Bugün, kendi halkının önüne bile yüzlerce koruma ile çıkıp “Biz bu yola kefenimizi giydik de çıktık!” masalını okuyanlara, en güzel cevabı, şair Attila İlhan vermişti:
“Karalar kuşanmış Karadeniz akmam diyor,
Dokunmayın ağlamaktan bıkmam diyor,
Bu gece kıyamet gecesi bu vapur, Bandırma vapuru,
Yattığı yer nur olsun Mustafa Kemal,
Ben ölümden korkmam diyor.”
Evet! O, “Geldikleri gibi giderler!” diyecek kadar kendinden ve milletinden emindi. O, “Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır!” diyecek kadar kararlıydı. Ve en önemlisi, “YA İSTİKLAL YA ÖLÜM!” diyecek kadar cesurdu.
16 Mayıs’ta İstanbul’dan çıkan geminin rotası sadece Samsun değildi. Asıl rotamız, tam bağımsız Türkiye’ydi. 19 Mayıs’ta Atatürk’ün bedeninde tüm milletin yüreği çıkmıştı bu hedefle Samsun’a. 30 Ağustos’ta zaferi tattık, tek bir dil gibi. 9 Eylül’de özgürlüğü soluduk, tek bir ciğer gibi tüm millet. Ve 29 Ekim’de Cumhuriyeti kurduk; çağdaşlığa, aydınlığa, bilime ve demokrasiye doğru rotamızı Bandırma gemisinin yolcuları olarak çizdik.
68’e geldiğimizde, dünya genelinde yayılan savaş karşıtlığı ve özgürlük fikrinden etkilenen gençler, Türkiye’de de gençlik hareketlerini hızlandırdı. “Tam bağımsız gerçekten demokratik Türkiye” sloganıyla Amerikan 6. Filo’sunun Türkiye ziyaretine karşı protesto gösterileri düzenledi. Ankara’da yapılan mitingde bu slogan on binler tarafından tekrarlandı.Bu gençler, Avrupa’daki olaylardan farklı olarak kendilerine tarihi bir miras seçti: “Türk Kurtuluş Savaşı ve Atatürk.” Bu nedenle gençlik eylemlerinin talepleri ve sloganları oldukça farklıydı. Onlar, tam bağımsız bir Türkiye için mücadele ediyor, Atatürk’ün mirasını sahipleniyor ve bu idealleriyle yola çıkıyordu.Bu dönem, gençlerin cesareti ve kararlılığıyla dolu bir zaman dilimiydi. Onlar, “Gerçekçi ol, imkânsızı iste!”, “Patron sana muhtaç, sen ona değil.”, “Yasaklamak yasaktır.”, “İnsanlığın özgürleşmesi ya toptan olacak ya da olmayacak.”, “Devrim inanılmaz bir şeydir çünkü gerçektir!” gibi…
O günlerden bu yana, nice zorluklar, nice mücadeleler gördü bu topraklar. Ancak hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadık. Çünkü biliyorduk ki, Atatürk’ün dediği gibi, “Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” Bu inançla, her nesil, bir önceki neslin bıraktığı mirası daha da ileriye taşıdı, taşıyor ve taşıyacak.
Bugün de aynı ruhla, aynı inançla ve aynı kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Bizler, cumhuriyetin ve demokrasinin yılmaz bekçileri olarak, her zaman ve her koşulda, bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü ve çağdaş değerlerimizi savunmaya devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki, bu topraklar üzerinde yaşayan her bir bireyin ortak sorumluluğudur bu.
Bugün, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlarken, her birimiz Bandırma Vapuru’nun yolcuları gibi hissediyoruz. Bu yolculuk, yalnızca bir milletin özgürlüğe atılan adımı değil, aynı zamanda geleceğe doğru umutla, inançla ve cesaretle yürüyen bir milletin öyküsüdür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, bu millet, bağımsızlık mücadelesini sadece savaş meydanlarında değil, zihinlerde ve kalplerde de kazanmıştır.
Bundan 105 yıl önce, Samsun’a doğru yola çıkan gemi, sadece bir varış noktasına değil, bir milletin kaderine doğru yol alıyordu. Bu yolculuk, hürriyetin, eşitliğin ve adaletin doğduğu bir milletin yeniden dirilişiydi. İşte bu yüzden bizler, Bandırma Vapuru’nun yolcuları olarak, her zaman bu büyük hedefin izinde yürümeye kararlıyız.
19 Mayıs, sadece bir tarih değil, bir milletin yeniden doğuşunun simgesidir. Bu gün, gençlerimize armağan edilen bir bayram olarak, geleceğe umutla bakmamızı sağlayan bir gün. Atatürk’ün gençliğe olan inancının ve güveninin bir göstergesi olarak, bizler de gençlerimize aynı inanç ve güvenle bakıyor, onların geleceğin teminatı olduğunu biliyoruz.
Bu vesileyle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Kurtuluş Savaşı’nın tüm kahramanlarını, Bandırma Vapuru’nun cesur yolcularını, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Onların bize emanet ettiği bu kutsal vatanı, en ileri medeniyetler seviyesine çıkarma azmimizi bir kez daha yineliyoruz.
Evet, bizler Bandırma Vapuru’nun yolcularıyız. Rotamız belli, hedefimiz net: Demokratik, laik bir hukuk devleti olan Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti. Bu büyük yolculuğun bilincinde olarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, cumhuriyetimizin değerlerine sımsıkı sarılarak, onun gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşma idealinden asla vazgeçmeyeceğiz.
İşte bu inançla, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı coşkuyla kutluyor, her birimiz bu büyük yolculuğun birer neferi olmanın gururunu ve sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz.
Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın Atatürk! Yaşasın Tam Bağımsız ve Çağdaş Türkiye!
Mehmet Uygar KELEŞ
SPOR
3 saat önceGENEL
9 saat önceGENEL
9 saat önceGENEL
9 saat önceGENEL
9 saat önceGENEL
10 saat önceGENEL
10 saat önce
Başarılı bir köşe olmuş tebrik ederim başarılarınızın devamını dilerim.
Tebrikler kardeşim. Altı çizilerek okunacak bir yazı hazırlamışsın. Yazılarını dikkat ve hassasiyetle takibe devam ediyorum. Başarılar dilerim.