
29 Kasım 2025 Cumartesi

Tercüman Gazetesi

EVLİLİKTE YALAN: GERÇEĞİ DEĞİL, İLETİŞİMİ KAYBETMENİN SESSİZ ÇIĞLIĞI

ZÜLFÜ YARE DOKUNMAK: YİTİRDİKLERİMİZ

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

KUŞLAR YAĞMURDA DA UÇAR

DURUŞ

İNSANLARA RAĞMEN, İNSANLIK İÇİN

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

BİR DAMLA KAN, BİN BİR ENDİŞE

Bilgi ve Adalet

KADINIM HAKLARIM VAR

AYNADAKİ LEKE

KAN BAĞIŞI: BİR YAŞAMIN KIRILMA NOKTASINDAKİ KÜÇÜK BİR MUCİZEDİR

SALEBE’NİN HİKÂYESİNİ BİLİYOR MUSUNUZ?

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

FATİH'İN VE ATATÜRK'ÜN İZİN VERMEDİĞİ PAPA'YA NEDEN İZİN VERİLİYOR?

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

BU DÖNER BAŞKA DÖNER… KİME DÖNER?

ÜÇ SIFIRIN ADALETİ, BİR İNSANIN VİCDANI: Prof. Dr. Ayten Erdoğan Meselesi

YOK DEVE

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ADIM ADIM İLERLİYOR KÖTÜLÜK

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

DİNDARLIK VE AYDINLIK

EĞİTİMDE SOSYAL ADALET

HAK ARAMAK HAKKIMIZ MI?

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

GÖNÜLLERİN ANAHTARI; EMPATİ

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

“Kim bizden olmayanlara benzemeye çalışırsa, o onlardandır.” buyuruyor Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.).
Vaktiyle muhafazakârlık, hayâ demekti, vakar demekti, ölçü demekti.
Ya şimdi?
Şimdi mahallenin ortasında duman makinesiyle gender reveal (cinsiyet ifşa) partisi yapıyoruz, mavi-pembe dumanlar arasında değerlerimiz de buhar olup uçuyor. Üstelik bunu yaparken başımızda örtü, elimizde telefon, dilimizde “elhamdülillah” var. Ne diyelim, artık her şey ‘hayırlı gösteriş’ mertebesine ulaştı.
Organizasyon İslami, ama davranış TikTok menşeli
Önceden çocuk doğunca dua edilirdi, şimdi cinsiyet açıklanınca konfeti patlatılıyor.
Yetmedi; bekârlığa veda partileri de “helal versiyon” etiketiyle paketlenip piyasaya sürüldü. Abla bir yandan ağlıyor “evleniyorum” diye, diğer yandan story atıyor: “Kına gecemde DJ Mehdi’den özel set.”
Arka planda dindar görünümlü kızlar zıplıyor; başörtü sabit, değerler yerle yeksan.
Bir yandan “İslami ahlak, dava bilinci” diyoruz, öte yandan mevlit organizasyonlarına özel neon ışıklı arka fon kiralıyoruz:
“Ali’nin Sünnetine Hoş Geldiniz – #Elhamdülillah”
Mübarekler, eğlenin ama bizimle dalga geçmeyin
Kimse kimsenin eğlenmesine düşman değil. Gülün, oynayın, rahatlayın. Ama lütfen bunu “İslami kimlik” ambalajına sarıp pazarlamayın.
“Helal dans” ne demek yav?
“Mütedeyyin DJ” hangi evsafta bulunur?
“Abdestli Roman havası” diye bir tür mü icat ettiniz?
Kutlamaların içine biraz dua, biraz tesettür serpiştirince her şey mubah mı oluyor?
İki “maşallah” ile her şeyin üstü örtülüyor, ama aslında ne örtü kalıyor ne ölçü. Gelenekle dinin, tüketimle takvanın karıştırıldığı bu menülerde mide bulanıyor. Lüks pastalar, gösterişli süslemeler, hediyelik sabunlar…
O sabunu sadece misafire değil, biraz da vicdana sürmek gerek galiba.
Sonuç: Mahalle Yanıyor, Dumanını Konfeti Sanıyorlar
Artık mesele sadece eğlence değil; zihinsel bir savrulma, ahlâkî dejenerasyon, kültürel yozlaşma.
Kendi değerlerini yabancılaştırarak modernleştiğini sanan bir kitleyle karşı karşıyayız. Batı’dan ithal edilen her saçmalığı “İslami ambalajla” sunmak, hem dini sulandırıyor hem ciddiyeti yok ediyor.
Ve ne acıdır ki, bu gidişatı eleştirenler “asık suratlı”, “gerici”, “yobaz”, “çağdışı” yaftasıyla susturuluyor.
Oysa mesele ne gülmek, ne eğlenmek.
Mesele: Ne uğruna güldüğümüzdür.