Filiz BAHÇIVAN

Filiz BAHÇIVAN

04 Aralık 2025 Perşembe

    DİĞER YAZARLARIMIZ

    BUNALTAN SICAKLARA DİKKAT

    BUNALTAN SICAKLARA DİKKAT
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Sıcak… Çok sıcak… Birkaç gündür bu kelimelerden başka bir şey konuşamaz olduk… Çünkü gerçekten çok sıcak… Bunaltıcı bir hava resmen… Ve bu havada açık alanlarda çalışan işçiler… Allah onlara yardım etsin; çok zor bu havada çalışabilmek!

    Türkiye’nin yazları, özellikle son yıllarda küresel ısınmanın etkisiyle daha da yakıcı hale geldi. Temmuz ve ağustos aylarında termometreler neredeyse her bölgede 40 derecelere yaklaşırken, sıcak hava sadece fiziksel değil, ruhsal olarak da hepimizi etkiliyor. Özellikle büyük şehirlerde beton yapılar, asfalt yollar ve artan nem oranı, yaz aylarını katlanılmaz bir hale getiriyor. Bu durum sadece bireysel konforu değil, aynı zamanda genel halk sağlığını da tehdit eder boyuta ulaşıyor…

    Hamileler İçin Tehlike Kapıda

    Hamilelik döneminde vücut sıcaklığı doğal olarak yükselir.
    Küresel ısınmanın getirdiği aşırı sıcaklar ise bu doğal artışı tolere etmeyi zorlaştırır.
    Bilimsel çalışmalara göre:

    35°C üzerindeki hava sıcaklıkları, düşük, erken doğum ve doğum kusurları riskini artırabilir.

    Anne adaylarında sıvı kaybı, tansiyon dalgalanmaları ve sıcak çarpması daha sık görülür.

    Özellikle üçüncü trimesterde, sıcaklığa bağlı kan basıncı artışı hem anne hem bebek için tehlikeli olabilir.

    Engelliler İçin Ekstra Zorluklar

    Engelli bireyler, özellikle hareket kısıtlılığı veya nörolojik hastalıkları olanlar, vücut ısısını düzenlemekte zorlanabilir.
    Bazı örnekler:

    Felç geçirmiş bireyler ya da MS hastaları, terleme mekanizması bozulduğu için sıcaklıkla baş edemez.

    Zihinsel engelli bireyler, susuzluk hissini tanımlamakta zorlanabilir veya dışarıdan yardıma ihtiyaç duyar.

    Görme engelliler, dış ortam koşullarına bağlı riskleri fark etmekte zorlanabilir.

    Kronik Hastalığı Olanlar İçin Ciddi Riskler

    Kalp hastaları, sıcak havalarda kalbin daha fazla çalışması nedeniyle risk altındadır. Sıcaklıkla birlikte kan basıncı oynar; ritim bozuklukları artar.

    Astım ve KOAH hastaları, sıcak ve nemli havalarda nefes almakta zorlanır. Havadaki ozon seviyesi yükseldikçe bu bireylerde kriz riski artar.

    Şeker hastaları, terleme ve sıvı kaybı nedeniyle kan şekeri dalgalanmaları yaşar. Ayrıca insülinin sıcak ortamda bozulması tedaviyi aksatabilir.

    Böbrek hastaları, sıvı kaybı nedeniyle akut böbrek yetmezliği riski altına girer.

    Ne Yapmalı? Nasıl Korunmalı?

    Günün en sıcak saatlerinde dışarı çıkmamalılar (11:00 – 17:00 arası).
    Gerekirse doktor kontrolü dışındaki randevular akşam saatlerine alınmalı.

    Bol su içilmeli; şekerli ve kafeinli içeceklerden kaçınılmalı.
    Günlük su tüketimi bireyin sağlık durumuna göre artırılmalı. Diyaliz, kalp yetmezliği olanlar mutlaka doktora danışmalı.

    İnce, açık renkli, pamuklu kıyafetler tercih edilmeli.
    Kafa bölgesi korunmalı; mümkünse şapka ve güneş gözlüğü takılmalı.

    Kapalı ortamlar serin tutulmalı.

    Gölgelikler ve perde sistemleriyle doğrudan güneş engellenmeli.

    Eğer klima yoksa, vantilatör ve soğuk su buharı ile serinletme yapılmalı.

    Belediyeler serinleme noktaları (iklimlendirilmiş sosyal alanlar) kurmamalı.

    Toplumsal Sorumluluk: Biz Ne Yapabiliriz?

    Komşularımızda yaşlı, hasta, engelli veya hamile birey varsa onları düzenli olarak kontrol etmeliyiz.

    Mahalle bazlı gönüllü yardım grupları kurulmalı.

    Belediyeler:

    Serinleme alanları açmalı (klimalı sosyal merkezler).

    Mobil sağlık ekipleri ile ev ziyaretleri gerçekleştirmeli.

    Parklar, otobüs durakları, AVM’ler gibi alanlara serin alan uyarı levhaları yerleştirilmeli.

    Sonuç: Isı Artıyor, Empati Azalmasın

    Bilimsel veriler sıcaklıkların önümüzdeki 10 yılda daha da artacağını söylüyor.
    Ama sadece sıcaklık değil; dayanışmamız, dikkatimiz, şefkatimiz de artmalı.
    Çünkü bir toplum, en zayıf bireyine verdiği değer kadar güçlüdür.

    Hamileler, engelliler, kronik hastalar…
    Bizim sorumluluğumuzda.
    Onları görün, anlayın, koruyun. Çünkü bu sıcak dünyada hepimizin biraz serinliğe ihtiyacı var…