
01 Kasım 2025 Cumartesi

Tercüman Gazetesi

EVLİLİKTE YALAN: GERÇEĞİ DEĞİL, İLETİŞİMİ KAYBETMENİN SESSİZ ÇIĞLIĞI

ZÜLFÜ YARE DOKUNMAK: YİTİRDİKLERİMİZ

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

KUŞLAR YAĞMURDA DA UÇAR

DURUŞ

İNSANLARA RAĞMEN, İNSANLIK İÇİN

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

BİR DAMLA KAN, BİN BİR ENDİŞE

Bilgi ve Adalet

KADINIM HAKLARIM VAR

AYNADAKİ LEKE

KAN BAĞIŞI: BİR YAŞAMIN KIRILMA NOKTASINDAKİ KÜÇÜK BİR MUCİZEDİR

SALEBE’NİN HİKÂYESİNİ BİLİYOR MUSUNUZ?

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

FATİH'İN VE ATATÜRK'ÜN İZİN VERMEDİĞİ PAPA'YA NEDEN İZİN VERİLİYOR?

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

BU DÖNER BAŞKA DÖNER… KİME DÖNER?

ÜÇ SIFIRIN ADALETİ, BİR İNSANIN VİCDANI: Prof. Dr. Ayten Erdoğan Meselesi

YOK DEVE

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ADIM ADIM İLERLİYOR KÖTÜLÜK

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

DİNDARLIK VE AYDINLIK

EĞİTİMDE SOSYAL ADALET

HAK ARAMAK HAKKIMIZ MI?

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

GÖNÜLLERİN ANAHTARI; EMPATİ

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

Batı’da birçok bölgeye yayılan yeni dinî hareketler, din insanları tarafından ciddi bir şekilde ele alınmakta ve tenkit edilmektedir. Yeni dinî hareketlere yönelmedeki temel etkenlerden biri de mevcut dünya dinlerinin, bu dinlere yönelen insanların ihtiyaçlarına cevap verememesidir. Zira modern dünyanın materyalist ve tüketim odaklı yapısı, kimi bireylerin farklı arayışlara yönelmesine yol açmış ve söz konusu dinî gruplar, labirentten bir çıkış yolu olarak görülmüştür.
Bugün Amerika’ya baktığınızda, bu tarz dinî grupların toplumda adeta dinî bir pazar kurduklarına şahit olabilirsiniz. Günümüzde bu dinî gruplar, dünya dinleri içerisinde bir tehlike olarak görülmemektedir. Ancak konuya duyarlı bazı din insanlarının tehlikeyi fark ettikleri ve durumu masaya yatırdıkları tartışılmaktadır.
Fakat enteresandır, İslam dünyası bu duruma sessiz kalmaktadır. Her geçen gün dalga dalga yayılan bu gruplar ve bunları takip eden paganist ritüeller, dinin tahrif olmasına yol açan faktörlerden bazılarıdır. Örneğin, kökeni Hinduizm’e dayanan yoga öğretileri, küresel çapta geniş bir uygulama alanı bulmuştur. Hare Krishna, Bahai, Raelian Hareketi gibi dinî gruplar, bunlardan bazılarıdır.
Bu durumda İslam dünyasının “öteki”ne açılabilmesi ve temel felsefesini evrenselleştirebilmesi için mevcut ilmî metodunu yenilemek durumundadır. Dünya dillerinin ve farklı kültürlerin öğrenilmesi bu noktada önem taşımaktadır. İslami anlayışın yükselişe geçebilmesi için “öteki”nin içinde bulunduğu dünya ortamı incelenmeli ve buna göre bir yol haritası çizilmelidir. Zira farklı toplumlarda yaşayan Müslümanların, inanç ve öğretilerini asimile olmadan sürdürebilmeleri için bu elzemdir.
Bu noktada Kur’an ve sünnete bağlı kalarak mevcut gelişmelerin takip edilmesi ve İslam felsefesinin dünyaya açılması önem arz etmektedir. Modern dünyanın yaşattığı krizlerden çıkış yolu için İslam bir şifa olmalıdır. Dolayısıyla İslam düşünürlerinin mevcut durumu dikkate almaları ve akademik faaliyetlerini artırmaları gerekmektedir.
Zira postmodernizmin belirsizlik krizleri karşısında, anlamsız bir hayatla karşı karşıya kalan insan, dünyevî değerlerin ağır basmasıyla nihilizmin pençesine düşmüştür. Hristiyanlığın çileci ahlak yapısının son bulmasıyla söz konusu değerler, pozitivist bir mahiyete bürünmüştür. Bu minvalde, günümüz insanının yaşadığı durum pasif bir nihilizm olarak tanımlanabilir.
Zira Nietzsche, öte dünyanın hiçliği ifade ettiğini ve bu dünyaya inanmanın da bireyi nihilizme sürükleyebileceğini ifade ederek, pasif nihilist insanın araftaki durumunu betimlemiştir. Bu insan, öteki dünyaya umut bağlamamakla birlikte, bu dünyanın da acı dolu bir yer olduğu kanısındadır.
İşte modern insanın yaşadığı anlam krizi budur. Bu insan, ya pozitivist değerlerin öğretilerine boyun eğecek ya da ilahî bir vahye itaat edecektir. Ancak beşerî felsefelerin de zamanla demode olabileceği gerçeği, modern insanı tekrar çıkmaza sürükleyecektir.
Demek ki daha ilahî ve zamansız bir güce ihtiyaç vardır. Ancak bunu da reddeden ve aktif nihilizmin kıskacına takılan birey, verili ve geleneksel olan her şeye karşı gelecektir. Ne tuhaftır ki insanın dünya âlemindeki serüveninin kısa hikâyesi budur.
Spiritüel uygulamalardan tutun da yeni dinî hareketlere kadar ilerleyen bu anlam arayışı ve insanın bunlar karşısındaki teslimiyeti ciddi bir biçimde ele alınmalı ve alandaki bu boşluk, verimli çalışmalarla doldurulmalıdır.