Erol AYDIN

Erol AYDIN

14 Aralık 2025 Pazar

    DİĞER YAZARLARIMIZ

    HER KURUM, KURUMSAL MIDIR?

    HER KURUM, KURUMSAL MIDIR?
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    İş dünyası ve çalışma hayatında gerek referans gerekse algı olarak “kurumsallık”, en moda kavramlardan biri olarak her daim güncelliğini koruyan beylik laflardandır. İnsanlar söze başlarken, kendini ifade ederken özellikle kurumsallığın altını kalın çizgilerle çizerek ön plana çıkarmayı prestij olarak gerekli görürler.

    Kurumsallık, kamu için önemli değildir; çünkü devletin imkân ve gücünü arkasına alan bir işletmenin kurumsal olmama ihtimali yoktur. Kurumsallık genellikle özel sektör için geçerlidir. Çünkü gerek öz sermayesi, gerek insan kaynağı ve gerekse sürdürülebilirlik açısından uzun ince bir yol onları bekliyor olmaktadır. Kurumsal bir firmanın oluşması bugünden yarına olacak iş değildir. Profesyonel yardımın yanında bakış açısı ve vizyonla ilgili olarak kısa, orta ve uzun vadeli planların ortaya konulması elzemdir. Üretimin iş akışı, prosesi, personel yönetimi, satış, pazarlama, bakım, satın alma, depolama ve stok yönetimi gibi birçok konuda her bir işlem talimat ve prosedüre tabi olmalıdır. Kurulan sistem, kişiden bağımsız olarak tam ve eksiksiz şekilde çalışıyor olmalıdır. Her bir icraat, anlık kararlarla değil kalite yönetim sisteminin gerekleri doğrultusunda ele alınmalıdır. Ayrıca bütün sistemleri denetleyecek iç ve dış denetim mekanizmalarının da çalışıyor olması esastır.

    Kurulan sistemin yanı sıra, kuruma özgü olarak geleneksel değerler varsa bunlar da sisteme entegre edilmelidir. Aile şirketlerinde beka sorunu yaşanmaması için mutlaka aile anayasasının da olması kaçınılmazdır. Burada yönetim kademeleri, hiyerarşik basamaklar, terfi, atama ve cezalar yine tanımlı olmalıdır. Çalışanların ve paydaşların tüm hak ve menfaatleri mutlaka bir prosedüre bağlı olmalıdır. Ayrıca çevreye, topluma, kamu yararına katkı sağlayacak sosyal sorumluluk projeleri ile halkla ilişkiler ve tanıtım faaliyetleri de sistematik olarak, konjonktüre bağlı şekilde güncellenerek katkı sunulmalıdır.

    Kurumsallık, tüm bunları yerine getirirken bedel ödemek ve elini taşın altına koymak olacağı için birçok işletme ve patron için külfeti ağırdır. Bu yüzden kurumsallık hedefi olmayanların ona erişmesi mümkün değildir. Her kurum kurumsal olmadığı gibi, kurumsal olanların da bunun kalıcı ve sürdürülebilir olmasını sağlaması çok kolay değildir. Kurumsal şirketlerin testleri asıl kriz dönemlerinde ortaya çıkmaktadır. Krizden yıpranmadan ve yıpratmadan, en az zararla çıkanlar rüştünü ispat etmiş; diğerleri ise sınıfta kalmıştır.

    Sonuç olarak; kurumsallık, firmaya itibar ve prestij olarak büyük katkı sağlarken, yerine getirilmesi gereken yükümlülükler açısından da zor bir süreçtir. Bunu başaranlar gelecekte de var olarak yoluna devam ederken, küçük hesaplar peşinde koşanların maratonu tamamlaması söz konusu değildir.

    Esenlik dileklerimle,