Nurgül AKTÜRK

Nurgül AKTÜRK

10 Aralık 2025 Çarşamba

    DİĞER YAZARLARIMIZ

    KİMİN ÇARKI DÖNMÜŞ?

    KİMİN ÇARKI DÖNMÜŞ?
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Son günlerde Türkiye gündemine oturan, en çok konuşulan, tartışılan ve millet olarak utanç verici bir şekilde şaşkınlıkla takip ettiğimiz sahte diploma mevzusu… Şimdiye kadar eşi benzeri görülmemiş, organize bir suç örgütü söz konusu. Fakat bu, bilinen suçların ötesinde bir suç. Devletin en önemli kurumlarını ahtapot gibi sarmış, akıl almaz derinlikte bir sahtekârlık tablosuyla karşı karşıyayız. Eğitime bile eğitimsiz, sahte diplomalılar atanmış. Okulunu bitirip diplomalı olanlar ise atanamazken… Rektörler, profesörler, doktorlar, doçentler, aklınıza ne gelirse… Siyasetten eğitime, emniyetten hukuk birimlerine kadar kangren gibi her yeri sarmış vaziyette, maalesef gördüğümüz kadarıyla. Ve bizler düşünüyoruz: “Bu, buzdağının sadece görünen kısmı mı?” Bu nasıl bir çark, nasıl kurulmuş, akıl alır gibi değil.

    Peki, bu çark kimin değirmenini döndürdü? Siyasetin, politikanın dahi içine bu kadar sahtekârlık karışmışken ilgili makamların gerçekten haberi olmadı mı? İstihbaratları yok muydu? O kadar rahat çalışmışlar ki, sahte diplomaları adrese bile gönderiyorlarmış.

    İtiraf etmeliyim ki, devletin çok önemli makamlarında oturan, fakat daha doğru düzgün konuşmayı bile bilmeyen, kurduğu cümlelerden eğitimsiz oldukları anlaşılan kişiler vardı. Birçok siyasetçi ya da eğitimci olan kişinin konuşmalarını dinlerken içimden hep “Nasıl yani, nasıl bu mevkide olabiliyor?” demişimdir. Konuşmalarından, kurduğu cümlelerden hiç eğitimli olmadığı belli oluyordu. Onun için ben çok şaşırmadım. Kafamdaki soru işaretleri cevap buldu.

    Peki ya bu, sadece bir sahtekârlık suçu mudur? Elbette ki hayır, bu kadar basit değil. Hak etmedikleri bir makamı işgal ettiler. Hak edenlerin işini, aşını, belki de hayatlarını çaldılar. O makamın koca bir millete vermesi gereken hizmeti hakkıyla ve doğru bir şekilde veremediler, dolayısıyla hizmet vermeyerek de onca insanın hakkına girdiler. Hak etmeden vergilerimizle maaş alıp yediler, torpille akrabalarını çevrelerine topladılar. Ve ülkemizi başarısızlığa, çürümeye sevk ettiler.

    Ha, en ama en önemlisi ise insanların o kurumlara olan güvenini kırdılar ki, bunun telafisi bile olamaz.

    Bence çarkı döndüreni de, görmezden geleni de, kumandanı da, değirmenciyi de, su taşıyanı da hepsi ihanetin bir parçası ve hepsi yargılanmalı.