
01 Aralık 2025 Pazartesi

Tercüman Gazetesi

EVLİLİKTE YALAN: GERÇEĞİ DEĞİL, İLETİŞİMİ KAYBETMENİN SESSİZ ÇIĞLIĞI

ZÜLFÜ YARE DOKUNMAK: YİTİRDİKLERİMİZ

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

KUŞLAR YAĞMURDA DA UÇAR

DURUŞ

İNSANLARA RAĞMEN, İNSANLIK İÇİN

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

BİR DAMLA KAN, BİN BİR ENDİŞE

Bilgi ve Adalet

KADINIM HAKLARIM VAR

AYNADAKİ LEKE

KAN BAĞIŞI: BİR YAŞAMIN KIRILMA NOKTASINDAKİ KÜÇÜK BİR MUCİZEDİR

SALEBE’NİN HİKÂYESİNİ BİLİYOR MUSUNUZ?

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

FATİH'İN VE ATATÜRK'ÜN İZİN VERMEDİĞİ PAPA'YA NEDEN İZİN VERİLİYOR?

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

BU DÖNER BAŞKA DÖNER… KİME DÖNER?

ÜÇ SIFIRIN ADALETİ, BİR İNSANIN VİCDANI: Prof. Dr. Ayten Erdoğan Meselesi

YOK DEVE

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ADIM ADIM İLERLİYOR KÖTÜLÜK

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

DİNDARLIK VE AYDINLIK

EĞİTİMDE SOSYAL ADALET

HAK ARAMAK HAKKIMIZ MI?

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

GÖNÜLLERİN ANAHTARI; EMPATİ

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

Malta eriği olarak da bilinen Yenidünya, Akdeniz iklimine özgü iri çekirdekli, sarı ve mayhoş tadında bir meyvedir. Saklama koşulları ideal ortamlarda bile çok çabuk bozulduğu için, bunun yanında %60’ının çekirdek olması dolayısıyla çok popüler bir tür değildir.
Geçen gün manavda etiketini 120 TL olarak görünce gözlerime inanamasam da düş görmüyordum. Arsız bir bitki olarak kıyı bölgelerinde hemen hemen her evin bahçesinde mevcut olduğu için ekonomik olarak kayda değer olmasa da konjonktüre bağlı olarak hak etmediği değeri gördüğü de oluyor. Fahiş fiyat konusunda sürekli denetim eksikliğinden şikâyet edilse de, biz tüketicilere de önemli görevler düşmektedir. Üreticinin kazanmadığı, sürekli el değiştirmesi sonrasında aracıların vahşi bir şekilde kârlarına kâr kattıkları bu düzene dur demek kanunla, yasayla ve talimatla olmaz, sadece bilinçli tüketici ile gerçekleşecektir.
Zihnim bütün bunlarla meşgulken kuzenimden gelen habere ister tesadüf isterseniz tevafuk deyin, şaşırmadım dersem yalan olur. Bahçesinde bulunan bir adet Yenidünya’nın toplanması gerekiyormuş ve benden yardım istiyordu. Bitişikteki bahçeden girerek sarkan dallardan tam toplamaya başlamış ki bir sesle irkildim! “Beyefendi, onları toplamak için izin aldınız mı?” Her mahallenin namus bekçisi durumunda olan ve kendisine durumdan vazife çıkaran amcamız öyle sevimsiz, hoyrat, bedbin, çiğ bir üslupla bunu ifade ediyordu ki direkt küfür etseydi ancak bu kadar zoruma giderdi. Ben kendisiyle polemiğe girmemek adına gerekli müsaadenin alındığını ifade etsem de, bir kere hızını alan amcamız sürekli söylenerek zorluk çıkarmak adına elinden geleni ardına koymadı. “Bahçemden çık ile başlayıp, bahçeme sarkan dallardaki meyveleri toplama(!)ya varıncaya kadar” bir sürü laf ederek seviyeyi oldukça düşürse de cevap vermedim. Ben alttan aldıkça o zeytinyağı gibi sürekli üste kalarak tacizlerini sürdürdü. Olaya kuzenimin müdahalesi bile hızını kesmeye yetmedi ve sonunda kaybeden kendisi oldu. İnsanca bir tutum ve tavır ortaya koymuş olsaydı, en azından göz hakkı olarak ona da pay verebilirdim, fakat üslup ve tavrı dolayısıyla bu eski adam Yenidünyalardan mahrum kaldı.
Sonuç olarak; komşunun ne kadar önemli olduğunu bu olayla daha iyi anlamış oldum. Yıllardır kapı komşusu olan ve bir ayağı çukurda olmasına rağmen komşuluk hakları konusunda bu kadar cahil olmasına sadece üzüldüm. İnancımız, komşuyu mirasçı tayin edecek seviyede iken ortaya konan bu tutum yeni dünyada, eski insanların misyonunu tamamladığı ve artık sahneden çekilme zamanı geldiğini göstermesi açısından ibretlik bir vesika niteliğindedir. Bunu yaparken de bu gök kubbede hoş seda bırakmadan göçüp gitmek ne hazin bir sondur!
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın