Murat VİLKEN

Murat VİLKEN

14 Aralık 2024 Cumartesi

İKLİM KANUNU

İKLİM KANUNU
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Sevgili okurlarım,

Son günlerde gündemde olan konulardan biri de iklim kanunu, yani diğer adıyla Paris İklim Anlaşması…

İklim kanunu, çok önemli konulardan biridir. Gelin hep beraber bu konuya değinelim ve merakımızı giderelim.

Paris İklim Anlaşması, 2015 yılında Paris’te gündeme gelmiş ve şu an 197 ülke bu anlaşmayı onaylamıştır.

İklim Kanunu Nedir?

Son zamanlarda gündemde olan konulardan biridir. Bu süreç, Paris İklim Anlaşması olarak TBMM’de imzalanması ile başladı. Bu süreç, Covid döneminde ve insanların eve kapanmalarının yaşandığı ve karantinaların uygulandığı dönemde, iklim kanununun altyapısını oluşturan Paris İklim Anlaşması, 6 Ekim 2021 tarihinde TBMM’ye getirilmişti. TBMM’ye getirilen bu Paris İklim Anlaşması, hiçbir kanalda, hiçbir programda, hiçbir oturumda, eksi veya artıları, olumlu veya olumsuz yönleri tartışılmadan, dönemin milletvekilleri ve partilerin onayı ile 6 Ekim 2021 tarihinde TBMM’de onaylanmıştı. Bu kanun, 7 Ekim 2021 tarihinde ise Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Paris İklim Anlaşması İçerisinde Bir Bölüm Var mı?

Bu anlaşmada diyor ki, Paris İklim Anlaşmasını uygulayabilmemiz için bizim birçok şartları yerine getirmemiz gerekiyor.

Nelerdir Bu Şartlar?

Hem iktidar hem de muhalefet cephesinin imzaladığı ana maddelere bakalım mı?

1-) Pirinç tarlaları ortadan kaldırılacak, yani pirinç üretimi yasaklanacak. Çin’den yapay olarak gelecek.

2-) Buğday üretmek yasaklanacak.

3-) Avokado ve muz bahçelerine son verilecek, yani kısıtlama getirilecek.

4-) Büyük baş hayvancılık büyük bir oranda azaltılacak, yani yapay ete geçirilecek. Yani hububat ürünlerinin tamamına kısıtlama getirilecek.

Şaşırdığınızın farkındayım ve bu maddeler gerçekten yazıyor mu diyorsunuz. Evet maalesef yazıyor…

Paris İklim Anlaşmasının amacı, sözde küresel ısınma, yani sıcaklık artışını 1,5 santigrat dereceye sabitlemektir. Bunların bize bilimsel olarak dayatmış olduğu hususlara bakarsanız, ortada bilim diye bir şey görmüş değiliz. Bilim değil, bence film…

Önümüzdeki zamanlarda yaşanacak birçok şeyi, enerjiden gıdaya kadar yaşanacak sıkıntıların hepsi, bu iklim anlaşmasına uyarlanacak gibi görünüyor. Bu arada, İklim yasaklarının olabilmesi için iklim kanunu olması gerekiyor.

Anayasa değişikliği polemiği, tabii ki çok önemli bir konudur ama bu değişikliğe gidilince iklim yasası da devreye girecektir. Bunun dışında da temel hak ve özgürlük maddeleri, Anayasanın 17., 22. ve 24. maddelerinin değişikliği de olabilir.

Anayasa tartışmalarını suni bir gündem olarak görüyorum ve burada çok önemli bir konu var aslında! Anayasa değişirse, Türkiye’nin ulusal kimliği tehlikeye girer.

Ayrıca kafama takılan bir diğer soru da Dünya Sağlık Örgütü’nün geçen yıl mayıs ayında Cenevre’de yaptığı toplantıya katılan, sağlık bakanlığına ve iklim bakanlığına bağlı 11 kişi kimdi ve neden katıldı? 28 Mayıs 2024 tarihinde Cenevre’de yapılacak olan toplantının taslağına imza atmak için mi gidildi?

Bu arada çevre ve şehircilik bakanlığının ismi neden iklim değişikliği bakanlığı olarak değiştirildi? Bu da ayrı bir konu…

Sağlık bakanlığına da bir soru sormak isterim. Sağlık bakanlığında yakın bir zamanda, yeni PCR testi ihalesine gidildi mi? Gidilen bu ihalede 15 milyona yakın yeni PCR testi alacağız denildi mi? Peki bu ihale ne için gerekli oldu? Bir hazırlık mı var? Bu PCR testi ne için kullanılacak? Ne için gerek duyuldu?

Yoksa İklim değişikliği türü adında bir hastalık mı ortaya çıkacak? Yapılan aşılardan kaynaklı veya normal olarak öksürük, grip, hapşırma gibi durumlarda iklim değişikliği hastalığını tespit edebilmek için mi bu PCR testleri kullanılacak?

Buraya kadar şaşkınlıkla okuduğunuzu hissediyorum ve şimdi diyorsunuz ki bu işten kurtuluş yok mu? Paris İklim Anlaşmasını yapmak zorunda mıyız ve geri dönüş yok mu?

Tabii ki dönüş ve kurtuluş var. TBMM’de grubu olan tüm siyasi parti liderleri ile beraber, TBMM’de grubu bulunmayan tüm siyasi parti liderleri ile diyalog kurulup aklı selim bir şekilde istişareler yapmak ve ortak kararlar almaktır. Ülkemizin ve milletimizin geleceği için sağlıklı bir karar vermektir. Kamuoyuna şeffaf bir şekilde aktarılmalıdır.

Hayırlısı olsun bakalım…

Murat VİLKEN