Dr. Selim GÜNAY

Dr. Selim GÜNAY

23 Kasım 2025 Pazar

    DİĞER YAZARLARIMIZ

    1 NİSAN SABAHI!

    1 NİSAN SABAHI!
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Son birkaç aydır kahvede kulak misafiri olduğumuz, evde televizyonlarda izlediğimiz, işe giderken radyoda dinlediğimiz ve işyerinde kahve sohbetlerimizde bir şekilde kendimizi içerisinde bulduğumuz bir dönemin daha hep beraber sonuna geldik. Halkın teveccühüne göre bir kesimin mutlu olacağı, herkesin aynı anda mutlu olmasının mümkün olmadığı bir demokrasi şölenidir seçimler.

    Kazananın şahıstan ziyade halkın olması temennisiyle yeni seçilen herkese, herkesten önce ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz.

    Tabii seçim bitti bitmesine ama biz de alışmıştık aslında, televizyonlarda akşam kuşağında çekirdek çitlerken izleyecek bir aktivitemiz oluyordu. Bugün hangi aday yanık sesiyle türkü söylemiş, hangi aday dükkanının önünü süpüren esnafın elinden süpürgesini alıp kendisi süpürmüş, bu ve bunun gibi daha niceleri…

    Mesela 1 Nisan sabahı itibariyle son birkaç aydır semt pazarlarımızda bizleri sürekli ziyaret eden, vatandaşa sempatik olmak için pazarcı önlüğü giyip domates tartan adaylar olmayacak artık.

    Üniversite öğrencileri sizlerde biraz zor alışacaksınız belki, çünkü bir 5 yıl daha kimse sizi ziyaret edip kendi elleriyle size yemek yapmayacak.

    Ev ahalisi, sizlerde gönül rahatlığı ile yemek masanızı kullanabilirsiniz. Nasılsa evde yemek masası olmasına rağmen sizlere ve seçmene şirin görünmek için yer sofrasında yemek yiyen başkan adayları nasılsa 5 yıl daha kapınızı çalmayacak.

    Bu arada, çat kapı size geldim diyen başkan adayı seçimi kazanırsa sakın ola sizde ona çat kapı gitmeyin, üzülürsünüz, aylar öncesinden randevu talebinizi mutlaka oluşturun, çünkü seçim öncesi belediyenin kapısı her daim halka açık olacak diyenler seçimi kazanınca kapıyı arkadan kilitliyorlar. Neyse bu konular uzar gider böyle. Seçimler geçti ama peki bu seçimi kim kazandı sizce.? Gelin hep beraber bu sorunun yanıtını beraber arayalım.

    Bu seçimi enflasyon altında eriyen maaşları ile geçinmekte zorlanan emekliler,

    24 saat geç iş hayatına atıldığı için 24 saat önce başlayana göre 17 yıl daha fazla çalışmak zorunda olan emekçiler,

    Yaşar ne Yaşar Yaşamaz misali, bir varsın bir yoksun denilen staj ve çıraklı sigortası mağdurları,

    Çağın gereksinimlerinin çok gerisinde kalan ve sayıları 110.000 civarı olan Genel İdare Hizmetleri Sınıfına geçiş umutları başka bahara kalan Yardımcı Hizmetler Sınıfı personeli,

    Özlük haklarına dair talep ettikleri düzenleme gündeme bile gelmeden unutulan İnfaz ve Koruma Memurları,

    Geleceğimiz teminatı olan çocuklarımızı emanet ettiğimiz ve yıllarca emek verip öğretmen olan ama ataması yapılmayan binlerce öğretmen,

    Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) en fazla şehit veren rütbe olan kadro, yönetmelik, özlük, iyileştirme gibi birçok haklı talepleri çözüme kavuşturulmayan kahraman uzman çavuşlar ve kamuda aynı işi yapmalarına rağmen farklı ücrete tabii tutulan kamu hemşireleri.

    Bu liste böyle uzar gider ama aslında çok da dile getirmişlerdi bizi görün bizi duyun bizi unutmayın diye, anlaşılan ve görünen o ki kimse onları duymamış,

    Keyifli okumalar, mutlu haftalar.

    Selim GÜNAY