
14 Aralık 2025 Pazar

Tercüman Gazetesi

BEN OLAMAMANIN, BİZ OLAMAMAK KAVGASI

ZEHİRLENİYORUZ...

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

Düş Bahçesi

Gerçek Gücün Sırrı

USTALIĞIN TESCİLİ

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

HAYATIMIN ALTI ÜSTÜ

Bilgi ve Adalet

ANALAR VAR İT DOĞURUR, ANALAR VAR YİĞİT DOĞURUR

AYNADAKİ LEKE

Taciz ve Tecavüz Örtbas Edilemez

BİR İŞİ YAPMAK HER ZAMAN BAŞARI DEMEK DEĞİLDİR

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

ÂKİF BUGÜN YAŞASAYDI

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

ŞİDDET SARMALI: TÜRKİYE NEREYE GİDİYOR?

AKIL İNSANIN BELASIDIR, FAZİLETLİDİR ve REZALETİDİR.

SESSİZLİK REJİMİ

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ÖNCE EBEVEYNLER EĞİTİLMELİ

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

AHLAKSIZ DİNDARLIK VE İTTİHATÇILIK RUHU

EGM’DE SİVİL MEMUR OLMAK

AH BE ÇOCUK!

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

GÖNÜLLERİN ANAHTARI; EMPATİ

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

Kadın ve erkek, birbirinden farklı yaratılmıştır. Erkek doğası gereği güçlü olmak, korumak ve sahip çıkmak ister; kadın ise toparlayan, çekip çeviren, destekleyen, şefkatiyle iyileştiren taraf olarak var olur. Bu farklılık bir eksiklik değil, tam tersine tamamlanmak için verilmiş bir özelliktir. Ne var ki çoğu zaman bu farklılık doğru anlaşılmadığında, insanın içini kemiren bir yetersizlik duygusu da beraberinde gelir.
Çünkü erkek, gücünü karşısındaki kadına hissettiremediğinde eksik hisseder. Sevdiği kadına hediyeler almak, onu şımartmak, mutlu etmek için para harcamak, çoğu erkek için vazgeçilmez bir davranıştır. Oysa hayatın koşulları her zaman buna izin vermez. İşte o zaman içten içe bir “eziklik” duygusu başlar; sanki sevgisini gösterecek başka yol yokmuş gibi… Halbuki karşısındaki kadın hiçbir şey beklemiyor olabilir. Saf sevgisiyle kucak açmış, yanında olmayı seçmiş olabilir. Fakat erkek, bu yetersizlik duygusuna teslim olduğunda kendini kapatır; en değerli şeyi, yani sevgiyi, anlayışı ve güveni kaybetmeye doğru gider.
Oysa güç yalnızca parayla gösterilmez. Güçlü olmak; sevgiyle dokunabilmek, sarılabilmek, yanında olabilmek demektir. Bunların hiçbiri para gerektirmez ama değeri ölçülemez. Kadına kendini değerli hissettirmek, onun varlığını önemsemek, duygularına dokunmak, bir bakışla bile hissettirmek mümkündür. Asıl güç, kalpten gelen bu sadeliktedir.
Çoğu zaman erkekler, “Benim değerim yaptıklarımla ölçülüyor,” zanneder. Oysa kadının görmek istediği şey; onun yanında duran, onu anlayan, onu gerçekten hisseden bir adamdır. Bazen bir omuz, bazen içten bir söz, bazen sessizce var olmak bile dünyalara bedeldir. İşte o an, hem kadın zenginleşir hem de erkek kendi gücünü yeniden hisseder. Çünkü gerçek güç; koşulsuz sevgiyi yaşatabilmek, değer vermeyi unutmamak ve tüm bunları en doğal haliyle gösterebilmektir.
Hayatın gerçeği şudur: Hiçbir şey başladığı gibi kalmaz, her şey şekil değiştirir. İlişkiler de öyledir. Bazen heyecan büyür, bazen azalır. Ama sevgiye güç katan şey, her daim hissedilen o samimi bağlılıktır. Bir erkek gücünü yalnızca maddi olanla değil, kalbinden taşırdığında hem kendisini hem de sevdiği kadını en zengin hissettiren noktaya taşır.
Unutmayalım; sevgiyle dokunmak bedava, sarılmak bedava, birine kendini iyi hissettirmek bedava. Asıl mesele, bunun değerini görebilmekte. İşte gerçek güç tam da buradadır.