
14 Aralık 2025 Pazar

Tercüman Gazetesi

BEN OLAMAMANIN, BİZ OLAMAMAK KAVGASI

ZÜLFÜ YARE DOKUNMAK: YİTİRDİKLERİMİZ

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

KUŞLAR YAĞMURDA DA UÇAR

Gerçek Gücün Sırrı

USTALIĞIN TESCİLİ

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

HAYATIMIN ALTI ÜSTÜ

Bilgi ve Adalet

ANALAR VAR İT DOĞURUR, ANALAR VAR YİĞİT DOĞURUR

AYNADAKİ LEKE

KAN BAĞIŞI: BİR YAŞAMIN KIRILMA NOKTASINDAKİ KÜÇÜK BİR MUCİZEDİR

KİMİN YARATTIĞI ŞEYTANA İNANIYORSUNUZ

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

ALLAH SEVDİĞİ KULUNA BELA VERİR” RİVAYETİ ÜZERİNDEN NASIL ALDATILDIK!..

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

ŞİDDET SARMALI: TÜRKİYE NEREYE GİDİYOR?

AKIL İNSANIN BELASIDIR, FAZİLETLİDİR ve REZALETİDİR.

SESSİZLİK REJİMİ

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ÖNCE EBEVEYNLER EĞİTİLMELİ

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

AHLAKSIZ DİNDARLIK VE İTTİHATÇILIK RUHU

EGM’DE SİVİL MEMUR OLMAK

AH BE ÇOCUK!

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

GÖNÜLLERİN ANAHTARI; EMPATİ

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

Atalarımız, “Merhametten maraz doğar!” demişler. Fakat günümüzde öyle olaylara şahit oluyoruz ki, bunun bile ötesine geçilmiştir.
Bir zamanlar kiralık bir dairemizi insanlara kolaylık olsun diye emlakçıya vermedik. Dolayısıyla kendimizce onlara yardımcı olmak istedik. İnternet üzerinden yaptığımız paylaşımın açıklama kısmına da: “Peşinat, kefil, depozito, noter ve senet yok, insanlık var, daha ne olsun!” diye yazarak yayımladık. Biz herkesi kendimiz gibi iyi niyetli düşünüyorken olaylar çok farklı noktalara evrilerek büyük şok yaşadık.
Fiyatı da uygun yazınca iki gün boyunca telefonlarım hiç susmadı. Arayanların yarısı emlakçıydı ve bize %50 daha fazla fiyat teklif ediyorlardı. Her şeye rağmen prensiplerimizden taviz vermedik. Arayanlardan biri çok ısrarlı bir şekilde evi talep ediyor ve görmeden tutmak istiyordu. Arayan bayan, kendisinin özel bir üniversitede öğretim üyesi olduğunu ve evi yine talebe olan oğlu için kiralamak istediğini söylüyordu. Sonunda anlaştık, kontrat yapmak için eve geldi. Eşyalı olan evi hiç gezmeden, “Dört duvar olsun yeter!” diyerek tuttu. Yaklaşımından şüphe etsek de evi verdik. Meğerse kadın bu konuda uzman bir dolandırıcıymış! Kadın, bizden hemen sonra evi kendisi ev sahibiymiş gibi tekrar ilana koymuş. Ağına düşürdüğü genç bir üniversite talebesine evi yarı fiyatına hem de bir yıllık olarak peşin vermiş. Genç adam da yıllık olduğu için fiyat konusunda pek şüpheye düşmemiş ama ay sonunda her şey açığa çıkınca kadın çoktan kayıplara karışmıştı bile.
12 yıldır emlakçılık yapan bir arkadaşım anlatıyor: “Bu işe ilk başladığımda çok insaflı ve merhametliydim. Fakat öyle olaylar yaşadım ki zaman içerisinde artık bende sıfır merhamet oluştu! Boynunu bükerek kendisini kedi gibi acındıranlar, evi tuttuktan sonra aslana dönüşüyordu. Bu yüzden de bunca tecrübeden sonra artık düzenli geliri olmayana, asabi ve sinirli olanlara, kefil getirmeyenlere ev vermiyorum!” diyor. Sistem ve insanlar merhamet abidesi olan bu adamı “sıfır merhamet” noktasına getirmişti.
Sonuç olarak; İslam merhamet dini olarak da ifadesini bulmaktadır. Dolayısıyla her şeye rağmen merhameti elden bırakmamak gerekiyor fakat art niyetli insanlar yüzünden de gerçek ihtiyaç sahipleri mağdur olmaktadır. Burada bir denge kurmak ve insanları ayrıştırmak çok kolay olmadığına göre, “Yüce Allah’ım, şerli insanların şerrinden bizleri muhafaza etsin!” diye dua etmek elzemdir. Bazıları, “İşimiz duaya kaldıysa yandık!” diye düşünebilir, onlar da yoga yaparak rahatlayabilirler!
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın