
27 Kasım 2025 Perşembe

Tercüman Gazetesi

EVLİLİKTE YALAN: GERÇEĞİ DEĞİL, İLETİŞİMİ KAYBETMENİN SESSİZ ÇIĞLIĞI

ZÜLFÜ YARE DOKUNMAK: YİTİRDİKLERİMİZ

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

KUŞLAR YAĞMURDA DA UÇAR

DURUŞ

İNSANLARA RAĞMEN, İNSANLIK İÇİN

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

BİR DAMLA KAN, BİN BİR ENDİŞE

Bilgi ve Adalet

KADINIM HAKLARIM VAR

AYNADAKİ LEKE

KAN BAĞIŞI: BİR YAŞAMIN KIRILMA NOKTASINDAKİ KÜÇÜK BİR MUCİZEDİR

SALEBE’NİN HİKÂYESİNİ BİLİYOR MUSUNUZ?

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

FATİH'İN VE ATATÜRK'ÜN İZİN VERMEDİĞİ PAPA'YA NEDEN İZİN VERİLİYOR?

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

BU DÖNER BAŞKA DÖNER… KİME DÖNER?

ÜÇ SIFIRIN ADALETİ, BİR İNSANIN VİCDANI: Prof. Dr. Ayten Erdoğan Meselesi

YOK DEVE

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ADIM ADIM İLERLİYOR KÖTÜLÜK

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

DİNDARLIK VE AYDINLIK

EĞİTİMDE SOSYAL ADALET

HAK ARAMAK HAKKIMIZ MI?

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

GÖNÜLLERİN ANAHTARI; EMPATİ

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

Elbette siyaset, bağrında yalanı, dolanı, dalga dümeni barındırır. Bu, genelde bilinen bir şeydir. Doğru ve dürüst bir insan, doğru yürüdüğü için siyaset arenasında asla ilerleyemez; bunu da genelimiz bilir. Fakat bundan önceki dönemleri düşünüyorum da, tüm samimiyetimle söyleyebilirim ki siyaset hiç bu kadar kirlenmemişti, çamura bulanmamıştı. Hiç bu kadar kişiselleşip, çıkar menfaat uğruna pay edilmemişti. Hiç bu kadar ahlaksızlık ve hukuksuzluk barındırmamıştı; kasetlerle, şantajlarla, tehditlerle makam koltukları istila edilmemişti. Hele üslup, bu kadar bozulmamış, mahalle ağzı olmamıştı. Bazen haber programlarında öyle konuşmalara şahit oluyoruz ki, düşük seviye cümlelerle o sataşmaları izlerken o an kendi kendime diyorum: “Böyle komşum olsa görüşmem.” Ama gel gör ki, idareci makamındalar. Bir de yandaş şakşakçılar var tabii. Yanlışı bile görüp menfaat uğruna “Padişahım çok yaşa” tezahüratında. İşte bu çıkar kurbanları onlara merdiven oluyorlar.
Burada rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun sözünü söylemeden geçemeyeceğim: “Rahatınız bozulmasın diye hangi doğrudan vazgeçtiyseniz, işte o fiyata satıldınız demektir,” demişti. O kadar doğru bir söz ki, hele de çoğunluğun satılık olduğu şu dönemde. İnsanlık kavgası yok artık; siyaset ve çıkar kavgaları var. Çıkarlar da siyaseti kirleten en büyük sebeptir. İşte bu sebepten, siyasilerin bugün söylediği, dün söylediğini tutmaması. Dün sövdüğünü, bugün övmesi gibi. Yani çıkar rüzgârı hangi yöne eserse, artık o yönde dalgalanır.
Ama unutulan ya da çiğnenen bir şey var ki, o makam ve mevkilerde olanlar toplumun örnek alabileceği bireylerdir; onlar bozulduğunda toplum bozulur. Ki durumlar zaten ortada, çok da bir şey konuşmanın gereği yok. Yine de her zaman söylediğim gibi, en derin yaramız hukuksuzluk. Hukuk olmayan yerde bütün suçlar ve kötülükler virüs gibi yayılır.
Evet, onarılması, düzeltilmesi gereken çok şey var; fakat en başta çamura bulanan siyasetin bir temizlenip, paklanması, aralanması gerekir.
Nurgül Aktürk