
17 Ağustos 2025 Pazar

Tercüman Gazetesi

EVLİLİKTE YALAN: GERÇEĞİ DEĞİL, İLETİŞİMİ KAYBETMENİN SESSİZ ÇIĞLIĞI

ZÜLFÜ YARE DOKUNMAK: YİTİRDİKLERİMİZ

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

KUŞLAR YAĞMURDA DA UÇAR

DURUŞ

İNSANLARA RAĞMEN, İNSANLIK İÇİN

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

BİR DAMLA KAN, BİN BİR ENDİŞE

Bilgi ve Adalet

KADINIM HAKLARIM VAR

AYNADAKİ LEKE

KAN BAĞIŞI: BİR YAŞAMIN KIRILMA NOKTASINDAKİ KÜÇÜK BİR MUCİZEDİR

SALEBE’NİN HİKÂYESİNİ BİLİYOR MUSUNUZ?

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

FATİH'İN VE ATATÜRK'ÜN İZİN VERMEDİĞİ PAPA'YA NEDEN İZİN VERİLİYOR?

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

BU DÖNER BAŞKA DÖNER… KİME DÖNER?

ÜÇ SIFIRIN ADALETİ, BİR İNSANIN VİCDANI: Prof. Dr. Ayten Erdoğan Meselesi

YOK DEVE

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ADIM ADIM İLERLİYOR KÖTÜLÜK

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

DİNDARLIK VE AYDINLIK

EĞİTİMDE SOSYAL ADALET

HAK ARAMAK HAKKIMIZ MI?

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

GÖNÜLLERİN ANAHTARI; EMPATİ

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

Biz birçok insanın kendisini tanımıyoruz.
Biz birçok insanın milliyetçiliğini tanıyoruz, dindarlığını deneyimliyoruz, sosyalistliğinden haberdarız.
İnsanlarla tanışamıyoruz.
Kimsenin çevresine kendinden verebileceği, dünyaya kendinden pazarlayabileceği bir şey yok.
Ortadoğu bu yüzden ağır psikopatlarla dolup taştı.
Bu ideolojik veya kurumsal inanış şekillerinin hiçbiri savaştan, kavgadan, kötülükten el etek çektirebilmek için değil burada…
Bunlar çok özenle inşa edilmiş kaçış rampaları…
Ve bu rampaların hepsi, insanlar sadece kendinden kaçabilsin diye var;
İnsanlar merhametlerini, nezaketlerini, samimiyetlerini ve en mühimi, kendilerine ne kadar dürüst olduklarını görüp ölçemesinler diye var.
Kime ne kadar samimi olmamız,
Kime ne kadar nazik davranmamız,
Kime ne ölçüde merhametli olmamız,
Kimlerle kavga etmemiz,
Hatta ne karakterde biriyle evlenmemiz gerektiğini birileri çok önceden yazmış bilinçaltlarımıza.
Sonra bunun adı “yazgı” olmuş.
Herkes birbirine kaş çatıyor, lakin herkes aynı oyunun içinde ve herkesin ipi aynı cinsten…
Dindar geçinenler, henüz insanı (kendini) tanımadan Tanrı’yı bulma derdinde…
Dava adamı veya devrimci olduklarını iddia edenler ise niteliksiz nicelikler oluşturmayı şiar edinmiş, öylece gidiyor.
Peki biz, bu kadar fikirselliğin havada uçuştuğu bir yüzyılda kendimizi hâlâ tanıyamadıysak;
Yeni dünyanın üzerimize konduracağı yeni ve insani olmayan kimliklere karşı nasıl bir kendilik geliştireceğiz?
Geçtiğimiz yüzyıl “Ben kimim?” sorusunu sordurmadıysa; bu dijital çağ sordurur mu?
İşler gerçekten kolay değil…
Bir düşünelim bence…
Bir gönlü güzelin dediğince:
“Vah dervişim,
Fallar boş,
İşler yaş!
Tepede sallanıyor bak;
Geçmişin kopardığı onca kesik baş…”