TÜRKİYE’DE EMEKLİ OLMAK VE SOSYAL ADALET(SİZLİK)

TÜRKİYE’DE EMEKLİ OLMAK VE SOSYAL ADALET(SİZLİK)

ABONE OL
21 Nisan 2024 20:25
TÜRKİYE’DE EMEKLİ OLMAK VE SOSYAL ADALET(SİZLİK)
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Son dönemlerde ülkemizde özellikle ekonomik anlamda yaşanan ve yüksek enflasyon neticesinde ortaya çıkan hayat pahalılığı tekrardan gelir adaletsizliği kavramını gündeme getirdi. Ortaya çıkan bu ekonomik olumsuzluktan ve gelir adaletsizliğinden en çok etkilenen kitle ise sayıları 16 milyonu bulan emekliler.

Küresel ölçekte krizin olduğu gerçeğini göz ardı etmemekle birlikte, bu krize verilen reaksiyon anlamında uygulanan metot belki de emekliyi daha zor bir duruma soktu. Özellikle çalışanlara verilen seyyanen zammın emeklilere yansıtılmaması çalışan ve emekli arasında gelir makasının açılmasına neden olmuş, emekli maalesef zor durumda kalmış, amiyane tabirle emekli Survivor hayatı sürmeye başlamıştır.

Ekonomi konusunda herkes bir yorumda bulunuyor. Çağımızın hastalığı bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak sanırım. Karşısındaki konuşurken dinlemekten ziyade bitse de sıra bana gelse diye bekleyen bir toplum olduk maalesef. Hal böyle olunca ağzı olan konuşuyor timsali herkes bir yorumda bulunuyor. Sabah kuşağı programlarında kim kiminle, akşam neredeymiş kiminleymiş diye dedikodunun dibine vurup, öğleden sonra ekonomi kanallarında enflasyonu yorumlayan, akşam haber programlarında ise kışladan ayağını içeriye atmamış insanların İsrail Filistin savaşında yapılması gerekenlere dair taktikler verdiği bir ülke olduk. Herkesin ekonomist olduğu ve her şeyi bildiği ve her şeye yorum yaptığı bir ülkede naçizane doktora düzeyinde sosyal adalet alanında çalışma yapan biri olarak benim de herhâlde birkaç kelam etme hakkım vardır.

20. yüzyılın siyaset felsefesi alanında hazırlanmış en önemli yapıtı olarak kabul edilen ve bir döneme damga vuran “bir adalet teorisi’’ isimli kitabın yazarı Amerikalı Filozof John Rawls‟a göre adalet, toplumsal yapının temelidir. Özellikle sosyo-ekonomik anlamda çalışmalara ve fikirlere vurgu yapan Rawls’a göre sosyal ve ekonomik eşitsizlikler bertaraf edilmeli ve sosyal ve ekonomik olanakları en dezavantajlı kesimlerin yararına olacak şekilde düzenlenmeli diyerek aslında olaya noktayı koymuş. Sanırım burada can alıcı cümle sosyal ve ekonomik olanaklar en dezavantajlı kesimlerin yararına olacak şekilde düzenlenmelidir kısmı.

Halihazırda ülkemizde en dezavantajlı kesim emekliler, buna rağmen seyyanen zam ile emeklileri kapsam dışı bırakırsanız John Rawls’ın bundan 33 yıl önce, 1971 yılında vurgu yaptığı ve desteklenmeli dediği dezavantajlı kitleyi yani emeklileri göz ardı etmiş olursunuz.

Bugün en düşük SGK emeklisi maaşı 10.000 TL, Hz Ali’nin bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum diyerek önemine vurgu yaptığı 32 yıl ülkenin aydınlık yarınlara ulaşması için çabalayan emekli bir öğretmen maaşı 24.000 TL, 30 yıl gece gündüz demeden bu vatanın güvenliği ve asayişi için çalışan bir polis emeklisi 23.000 TL, 34 yıl bir fiil sağlık hizmetlerinde hizmet veren, pandemide önemini bir kez daha anladığımız emekli bir hemşire maaşı ise 25.000 TL’dir.

Yıllarca dağ taş demeden ailesinden ayrı vatan mücadelesinde en ön saflarda bulunan uzman çavuşların en fazla emekli maaş alanı 23.000 TL alıyor, ama birde 6000 sayılı kanunla 45 yaşında zorla emekli edilenler var onlar maalesef o kadar da almıyor 17.000-19.000 TL arası emekli maaşı alıyor.

Daha vahim bir örnek verelim mesela tamı tamına 45 yıl akademisyenlik yapmış, 45 yılın bir fiil 20 yılı profesörlükte geçmiş, onlarca makale ve kitap yazmış, binlerce öğrenci yetiştirmiş bir profesör son zamlarla 52.000 TL emekli maaşı alıyor, özgeçmiş ve kariyere baktığınızda Avrupa’da bu kadar donanımlı bir emekli akademisyenin özlük haklarına bakarsanız durumun vahametini daha iyi anlarsınız.

Et Balık Kurumunun önündeki kuyruk her gün biraz daha fazlalaşıyorsa, burada bir sorun var demektir. Devlet her bir bireyin asgari bir yaşam standardını sağlamalı, korumalı ve sosyal refahını sağlamalıdır. Unutmayalım ki bu ülkede yaklaşık 16 milyon emekli var ve emeklileri ekonomik olarak desteklemek sadece onların bireysel refahını artırmakla kalmaz, aynı zamanda toplumun genel refahına ve istikrarına da katkıda bulunarak toplumsal adalet ve dayanışmanın önünü açmış olur.

Sayın Cumhurbaşkanı 2024 yılı emekliler yılı olacak diye bir açıklamada bulunmuştu, son dönemlerde bu açıklamaya istinaden milyonlarca emekli genel bir iyileştirme beklemektedir, hep beraber bekleyip göreceğiz.

Keyifli okumalar, mutlu haftalar.

Selim GÜNAY

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
Tüm Yorumlar (3)
  • Arel Çınar

    Değerli yazınız ve biz emeklileri düşündüğünüz için teşekkür ederiz. Temmuz ayında emekliler ile alakalı çalışma bekliyoruz. Ancak % 100 gibi bir rakamlarda yapılacak zam bizleri rahatlatacaktır.

    Yanıtla
    +0
    -0
  • Cristiyano del piero gattuso

    Tercümanı sizin yazılarınız için okuyorum . Duyguların Tercümanısınız . Tercüman-ul hiss mahlası size çok yakışır bir düşünün derim . Teşekkür ediyoruz Selim Bey . İyi ki varsınız . yazılarınızla tercümanın kalitesi arttı sağolun .

    Yanıtla
    +0
    -0
  • Sukran Kılbaş

    Bu demektir ki bilim yapma filim yap, daha kestirmeden siyasetin ve siyasetçinin kuyruğuna takıl, bir kaç maaş al.

    Yanıtla
    +0
    -0


HIZLI YORUM YAP