
29 Kasım 2025 Cumartesi

Tercüman Gazetesi

EVLİLİKTE YALAN: GERÇEĞİ DEĞİL, İLETİŞİMİ KAYBETMENİN SESSİZ ÇIĞLIĞI

ZÜLFÜ YARE DOKUNMAK: YİTİRDİKLERİMİZ

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

KUŞLAR YAĞMURDA DA UÇAR

DURUŞ

İNSANLARA RAĞMEN, İNSANLIK İÇİN

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

BİR DAMLA KAN, BİN BİR ENDİŞE

Bilgi ve Adalet

KADINIM HAKLARIM VAR

AYNADAKİ LEKE

KAN BAĞIŞI: BİR YAŞAMIN KIRILMA NOKTASINDAKİ KÜÇÜK BİR MUCİZEDİR

SALEBE’NİN HİKÂYESİNİ BİLİYOR MUSUNUZ?

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

FATİH'İN VE ATATÜRK'ÜN İZİN VERMEDİĞİ PAPA'YA NEDEN İZİN VERİLİYOR?

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

BU DÖNER BAŞKA DÖNER… KİME DÖNER?

ÜÇ SIFIRIN ADALETİ, BİR İNSANIN VİCDANI: Prof. Dr. Ayten Erdoğan Meselesi

YOK DEVE

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ADIM ADIM İLERLİYOR KÖTÜLÜK

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

DİNDARLIK VE AYDINLIK

EĞİTİMDE SOSYAL ADALET

HAK ARAMAK HAKKIMIZ MI?

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

GÖNÜLLERİN ANAHTARI; EMPATİ

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

Bir baba evladını yıkarsa ikisi de güler,
Bir evlat babasını yıkarsa ikisi de ağlar…
Bu cümlede, hayatın hem başlangıcı hem sonu saklıdır.
Baba, dünyaya yeni gözlerini açan yavrusunu yıkarken, suya hem sevincini hem şefkatini karıştırır. O su, sadece bedeni değil, kalbi de temizler. Baba gülümser; çünkü kendi soyunun dirildiğini hisseder. Evlat gülümser; çünkü şefkatle yıkanmak, merhametle sarılmaktır.
Ama yıllar geçer…
Bir zamanlar babasının omzunda göğe bakan çocuk, şimdi kendi çocuklarının omzuna yaslanır.
Baba yaşlanır. Adımlar yavaşlar, eller titrer.
Ve bir gün, roller değişir…
Evlat, babasının elini tutarken artık yıkanma sırası ondadır.
Ama bu yıkama, ölümden önceki bir vazifedir.
Yaşlılıkta, ihtiyarlıkta, evladın anne babasını yıkaması; onların bedenini, haysiyetini, gönlünü incitmeden temizlemesidir.
Bir ömür kendisini temizleyen ellerin hakkını, kendi eliyle ödemesidir.
Evlat anne babasını yıkadığında — eğer içinde vefa varsa — gözünden yaş süzülür, ama o yaş pişmanlıktan değil, şükürden akar.
Çünkü bilir ki, bir ömür dua eden elleri yıkamak, aslında kendi geçmişini temizlemektir.
Rabbimiz buyurur:
“Rabbin, kendisinden başkasına ibadet etmemenizi ve anne babaya iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti.
Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine ‘öf’ bile deme, onları azarlama; onlara güzel söz söyle.
Onlara merhametle alçakgönüllülük kanatlarını ger ve de ki:
‘Rabbim! Küçüklüğümde beni yetiştirdikleri gibi, sen de onlara merhamet et.’”
(İsrâ Sûresi, 23–24)
Bir baba, bir anne… Her biri evladın üzerinde hem dua hem de imtihan gibidir.
Onlara hizmet eden, aslında kendi evladına örnek olur.
Onlara el uzatmayan, bir gün kendi yalnızlığının taşına el sürecektir.
Ne mutlu o evlada ki, anne babasının saçına düşen akı kendi elleriyle okşar…
Ne mutlu o anne babaya ki, evladının hizmetinde başı dik, kalbi huzurludur…
Çünkü bir anne baba evladını yıkarken suya şefkat karıştırır,
Bir evlat anne babasını yıkarken gözyaşı karıştırır.
Ve her ikisi de bilir ki:
Hayat, aslında bir avuç suyun içinde gizlidir;
bazen sevinçle, bazen hüzünle akıp gider.
Anne baba, Allah’ın evlada emaneti;
Evlat da anne babanın duasıdır.
Su ikisini de temizler, ama biri tebessümle, diğeri gözyaşıyla…
Rabbim, bizi anne babalarımıza karşı vefasızlardan etme.
Rabbim, evlatlarımızı da bize karşı vefalı kullardan eyle.
Amin.
Selam ve muhabbetle.