    Emniyet Müdürleri İçin Mevzuat Değişikliği mi Geliyor?

    Son günlerde kaymakam ve valilerin emniyet teşkilatında ilçe emniyet müdürü ve il emniyet müdürü olarak atanmasının yolunun açılacağı ile ilgili bir iddia dolaşmakta. Diğer bir iddiaya göre de 1. sınıf emniyet müdürlerinin ilçe emniyet müdürü olarak atamasının yapılmasının önünü açacak bir mevzuat değişikliğine gidileceği söylentisi var.

    Öncelikle, mazisi 180 yıllık bir teşkilatta yapılacak her türlü düzenleme derinlemesine analiz edilmeli ve üzerinde çalışılarak o şekilde yapılmalıdır.

    Kurum içi dinamikler iyi hesap edilerek mesleki aidiyeti zayıflatacak, kariyer basamaklarını değersizleştirecek ve mesleki statü ile itibarını zedeleyecek her türlü düzenlemeden uzak durulmalıdır.

    Bu teşkilatta Polis Akademisinde eğitim almış ve yıllardır büyük bir özveri ile görev yapan amir ve müdürlerin hiyerarşik yapılarını bozacak köklü değişikliklerin önüne geçilmelidir.

    Özellikle emniyet teşkilatının icra etmiş olduğu görev, hukuki sorumlulukları ve devasa insan kaynakları ile sadece Genel Müdürlük altında yönetilmesi yerine, Güvenlik Müsteşarlığı ya da Güvenlik Bakanlığı adı altında yeniden teşkilatlandırılarak hem mesleki statünün yükseltilmesi elzem bir hal almıştır.

    Mutlu haftalar, keyifli okumalar.