
10 Aralık 2025 Çarşamba

Tercüman Gazetesi

BEN OLAMAMANIN, BİZ OLAMAMAK KAVGASI

ZEHİRLENİYORUZ...

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

Düş Bahçesi

Gerçek Gücün Sırrı

USTALIĞIN TESCİLİ

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

HAYATIMIN ALTI ÜSTÜ

Bilgi ve Adalet

ANALAR VAR İT DOĞURUR, ANALAR VAR YİĞİT DOĞURUR

AYNADAKİ LEKE

Taciz ve Tecavüz Örtbas Edilemez

BİR İŞİ YAPMAK HER ZAMAN BAŞARI DEMEK DEĞİLDİR

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

ÂKİF BUGÜN YAŞASAYDI

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

ŞİDDET SARMALI: TÜRKİYE NEREYE GİDİYOR?

AKIL İNSANIN BELASIDIR, FAZİLETLİDİR ve REZALETİDİR.

SESSİZLİK REJİMİ

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ÖNCE EBEVEYNLER EĞİTİLMELİ

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

AHLAKSIZ DİNDARLIK VE İTTİHATÇILIK RUHU

EGM’DE SİVİL MEMUR OLMAK

AH BE ÇOCUK!

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

GÖNÜLLERİN ANAHTARI; EMPATİ

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

Kimin eli kimin cebinde bilinmez ama malumunuz, Türkiye gündemi o kadar hızlı değişiyor ki yetişebilmek mümkün değil. Daha birinin şokunu atlatamadan bir diğerinin tam ortasında buluyoruz kendimizi, ne yazık ki. Üzülmekten de yorulduk desek yeridir.
Bildiğiniz gibi şu günlerde ise bizleri en derinden üzen orman yangınlarımız ve mücadeledeki çaresizlik. Nefes kadar önemli ormanlarımızın ve elbette içindeki canlıların yanarak yok olduğunu görmek çok acı veriyor bizlere, bunun tarifi mümkün değil. Üzülmek, kahrolmak ise çare değil. Yurdun dört bir yanından organize bir şekilde ateşe verilen ormanlarımız ve birçoğunun da yerleşim alanlarına varacak kadar büyümesi adeta savaş niteliği taşımaktadır. Yetkililer tarafından olağanüstü hâl ilan edilmeliydi kanaatimce. Kim yakıyor, neden yakıyor, bunların arkasında kim ve hangi emeller var? Yanlış politikalar mı, yanan yerlerin imara açılması mı? Kimin ve kimlerin suçu, hatası, kusuru var? Bunların geniş çaplı araştırılması ve gereken cezaların verilmesi gerekir. Olası yangınlar karşısında da gerekli önlemlerin alınması, yangınların büyümeden söndürülmesi gerekir. Yanacak yer kalmadığı için sönmesi acı verici. Yangını çıkaranlar ise derhâl yakalanıp adalet karşısında ve halkın önünde en ağır cezalarla yargılanması gerekir ki caydırıcı olsun. Tabii ki bu işin arkasında hangi eller var, onlar da kırılmalı.
Ciğerlerimizi derinden acıtarak yakılan ormanlarımızın yerine imar izni verilmemesi, yeniden ağaçlandırma yapmak için acilen harekete geçilmeli. Gerekirse bu konuda seferberlik ilan edilmeli ama ormanlarımızı yeniden ağaçlandırıp ülkemize kazandırmak şart. Kesinlikle yerleşim alanı, alışveriş merkezi, oteller, rezidanslar ve benzeri yapıların inşa edilmesine asla izin verilmemeli. Yoksa her yıl bunun için ormanları yakar, sonra “izmaritten, mangaldan” vesaire derler.
Ormanlar bizim akciğerimiz, nefesimiz, yağmurumuz, suyumuz, bereketimiz, her şeyimiz. Yanmaması, yakılmaması için yetkililer tarafından acilen sıkı tedbirler alınması, ne gerekiyorsa yapılması gerekir. Bu konu asla ihmale gelmez.