
14 Aralık 2025 Pazar

Tercüman Gazetesi

BEN OLAMAMANIN, BİZ OLAMAMAK KAVGASI

ZÜLFÜ YARE DOKUNMAK: YİTİRDİKLERİMİZ

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

KUŞLAR YAĞMURDA DA UÇAR

Gerçek Gücün Sırrı

USTALIĞIN TESCİLİ

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

HAYATIMIN ALTI ÜSTÜ

Bilgi ve Adalet

ANALAR VAR İT DOĞURUR, ANALAR VAR YİĞİT DOĞURUR

AYNADAKİ LEKE

Taciz ve Tecavüz Örtbas Edilemez

KİMİN YARATTIĞI ŞEYTANA İNANIYORSUNUZ

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

ALLAH SEVDİĞİ KULUNA BELA VERİR” RİVAYETİ ÜZERİNDEN NASIL ALDATILDIK!..

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

ŞİDDET SARMALI: TÜRKİYE NEREYE GİDİYOR?

AKIL İNSANIN BELASIDIR, FAZİLETLİDİR ve REZALETİDİR.

SESSİZLİK REJİMİ

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ÖNCE EBEVEYNLER EĞİTİLMELİ

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

AHLAKSIZ DİNDARLIK VE İTTİHATÇILIK RUHU

EGM’DE SİVİL MEMUR OLMAK

AH BE ÇOCUK!

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

GÖNÜLLERİN ANAHTARI; EMPATİ

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

Kan, muadili olmayan ve ikamesi sadece insan olan bir sıvıdır. Yolu hastalık ve hastane ile kesişmemiş insanlardan kan konusunda hassasiyet beklemek saflık olur.
Kızılay’ın kan bağışı için kentin en merkezi meydanlarında açmış olduğu stantları, vitrin seyreder gibi geçip giderler. Sağlıklı iken, sosyal sorumluluk çerçevesinde kan bağışında bulunmak gündemlerinde değildir. Fakat günün birinde lazım olduğunda, feryat figan Kızılay’ın yolunu tuttuklarında, ay bacayı savuşmuş olacaktır.
Kan, sadece hastalıkla ilgili olmayıp, sosyolojik olarak da birçok mevzuya konu olmaktadır. Mesela husumetli aileler arasında, “kan davası” gibi bir ilkellikle hâlen daha mücadele devam etmektedir. Çatışma sonrası taraflardan birisi hayatını kaybettiğinde, arayı bulmak ve barışı sağlamak için ortaya konulan en önemli argüman: “Kan parası / kan bedeli!” olmaktadır.
Ölen bir insanın kanına bedel ve paha biçmek, dünyanın en saçma işi olsa da maalesef uygulamada rastladığımız durumlardır. Güya karşı tarafın mağduriyetini gidermek, onları bir nebze olsun teselli etmek için bunun pazarlık konusu olması, insan onuruyla bağdaşmayan bir uygulamadır. Bu durum sadece kan davasında değil, sıradan bir kaza sonrası ortaya çıkan durumlar için de söz konusudur. Anlaşmaya varmak ve davadan vazgeçmek için paranın mevzubahis olması kabul edilemez.
İnancımız, “Haksız yere bir insanı öldürmek, bütün insanları öldürmek gibidir!” diyerek bu konuda gayet açık bir hüküm ortaya koymuşken, buna muhalif bir tutum kabul edilebilir mi? İslâm’ı yaşama konusunda hiçbir davranışımız uygun olmadığı gibi, bu konuda da zaafımız büyüktür. Allah’ın verdiği canı almak için insanın başka bir mahlûka dönüşmesi gerekir ki bu da aslında çok kolay değildir. Cani olarak adlandırılan bu insanların nasıl bir ruh hâlinde olduğunu anlamak gerçekten mümkün değildir!
Canın ve de kanın bir bedeli olamaz! Bunun teklif edilmesi bile abesle iştigaldir. Bunun yanında mağdur tarafın bu paraya ihtiyaç duyması bile başka bir vakadır. Ölene büyük saygısızlık, onun aziz hatırasına ihanet ve de insanlık dışı bir davranıştır.
Sonuç olarak; “kan parası / kan bedeli” adı altında yapılan tüm pazarlıklar, her iki taraf için de çok çirkin ve çok ayıptır. Bu ayıbın kısa dönemde ortadan kalkması da maalesef mümkün değildir. Birkaç neslin devri daim olarak zihinsel dönüşüme ihtiyacı vardır. Bu durumu başka toplumlara anlatmak, izah etmek olası değildir. Bu kansızlığı hiçbir su yıkamaz ve de temizleyemez, bunun da bilinmesi gerekir!
Esenlik dileklerimle,