Filiz BAHÇIVAN

Filiz BAHÇIVAN

04 Aralık 2025 Perşembe

    DİĞER YAZARLARIMIZ

    SİZ ÇOK EŞLİLİĞİ ÇOK YANLIŞ ANLAMIŞSINIZ

    SİZ ÇOK EŞLİLİĞİ ÇOK YANLIŞ ANLAMIŞSINIZ
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    İslamiyet’te çok eşlilik konusu hassas ve halk arasında iç yüzünün çok az bilindiği bir konudur.
    Kimileri bu durumu eleştirmeye bir bahane olarak kullanmak için, kimileri ise durumdan faydalanmak için gerçeği araştırmanın peşine düşmez.
    Evlilik, önemli bir kurumdur, dünya üzerindeki ülkelerin birçoğunda yasal olan tek eşliliktir.

    Peki İslam gibi ahlak kurallarına ve hoşgörüye dayalı bir dinde niçin çok eşlilik haktır?

    Erkekler için 4 eş, yani 4 kadınla nikâh kıyma, evlenme ruhsatı vardır…
    Evet, bu durum Kur’an’da ayetle de sabittir!
    Rabbimiz tarafından bu ruhsatın verildiği ayetler ise:

    “Şayet yetimler hakkında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, size helâl olan başka kadınlardan ikişer, üçer, dörder alınız.
    O kadınlar arasında adaleti sağlayamayacağınızdan korkarsanız, bir tane alın!
    Yahut sahip olduğunuzla (bir ile) yetinin!
    Zulüm ve haksızlık etmemeniz için en uygun olan da budur.”
    (Nîsa Sûresi – 4/3)

    İşte toplumda “Ayet var! 4 eş iznini Allah (CC) vermiş!” denilerek bahsi geçen ayet, bu ayettir…
    Nîsa Sûresi 3. ayet…

    Bu ayet, farklı anlamlar çıkmayacak kadar net kelimeler içeriyor.
    Hadi cümle cümle giderek açalım bu net ayeti!
    Şayet yetimler hakkında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız…” diye başlamış Rabbimiz…

    Dönem ve konum olarak Arap halkları arasında sürekli savaşların olduğu o yılları düşünelim…

    Savaşa kim gider?
    ERKEKLER!
    Bu sebeple savaşlarda en fazla can kaybı hangi cinsiyette olur?
    ERKEKLERDE!

    Yani sürekli savaşların olduğu bir coğrafyada doğal olarak erkeklerin sayısı azalmış olur, değil mi?
    Bunun bir başka sonucu da birçok kadının eşini veya birçok çocuğun babasını kaybetmiş olmasıdır.

    Ve hepimizin bildiği üzere o dönem ve şartlardaki kadınlar; sosyal hayatın dışında, işi olmayan, eşinden kendine kalan bir iş veya para olsa dahi bunu yönetemeyen, sadece evlerinde çocuklarıyla ilgilenen yapıdaymışlar…

    Peki bu durumda ne sonuç çıkar?
    Kadınlar ve çocuklar ya muhtaç hâldeler…
    Ya da mal varlıkları kötü niyetliler yüzünden tehlikede…
    Kısacası kadınlar ve çocukların korunmaya, bir erkek tarafından sahiplenilmeye ihtiyaçları varmış!

    İşte bu ayet bu sebeple:
    “Şayet yetimler hakkında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız…” ifadesiyle başlar!
    Ve “bu durum var ise” devamında gelir ruhsat:
    “Size helâl olan başka kadınlardan ikişer, üçer, dörder alınız.” şeklinde.

    Şimdi biz bu ayetin sadece bu cümlesini alalım…
    4 eş izni var!
    Ayet belli!
    Rabbimiz izin vermiş!

    Gelelim günümüze…
    Günümüzde ikinci, üçüncü eş neden alınır?
    Savaş mı var? Hayır. Çok şükür!
    Yoksul, muhtaç kadınlara yardım mı ediyoruz? Cıkssss. Alakası yok.

    Neden peki?

    Eşimizle anlaşamıyoruz diye…

    Onu artık güzel bulmuyoruz diye…

    Gönlümüz başkasına kaydı diye…

    Heyecan arıyoruz diye…

    Öyleyse ruhsat sizin.
    4’e kadar hakkınız var.
    Ayetle sabit!

    Ancak…
    Acele etmeden aynı ayetin devamını da anlayalım isterseniz…

    “O kadınlar arasında adaleti sağlayamayacağınızdan korkarsanız, bir tane alın!
    Yahut sahip olduğunuzla (bir ile) yetinin!
    Zulüm ve haksızlık etmemeniz için en uygun olan da budur.”

    Tekrar gelelim günümüze…
    Özellikle son yıllarda evli kadınlar, evli adamlarla çoluk çocuğu, eşi, evini barkını düşünmeden arkalarında bırakıp birbirlerine kaçıyorlar.
    Kaçar kaçmaz da soluğu imamın yanında alıyorlar.
    Ve dini nikâhlarını kıyıyorlar.

    Hani Allah’tan çok korkuyorlar ya…
    Hani dini nikâhı kıyarak günahlardan sıyrılabileceklerini düşünüyorlar…
    Ah, ne büyük cehalet!

    Madem konu buralara kadar geldi, hemen hemcinslerimi bu konuda kısaca bilgilendireyim:

    İslam hukukunda erkeğe verilen çok eşlilik ruhsatı, kadına verilmemiştir.
    Ayrıca imam nikâhında kadının kocasını boşama hakkı tek bir şekilde verilmiştir.

    Eğer kadın, evlilik sırasında boşama hakkının kendisine verildiğini kabul ederek evlenmişse, bu durumda “boş ol” demesi boşanma işlemini başlatabilir.

    Sizi bilmem ama ben bugüne kadar hiçbir kadının böyle bir şart koyarak imam nikâhı kıydırdığını görmedim, duymadım.
    Yani kısacası kıyılan bu tarz nikâhların hiçbir hükmü yoktur.

    Her ne kadar dinin arkasına sığınsanız da bal gibi zina ediyor ve günaha giriyorsunuz.