Dr. Selim GÜNAY

Dr. Selim GÜNAY

23 Kasım 2025 Pazar

    DİĞER YAZARLARIMIZ

    Bir Zamanlar Memur !

    Bir Zamanlar Memur !
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Kıymetli Okuyucularım,
    Son yıllarda yüksek enflasyon ile mücadele eden ülkemizde toplumun her kesimi artan
    yaşam maliyetleri karşısında zor günler yaşıyor. Esnaf yüksek döviz kuru nedeniyle ticaret
    yapmakta zorlandığından dert yanarken, asgari ücrete tabii çalışanlar ise maaşlarının düşük
    ve yetersiz olmasından şikayetçi. Toplumun temel taşı olan memurlarda da durum çok farklı
    değil, yüksek enflasyon karşısında eriyen ve pula dönen maaşlar malesef memurun ve
    emeklinin belini bükmeye devam ediyor.
    Bir zamanlar “devlet memuru olmak” güvence ve itibarı simgelerdi. Bugün ise memurlar,
    sabah işe giderken hesap kitap yapan, öğle arasında market fiyatlarını kıyaslayan, akşam
    eve dönerken cebinde kalan son parayla ne alınır diye düşünen insanlar haline geldi.
    Emekliler için ise durum daha da ağır. Yıllarca hizmet ettikleri devletin onlara bağladığı
    maaş, karınlarını doyurmaya zor yetiyor.
    Ekonomideki dalgalanmalar, temel tüketim ürünlerindeki fahiş artışlar, ulaşım ve barınma
    giderlerindeki yükseliş bir araya geldiğinde memur ve emeklilerin alım gücü her geçen gün
    eriyor. Çarşıdaki enflasyonla resmi enflasyon arasındaki fark, mutfaktaki yangını
    söndürmeye yetmiyor.
    Oysa devletin bel kemiği memurlardır. Sağlıkta, eğitimde, güvenlikte, adalette, her alanda bu
    insanlar hizmet veriyor. Emekliler ise bu ülkenin hafızası, emeğin vücut bulmuş hali. Onların
    geçim sıkıntısı çekmesi sadece ekonomik değil, aynı zamanda vicdani bir mesele.
    Bugün ihtiyaç duyulan şey kuru rakamlar değil; insanca yaşamayı mümkün kılacak, alım
    gücünü koruyacak, emeğe değer veren bir ücret politikasıdır. Çünkü memur da, emekli de
    sadece maaş değil; hak ettiği itibarı, güvenceyi ve huzuru istiyor.
    Hal böyle iken milyonlarca memur ve emeklisinin gözü kulagı her yıl oldugu gibi yetkili
    sendika ve hükümet yetkilileri arasında yapılacak olan toplu görüşme masasındaydı.
    Bu sene memur her yıldan biraz daha umutlu biraz daha iyimserdi aslında çünkü 2025 yılı
    temmuz ayı kira artış oranı %43,23, enflasyon ise Türkiye İstatistik Kurumuna göre (TÜİK)
    %33,52 olarak açıklandı. Bu veriler dikkate alınarak ciddi bir düzeltme iyileştirme ya da
    tatmin edici oranda bir zam beklentisine girmişti memur ve emekli.
    2026-2027 yılı memur maaş zam oranlarının belirlenmesi için hükümet yetkilileri ve yetkili
    sendika arasında yapılacak görüşmelerden önce birçok sendika kendince matematik
    hesaplamaları yaparak beklentilerini kamuoyu ile paylaştı.
    Yetkili sendika ise 2026 yılı için 10.000 TL taban aylığa zam, %10 refah payı, ilk 6 ay %15,
    ikinci 6 ay için ise %25 zam istediklerini belirtmiş ve masaya da bu şekilde oturmuşlardı. Bu
    hesaplamalara göre 2026 yılı için zam oranı %88’lere ulaşıyordu.
    Yetkili sendikanın teklifi karşısında malesef hükümetin teklifi beklentilerin çok uzağında ve
    tabiri caizse dağ fare doğurdu diyebiliriz. 8. Dönem toplu sözleşme neticesinde hükümet
    yetkilileri 2026 yılı için ilk 6 ay %10 ikinci 6 ay için ise %6 zam teklifinde bulundu. İşin daha
    vahimi hükümet 2. teklifinde memurların taban maaşına sadece 1000 TL zam teklifinde
    bulundu, sendika 10.000 dedi hükümet 1000 verdi !
    Ülkemizde bir memur 10 yıl önce 1 maaşıyla 28 Gr altın alabilirken bugün 1 maaşıyla
    sadece 13 Gr altın alabiliyor.
    Alım gücünün zayıfladığı, enflasyonun yıkıcı etkisinin en derinden hissedildiği günümüzde
    teklifler beklentilerin çok altında, tatmin edici değil kabul edilmesi de mümkün gözükmüyor.
    Uzlaşma sağlanması beklenmiyor, hakem heyetine giden bir süreç var. Birçok sendika
    meydana çıkacağını ve iş bırakma eylemi yapacağını açıkladı, etkisi olur mu göreceğiz ama
    gördüğümüz ve kesin olan birşey var, memur zor durumda, emekli hayatta kalma savaşı
    veriyor.
    İlan edilen “2025 aile yılı” kapsamında mutluluğun ekonomi ile doğrudan bağlantılı olduğu
    varsayımından hareketle hükümet memura enflasyon altında ezilmediği, çarşı pazardan eli
    boş dönmediği insani yaşam şartlarına ulaştığı teklif ve iyileştirmelerle memurun karşısına
    çıkmalıdır.
    Pazarlık sürecini takip ediyoruz, umarım umutlar başka bahara kalmaz.
    Mutlu haftalar, keyifli okumalar