
27 Kasım 2025 Perşembe

Tercüman Gazetesi

EVLİLİKTE YALAN: GERÇEĞİ DEĞİL, İLETİŞİMİ KAYBETMENİN SESSİZ ÇIĞLIĞI

ZÜLFÜ YARE DOKUNMAK: YİTİRDİKLERİMİZ

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

KUŞLAR YAĞMURDA DA UÇAR

DURUŞ

İNSANLARA RAĞMEN, İNSANLIK İÇİN

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

BİR DAMLA KAN, BİN BİR ENDİŞE

Bilgi ve Adalet

KADINIM HAKLARIM VAR

AYNADAKİ LEKE

KAN BAĞIŞI: BİR YAŞAMIN KIRILMA NOKTASINDAKİ KÜÇÜK BİR MUCİZEDİR

SALEBE’NİN HİKÂYESİNİ BİLİYOR MUSUNUZ?

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

FATİH'İN VE ATATÜRK'ÜN İZİN VERMEDİĞİ PAPA'YA NEDEN İZİN VERİLİYOR?

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

BU DÖNER BAŞKA DÖNER… KİME DÖNER?

ÜÇ SIFIRIN ADALETİ, BİR İNSANIN VİCDANI: Prof. Dr. Ayten Erdoğan Meselesi

YOK DEVE

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ADIM ADIM İLERLİYOR KÖTÜLÜK

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

DİNDARLIK VE AYDINLIK

EĞİTİMDE SOSYAL ADALET

HAK ARAMAK HAKKIMIZ MI?

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

GÖNÜLLERİN ANAHTARI; EMPATİ

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

Benim ve belki çoğunuzun da düşündüğü gibi, “Acaba İslam dini doğru anlatılmıyor mu?” Çünkü ne kadar din üzerine eğilim olduysa, bir o kadar da ahlak bozuldu. Örneğin, kadının etek boyu veya saç teli kadar faizin haram olduğu anlatılıyor mu? Kadın, cinsellik, cennetteki huriler gibi konular kadar kul hakkı, vicdan ve merhametin önemi de din görevlileri tarafından vurgulanıyor mu?
Özellikle son yıllarda dinlerin, özellikle İslamiyet’in, yaşanmasından ziyade kullanıldığını düşünmekteyim. Dini doğru yaymayı bir kenara bırakan, dinin temel kurallarını ihlal ederek kazanç kapısı haline getiren ve mevki makam elde eden sahte dinciler oldukça çoğaldı. Tabii ki istisnalar vardır, ama onlar da klasik bir deyimle kaideyi bozmaz. Yakın zamanda da örneklerini sosyal medyada gördük ve tanıdık.
Din üzerinden bu kadar kazanç ve menfaat sağlanması, toplum ahlakının da dibe vurmasına sebep olmaktadır. Dernekler, cemaatler, tarikatlar veya camilerde yardım adı altında toplanan paraların denetimsiz olması, belki de insanların dini duygularını sömürerek kazanç elde etmeye biraz daha teşvik ediyor, benim kanaatimce.
Yaklaşık 40 yıl kadar öncesini hatırlıyorum, çocuk yaşlarımdan. Ağzından dua eksik olmayan, ibadetinde, kılığı kıyafeti de İslamiyet’e uygun olan birine herkes inanır, güvenir, sever ve saygı duyardı. Şimdilerde ise böyle birini görünce, “Acaba bu da mı bir amaç uğruna dini kullanıyor?” diye insan düşünmeden edemiyor.
Okuma oranı çok düşük bir millet olduğumuz için, maalesef dinimizi de doğru kaynaklardan bulup kitaplardan okuyarak öğrenmediğimiz için hep kulaktan dolma, bazen de çarpıtılmış anlatıları doğru kabul ediyoruz. Yalanı yanlışı da doğru kabul ediyoruz. Şöyle bir düşünecek olursak; imam hatiplerin, Kur’an kurslarının ve dini eğitim veren birçok vakıf vs. en çok olduğu dönemde, hele de camilerin 89,817 olduğu bir yerde hırsızlık, arsızlık, yalancılık, dalkavukluk, rüşvetçilik, vicdansızlık, küfürbazlık, kibir, benlik, adaletsizlik gibi bu kadar ahlaksızlığın olması olur şey mi? Bu, akıl sahibi olan herkesi düşündürür. “Camiler çoğalırken neden ahlak azalır?”
Sanırım İslamiyet’e en çok zarar veren de İslamiyet’i işlerine geldiği gibi anlatıp kullanan sahte din adamları oluyor. Dini ticari bir araç olarak kullanıp inançlı insanların duygularını sömürerek, hatta o duygular üzerinden mevki makam ve para sahibi olanları çok sık görüyor ve şahit oluyoruz, maalesef. Bazı sözde din adamlarına baktığınızda, hiçbir eğitimleri, vasıfları, işleri veya meslekleri olmadığı halde çok ciddi mal varlıklarına sahip olduklarını görürsünüz ve bu da düşündürücüdür.
Oysa hiçbir din ticari amaçla kullanılamaz. Dini doğru anlatmak, doğru anlamak ve doğru yaşamak gerek. İşte o zaman ne kötülük ne de ahlaksızlık olur.
Nurgül Aktürk