Nurgül AKTÜRK

Nurgül AKTÜRK

27 Kasım 2025 Perşembe

    DİĞER YAZARLARIMIZ

    İNSANLIK SUÇU

    İNSANLIK SUÇU
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Hep güzel şeyler yazmak için elime kalemi alıyorum. Her aldığımda ise maalesef bir kötülüğü yazmak düşüyor payıma. Bu denli bir zalimliği yazmam gerektiğini düşünüyorum. Kendimi yazmakla yükümlü hissediyorum, sorumlu hissediyorum. Bana ne deyip sorunları görmezden gelemiyorum. Nasıl bir döneme denk geldiysek maalesef sorundan başka yazacak bir şey bulamıyorum. Her gün yeni bir katliamla karşı karşıya kalıyoruz. Ya kadın, ya çocuk ya da hayvan.

    Şu son zamanlarda hayvanlarla ilgili çıkan yeni yasaya dayalı olarak AKP belediyelerinin yaptığı hayvan katliamları içimizi acıtıyor. Binlerce merhamet sahibi insana unutulmaz travmalar yaşatarak devam ediyor. Ben, hassas ve vicdanlı bir insan olarak bu hayvanlara yapılan şiddet, eziyet ve katliamlar karşısında onlar için elimden bir şey gelmemesi beni o kadar çaresiz hissettiriyor ki bazen gece uykularımı kaçırıyor, onları düşünüyorum. Bazen düşünüyorum da; ben bu yaşıma kadar kendimi hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim. Katledilen canları kurtarmaya, o cani ruhluların elinden almaya gücüm yetmiyor. Ve benim gibi çaresiz hissedip travma yaşayan o kadar çok İNSAN var ki. Bunların bile bir hesabı olmalı bence.

    Neden bahsettiğimi anladınız sanırım. Bildiğiniz üzere birkaç gün önce Gebze Belediyesi tarafından rehabilitasyon merkezinde birçok hayvanın öldürülüp poşetlere konularak çöp konteynerlerine atıldığı ortaya çıktı. Daha önce de birkaç kez aynı şekilde hayvanları katlettiği görülmüş fakat delil olmadığı için ispat edilememesinden dolayı, o gördüğümüz katliamı drone ile havadan çekerek hayvansever, yani “İNSAN” olanlara haber verilmiş. Onlar olay yerine gelip birçok hayvanın öldürülerek poşetlere konulup atılan konteynerları boşaltıp poşetleri açtıklarında hepimizin kanı dondu. Belki bunu yapanların adına insanlığımızdan da utandık. Poşetleri açınca daha kasılmaları devam eden hayvanlar vardı. Daha çok küçük bebek kedi yavruları vardı. Kediler vardı. Bebek köpek yavruları vardı. İzlerken boğazımda adeta nefesim düğümlendi. Bu bence bir insanlık suçu, insanlığın yüz karası bir şey. Ve bunu yapanlar bir de İslamiyet’e inanan insanlar. Peki bu durum insanlığa zaten sığmıyor da İslamiyet’e sığıyor mu? Kesinlikle hayır. Hz. Muhammed, kaftanında uyuyan kedi uyanmasın diye kaftanının ucunu keserek kalkmıştı. Köpek yavrusunu emziriyor diye ordunun yolunu değiştirmişti. Kuşu ölmüş bir çocuğa taziyeye gitmişti. Peki sen nasıl oluyor da acımasızca katlediyorsun? Sahi, demezler mi sen hangi dine mensupsun?

    Şimdi bunun bir de hukuksuzluk tarafı var tabii. Bundan önce de aynı durum Altındağ Belediyesi’nde yaşanmıştı tabii. Altındağ Belediyesi tarafından da köpekler katledilmişti. Orada da yine hayvanların canlı gömüldüğüne dair deliller vardı, görüntüler vardı, videolar vardı; ona rağmen Etlik Hastanesi’ne incelemeye gönderilen hayvanların eceliyle veya kaza sonucu öldüğü raporu çıkmış ve katiller ceza almamış. Gebze’deki katledilen hayvanlardan alınan örnekler de yine aynı hastaneye gönderilmiş, varın sonucunu siz düşünün. Oysa çekilen videolarda poşetten çıkarılan hayvanların kasıldığını tüm Türkiye izledi. Gebze Belediye Başkanı da konuşmasında söylemiş zaten: “Bize ölmüş olarak geldi.” Çıkacak sonuçları da tahmin etmek zor değil maalesef.

    Önce hukuk sisteminin düzelmesi ve bütün hayvanların yaşama hakkının geri verilmesi, kötülüklerin bitmesi, herkesin bir an önce vicdanına geri dönmesi dileğimle.

    Nurgül Aktürk