
04 Aralık 2025 Perşembe

Tercüman Gazetesi

EVLİLİKTE YALAN: GERÇEĞİ DEĞİL, İLETİŞİMİ KAYBETMENİN SESSİZ ÇIĞLIĞI

ZÜLFÜ YARE DOKUNMAK: YİTİRDİKLERİMİZ

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

KUŞLAR YAĞMURDA DA UÇAR

DURUŞ

İNSANLARA RAĞMEN, İNSANLIK İÇİN

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

BİR DAMLA KAN, BİN BİR ENDİŞE

Bilgi ve Adalet

KADINIM HAKLARIM VAR

AYNADAKİ LEKE

KAN BAĞIŞI: BİR YAŞAMIN KIRILMA NOKTASINDAKİ KÜÇÜK BİR MUCİZEDİR

SALEBE’NİN HİKÂYESİNİ BİLİYOR MUSUNUZ?

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

FATİH'İN VE ATATÜRK'ÜN İZİN VERMEDİĞİ PAPA'YA NEDEN İZİN VERİLİYOR?

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

DİJİTAL ÇAĞDA TAPU ÇİLESİ, BÜROKRASİDE “BANK NÖBETİ” SÜRÜYOR…

ÜÇ SIFIRIN ADALETİ, BİR İNSANIN VİCDANI: Prof. Dr. Ayten Erdoğan Meselesi

YOK DEVE

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ADIM ADIM İLERLİYOR KÖTÜLÜK

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

DİNDARLIK VE AYDINLIK

EĞİTİMDE SOSYAL ADALET

HAK ARAMAK HAKKIMIZ MI?

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

SABAH VE ŞİİR

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

Evli bir kadının cinselliği üzerine konuşmak, çoğu zaman görmezden gelinen bir gerçeği görünür kılmak demektir. Oysa evlilik, toplumda “meşru” kabul edilen tek cinsel birliktelik biçimi olmasına rağmen, birçok kadın için suskunluğun, görev bilincinin ve zamanla silikleşen arzuların adresidir.
Peki neden? Neden evli kadınlar, hayatlarının en “uyumlu” dönemlerinde bile cinsellik konusunda bu kadar yalnız hissediyor?
Toplumun pek çok yerinde kadınların cinselliği hâlâ bir “eş görevi” olarak tanımlanıyor. “Kadın evlenince kocasına ait olur,” “kocasını reddetmek günah,” “kadın halini bilsin” gibi cümleler, birçok evli kadının zihninde yıllardır yankılanıyor. Bu anlayış, kadının cinselliği bir haz ya da bağ kurma biçimi değil, bir sorumluluk olarak yaşamasına neden oluyor.
Oysa evlilikte cinsellik, iki tarafın da rızası, arzusu ve duygusal yakınlığıyla anlam kazanmalı. Aksi halde kadınlar, kendi bedenlerinden uzaklaşarak sadece eşlerinin beklentilerine odaklanıyor. Bu da zamanla hem fiziksel hem de ruhsal tükenmişliği beraberinde getiriyor.
Evli kadınların yaşadığı cinsel isteksizlik, çoğu zaman bir “hastalık” gibi görülüyor. Oysa bu isteksizlik çoğunlukla kadınların içinde bulunduğu koşullarla ilgilidir:
Cinsellik, sadece fiziksel bir durum değil; ruhsal bir denge meselesidir. Kadın görülmediği, değerli hissetmediği, yorgun olduğu bir düzende nasıl istek duyabilir?
Pek çok çift cinselliği konuşmaz. Özellikle kadınlar, “ayıp olur,” “bozulur,” “bana ne der” korkusuyla arzularını ya da sorunlarını eşleriyle paylaşmaz. Bu suskunluk, zamanla eşler arasındaki bağı da zedeler. Cinsellik konuşulmadıkça soğur, uzaklaşır, sıradanlaşır.
Oysa sağlıklı bir evlilikte cinsellik de konuşulmalı, tıpkı maddi konular, çocuklar, iş hayatı gibi… Çünkü duygusal yakınlık kurulamayan bir cinsel ilişki, bedensel bir görevden öteye geçemez.
Evli kadınların cinselliği konuşuldukça, “görev” olmaktan çıkıp “paylaşım”a dönüşebilir. Çünkü cinsellik sadece bir ihtiyaç değil; evlilikteki sevginin, güvenin ve bağlılığın da aynasıdır.
Evlilik sürdükçe cinsellik azalmak zorunda değil. Aksine, duygusal bağ derinleştikçe, cinsellik de yeniden anlam kazanabilir.
Yeter ki konuşmaktan, sorgulamaktan ve kendimizi merkeze almaktan korkmayalım.
Bu satırları okurken belki kendinizi buldunuz, belki yıllardır konuşamadıklarınızı hatırladınız. Belki de hâlâ “bu konular konuşulmaz” diyerek sessiz kalmayı tercih ettiniz.
Ama unutmayın, sizin cinselliğiniz sadece birine ait değil. Sizin bedeniniz, sizin arzularınız, sizin duygularınız. Utanmadan, sıkılmadan, bastırmadan kendinizi ifade etmeye hakkınız var.
Bu yazı bir son değil, bir başlangıç olsun.
Kendinize sorarak başlayın:
“Ben ne hissediyorum?”
“Ben ne istiyorum?”
“Ben neleri susuyorum?”
Ve lütfen bilin ki, yalnız değilsiniz. Konuşmak, paylaşmak, destek almak bir zayıflık değil; bir cesarettir.