Filiz BAHÇIVAN

Filiz BAHÇIVAN

04 Aralık 2025 Perşembe

    DİĞER YAZARLARIMIZ

    BAZI HABERLER AR DAMARIMIZIN AĞIRINA GİDİYOR

    BAZI HABERLER AR DAMARIMIZIN AĞIRINA GİDİYOR
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Dünyanın hangi kara parçasında olursa olsun, toplumların başına bela olan kişi veya kişiler, istisnasız “ar damarı çatlamış” kimseler olarak bilinirler.

    Eskiler; “Düşmanın hiç iflah olmayacak kısmı, ar damarı çatlamış olanlarıdır” derler ve “ar damarı çatlamışlarda insan sevgisi olmaz” diye ilave ederler.

    Ar damarı meselesini çok küçük yaşlarda, şimdi ismini hatırlamadığım birisinden duymuştum.

    Ar damarı insanın alnında, iki kaşının ortasında bulunurmuş. Oradaki damar çatlayınca; önce akıl, sırasıyla göz, kulak, dil, mide ve bütün duyular, harama kapılarını açar, helale kapatırmış.

    Yine eskiler derler ki;

    -“İnsan, hayâ duygusunu doğuştan getirir. Yani her insanın fıtratına hayâ duygusu yerleştirilmiştir.

    Konumuzla alakalı olan bu kısa bilgiden sonra, gelelim bu haftaki yazımıza.

    Ama öncesinde sizinle bir haberi paylaşmak istiyorum.

    15 yaşındaki kızını arabada istismar ederken yakalanan baba tekrar tutuklandı. Bursa’da geçtiğimiz yıl arabada 15 yaşındaki kızını istismar ederken suçüstü yakalanan baba Gökmen K., kızın ifadesi değişince serbest bırakılmıştı. Kız, babasının baskıları sonucu istismar teklifini kabul ettiğini belirtmişti. Gökmen K, ilk duruşmada yeniden tutuklandı, kız koruma altına alındı. Sanığın avukatı ise “Mağdurun rızası olduğu için suç oluşturmaz” savunmasını yaptı.

    İnsanın kanını donduran akıllara durgunluk veren bir haber.

    Bu tür haberlere şaşırıyorsak namerdim!

    Şaşırmıyoruz da. Ar damarımızın ağırına gidiyor artık!

    İnsanın aklı almıyor değil mi? O çocuğun psikolojisini düşünebiliyor musunuz, dünyaya gelmesine sebep olan, ar damarı çatlamış ‘baba ‘dediği, bebekliğinde onu kucağına alıp öpüp okşayan bir kişi, büyüdüğünde genç bir kız olduğunda, ona başka gözle bakmaya başlıyor.

    Çoğumuz çevremizdeki insanlardan adımız gibi eminizdir. Peki ya yanılıyorsak?

     ‘Kızınızın, oğlunuzun, kardeşinizin, en yakın arkadaşınızın, sevgilinizin, eşinizin ‘ensest’ kurbanı olmadığını nereden biliyorsunuz?

    Ensest kurbanlarının ailelerinin bir kısmı kendi çatılarının altında olan biteni bilmiyor, bir kısmı da biliyor ve saklıyor. Çoğu ensest kurbanı bu sırrını kimseye söyleyemeden, saldırgan da ceza görmeden ölüp gidiyor. Ensest, aile içinde gizlenmiş her sır gibi, nesilden nesile aktarılarak kendisine yeni kurbanlar buluyor. Ensest sadece eğitimsiz ailelerde görülmüyor, iyi bir kariyer ya da üniversite diploması ensest dürtülerine dur diyemiyor.

    Ensest kurbanlarının yüzde doksanı başlarından geçeni veya hala geçiyor olanı kimseye söylemiyor, söyleyemiyor.

    Ensest öyle bir şey ki bir babanın kızına, kardeşin kardeşe, dedenin torununa tacizi söz konusu.

    Ve başladığında da devam ediyor. Şiddetle, baskıyla, tehditle çocuk yıldırılabiliyor ve onlarca yıl sürebiliyor tür olaylar.

    Hatırlarsanız iki yıl önce, üniversiteli 22 yaşında bir genç kardeşimiz, yakın akrabası tarafından yıllarca istismara uğramış ve yaşadığı bunalım nedeni ile evinin penceresinden atlayarak intihar etmişti.

    İntihar eden gencin, ablası ve annesi ile yaptığımız ve yakın zamanda sizlerle de paylaşacağım söyleşimizde, hiç mi bir şeylerden şüphelenmediniz? diye sorduğumda- acılı anne oğlunun yıllarca ablalarıyla tehdit edildiği için sustuğunu ve hiçbir şey belli etmediğini anlattı.

    Şimdi bu çocukları düşünün. Ruh halleri bitmiş, ezik. Yıllarca en yakınındakiler tarafından tecavüze uğramışlar. Bu çocuklar yarın normal sağlıklı birer ebeveyn olabilir mi?

    Bu konu ile yazılı materyal de çok az. Ensest diye nette aradığınız zaman karşınıza porno siteler çıkıyor. Bunu izlemekten zevk alan sapık beyinler var ki porno sitelerinde ensest ilişki izlettiriliyor, ensest hikayeler anlatılıyor. İnternet yasakları asıl ensest hikâye yazan porno sitelerine konulmalı. Çünkü böyle bir yarayı pornolaştırıp piyasaya sürenler de en az bunu yapanlar kadar ruh hastasıdır.

    Ensest davranış ve ilişkiler, Türkiye’de ne tıbbın ne psikiyatrinin ne de hukukun tam olarak noktayı koyamamış olduğu en ciddi toplumsal yaralardan ve bozukluklardan birisidir.

    Ensest ilişki kurbanlarına ve bunun farkında olup da saklayan aile bireylerine sesleniyorum;

    Ensest; aileyi oluşturan bireyler tarafından çocuğa ve gence yönelik yapılan her türlü cinsel eylemdir. Aile içinde ensesti yaşayan sorununu açıkladığında, istismar edenin sorumlu olması gerektiği halde istismara uğrayan ayıplanmakta, yalancılıkla suçlanmakta ve aşağılanmaktadır.

    Aile içi cinsel ilişki bir sapıklıktır ve suçtur. Görerek ve bilerek saklayan da en az istismar eden kadar suçludur. Aile içi cinsel istismara uğrayanlar saklamasın, utanmasın, susmasın ve acil olarak ilgili kuruluşlara ihbar etsin. Sadece kız çocuklarına değil, erkek çocuklarına bile aile içinde tecavüz ediliyor olabilir. Aile içi tecavüz suçtur. Suç olmanın yanı sıra içten içe kanayan bir yaradır. Bu yaranın kanamasına, çocuğunuzun göz göre göre tecavüz edilmesine engel olun, çok geç olmadan çocuğunuzu kurtarın.

    Ensest ilişkiyi ihbar edebileceğiniz kurumlar;

    En yakın karakol veya Cumhuriyet Savcılıkları

    Baro’nun Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu

    SHÇEK Genel Müdürlüğü’ne bağlı İl Sosyal Hizmetler Müdürlükleri

    Üniversite ve hastanelerdeki Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Bölümleri

    Filiz BAHÇIVAN