
14 Aralık 2025 Pazar

Tercüman Gazetesi

BEN OLAMAMANIN, BİZ OLAMAMAK KAVGASI

ZÜLFÜ YARE DOKUNMAK: YİTİRDİKLERİMİZ

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

KUŞLAR YAĞMURDA DA UÇAR

Gerçek Gücün Sırrı

USTALIĞIN TESCİLİ

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

HAYATIMIN ALTI ÜSTÜ

Bilgi ve Adalet

ANALAR VAR İT DOĞURUR, ANALAR VAR YİĞİT DOĞURUR

AYNADAKİ LEKE

KAN BAĞIŞI: BİR YAŞAMIN KIRILMA NOKTASINDAKİ KÜÇÜK BİR MUCİZEDİR

KİMİN YARATTIĞI ŞEYTANA İNANIYORSUNUZ

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

ALLAH SEVDİĞİ KULUNA BELA VERİR” RİVAYETİ ÜZERİNDEN NASIL ALDATILDIK!..

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

ŞİDDET SARMALI: TÜRKİYE NEREYE GİDİYOR?

AKIL İNSANIN BELASIDIR, FAZİLETLİDİR ve REZALETİDİR.

SESSİZLİK REJİMİ

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ÖNCE EBEVEYNLER EĞİTİLMELİ

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

AHLAKSIZ DİNDARLIK VE İTTİHATÇILIK RUHU

EGM’DE SİVİL MEMUR OLMAK

AH BE ÇOCUK!

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

GÖNÜLLERİN ANAHTARI; EMPATİ

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

Asırlar boyu Kandil, sadece bir dağın masum ismi iken, terör örgütünün yuvalanması sonrasında sakıncalı bir kelime olarak hep gündemde olmuştur. Siyasi, ideolojik ve de sosyolojik bir kavram olarak yarım asır boyunca dillere pelesenk bir sakıza dönüşmüştür.
PKK, ilk başlarda üç-beş çapulcu olarak ifade edilerek hafife alınmış, daha sonrasında köyleri yakmaktan, bölgeyi boşaltmaya varıncaya kadar inkâr politikaları ile mesele kangrene dönüşmüştür. Başa gelen her iktidar, terörü bitirmek vaadiyle genellikle askerî politikalar üreterek sonuç almaya çalışmışsa da kısmi başarıların ötesine geçilememiştir.
İlk defa mevcut hükümet ve Bahçeli’nin inisiyatifi ile başlatılan süreç sonrasında PKK silah bırakarak Kandil söndürülmüştür. Fakat gel gör ki “Terörsüz Türkiye” hedefi bazı muhalif kesimleri kesmemiş gözüküyor. “Silahların bırakılmasına evet…” diye başlayan cümle, akla hayale gelmeyen nifak cümleleri ile akamete uğratılmaya çalışılmaktadır. İşin içine Lozan’ı da katarak meseleyi sulandırmak adına arşivler didik didik edilerek geçmişteki söylemler gün yüzüne çıkartılmakta ve yüzeysel değerlendirmelerle beyhude bir çaba ortaya konmaktadır. Geçmişe takılı kalarak bir gelişme ve tekâmül söz konusu değildir. Yeni günde yeni şeyler söylemek gerekmektedir. Tarafların siyaseten söylemiş oldukları ifadeler, sadece tabanlarına yönelik mesaj olduğu için yapacaklarına odaklanmak daha sağlıklı olacaktır.
Aslında ifrit oldukları asıl mesele, bu başarının hükümete ve de Erdoğan’a yarıyor olmasının yanı sıra terörden elde ettikleri kazanımların yok olmasıdır. Kimsenin ülke adına ortaya koydukları bir endişe mevcut olmayıp, herkes kendi çıkarını ve ideolojik beklentisini ön plana aldığı için bunu karşı tarafın yapmış olmasının hazımsızlığı olarak görmek gerekiyor. Tam ekonomik kriz, geçim derdi, kayyumlar derken muhalefet psikolojik üstünlüğü ele geçirdiğini düşünürken Erdoğan yine gündemi değiştirmek suretiyle herkesi ters köşe yapmıştır.
Son yarım asırda 50 bin insan yok olmuş, ülkenin kaynakları heba edilmiştir. Bunlar şehitlerdir. Ülkenin bölünmesi ve Öcalan üzerinden hamasetle ilkokul talebesi düzeyinde politika üretiyorlar…
Elde edilen başarı asla küçümsenecek bir olay değildir. Erdoğan, hem içeride hem dışarıda gündem belirleyen lider iken muhalefetin sadece “İstemezuk!” tutumuyla kumda oynaması anlaşılır değildir. Muhalefetin anlamadığı diğer bir husus ise dünya siyaset sisteminin henüz daha Erdoğan’dan vazgeçmediğidir.
Sonuç olarak; Kandil ebediyen sönmüştür ve söndürülmüştür.
Bundan sonraki süreçte barışın tesisi ile birlikte “Türkiye Yüzyılı” gerçekleşiyor olacaktır. Kervan yürümeye devam ediyor, itlerin ürümesi onu yolundan alıkoymaya yetmeyecektir.
Esenlik dileklerimle,