
13 Kasım 2025 Perşembe

Tercüman Gazetesi

BEN OLAMAMANIN, BİZ OLAMAMAK KAVGASI

ZEHİRLENİYORUZ...

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

Düş Bahçesi

Gerçek Gücün Sırrı

USTALIĞIN TESCİLİ

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

HAYATIMIN ALTI ÜSTÜ

Bilgi ve Adalet

ANALAR VAR İT DOĞURUR, ANALAR VAR YİĞİT DOĞURUR

AYNADAKİ LEKE

Taciz ve Tecavüz Örtbas Edilemez

BİR İŞİ YAPMAK HER ZAMAN BAŞARI DEMEK DEĞİLDİR

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

ÂKİF BUGÜN YAŞASAYDI

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

ŞİDDET SARMALI: TÜRKİYE NEREYE GİDİYOR?

AKIL İNSANIN BELASIDIR, FAZİLETLİDİR ve REZALETİDİR.

SESSİZLİK REJİMİ

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ÖNCE EBEVEYNLER EĞİTİLMELİ

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

AHLAKSIZ DİNDARLIK VE İTTİHATÇILIK RUHU

EGM’DE SİVİL MEMUR OLMAK

AH BE ÇOCUK!

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

GÖNÜLLERİN ANAHTARI; EMPATİ

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

Her seçim dönemi yaklaştığında, siyasetin dilinde başörtüsü, Kürt-Türk ayrıştırmaları, Atatürk, Türkçülük ve din gibi konuların öne çıktığını görüyoruz. Bu tür konuların siyasete malzeme edilmesi, toplumda kutuplaşmayı artırmakta ve halkın gerçek sorunlarına odaklanılmasını engellemektedir. Oysa ki, siyasetçilerin asıl görevi, ülkemiz ve milletimiz için projeler üretmek ve bu projeleri hayata geçirmektir.
Seçim sürecinde, adayların ve partilerin projelerini ve çalışmalarını anlatmaları, halkın güvenini kazanmak için en önemli adımdır. Ancak, ne yazık ki, bu tür projeler ve çalışmalar yerine, ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı söylemlerle seçim kampanyaları yürütülmektedir. Üstelik, bu süreçte hakaret ve küfür dilinin kullanılması, siyasetin itibarını daha da zedelemekte ve halkın güvenini sarsmaktadır.
Siyasetçilerin, halkın gerçek sorunlarına çözüm üretecek projeler ve çalışmalarla seçim sürecine girmeleri gerekmektedir. Eğitim, sağlık, tarım, ekonomi, çevre gibi konularda somut projeler sunarak, halkın güvenini kazanabilirler. Ayrıca, toplumsal barışı ve huzuru sağlamak için, ayrıştırıcı söylemlerden ve küfürlü dilden kaçınmalı ve birleştirici bir dil kullanmalıdırlar.
Örneğin, eğitim alanında yapılacak projelerle, gençlerimizin daha iyi bir geleceğe hazırlanması sağlanabilir. Sağlık alanında yapılacak yatırımlarla, halkın sağlık hizmetlerine erişimi artırılabilir. Ekonomi alanında atılacak adımlarla, işsizlik ve yoksulluk gibi sorunlar çözüme kavuşturulabilir. Çevre konusunda yapılacak çalışmalarla, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakılabilir.
Tarım ve üretim alanlarında yapılacak yatırımlarla, ülkemizin gıda güvenliği sağlanabilir ve dışa bağımlılık azaltılabilir. Ülkemizin tarım potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmek ve üretimi artırmak için, modern tarım tekniklerinin ve teknolojilerinin kullanılması teşvik edilmelidir. Çiftçilerin desteklenmesi, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, yerli üretimin artırılması ve ithalata bağımlılığın azaltılması, ekonomik kalkınma için kritik öneme sahiptir.
Siyasetin dilinde ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı söylemler yerine, ülkemiz ve milletimiz için yapılacak projeler ve çalışmaların öne çıkması gerekmektedir. Bu şekilde, siyaset kurumuna olan güven yeniden tesis edilebilir ve toplumun huzuru sağlanabilir. Siyasetçilerin, halkın gerçek sorunlarına çözüm üretecek projeler ve çalışmalarla seçim sürecine girmeleri, ülkemizin geleceği için büyük önem taşımaktadır.