PAZARTESİ NOTLARI

PAZARTESİ NOTLARI

ABONE OL
15 Temmuz 2024 01:53
PAZARTESİ NOTLARI
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Geçtiğimiz haftayı yine yoğun bir gündemle kapatırken en çok konuşulan konular arasında polis intiharları, Maliye Bakanının kredi kartına taksit açıklaması, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası ve önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek olan Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) başkanlık seçimi vardı.
193 günde 42 polis memuru yaşamına son verdi.
Geçen haftalardaki köşe yazımızda “Birileri Polislerin Çığlığını Duyacak Mı?” diye sormuş ve 2024 yılının ilk 6 ayında 36 polisin intihar ettiğini üzülerek belirtmiştik. Maalesef o köşe yazımızdan sonra 6 polisimiz daha hayatına son verdi ve 2024 yılı içerisinde yaşamına son veren polis memuru sayısı 42 oldu.
10 Nisan 1845 yılında kurulan ve 179 yıllık köklü bir geçmişi olan polis teşkilatında son zamanlarda yaşanan intiharlar toplumu derinden sarsmaktadır.
Geçmişi başarılarla dolu, günümüzde karada, havada ve denizde her branştan personeli ile dünyanın gıpta ile baktığı, eğitimler aldığı bir teşkilatın bu olaylar üzerinden anılması son derece üzücüdür.
Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) üst düzey yönetimi, Sivil Toplum Kuruluşları (STK), Psikolog, sosyolog, her sınıf ve rütbeden polis ve ailelerden oluşacak bir çalışma grubu son dönemlerde artan intihar olaylarının üzerine giderek sorunun kaynağına inmelidir.
Emniyet teşkilatı, memur, amir ve müdürüyle beraber birçok badireleri beraber atlatmış, zorluklara beraber göğüs germiş şanlı bir teşkilattır.
Daha önce söyledik yine söylüyoruz, gerçeklerle yüzleşmek, kabul etmek sorunların çözümü noktasında en önemli aşamadır. Görmezden gelmek, yok saymak yada reddetmek istenmeyen olayların devamına davetiye çıkartmaktır.
Şimdi gelin,
EGM üst yönetimi,
Sivil Toplum Kuruluşları,
Psikolog ve Sosyologlar,
Teşkilattan her sınıf ve rütbeden temsilciler ve ailelerden oluşacak bir komisyon kurularak hazırlanacak olan polis intiharları raporunu Türkiye Büyük Millet Meclisine hep birlikte teslim edelim.
Unutmayalım!
Sessiz kaldığımız ve görmezden geldiğimiz her gün,
Kaybettiğimiz her bir canın vebaline bizleri de ortak eder!
Şimdi değil de ne zaman!
Kredi Kartına Taksit
Maliye Bakanımız Sayın Mehmet ŞİMŞEK kredi kartına taksit olayına bir türlü alışamadığını, 10 yıl İngiltere’de, Amerika’da ve Avrupa’da yaşadığını belirterek dünyanın başka ülkesinde kredi kartına taksit yapıldığını görmediğini belirtmiş.
Açıklamayı ilk duyduğumda bende her Türk vatandaşı gibi sayın bakanın böyle bir açıklama yaptığına inanmadım tabii, sonra Google da kısa bir araştırma yaptığımda karşıma bizzat bakanımızın kendi ağzından açıklamasını hayretle izledim.
Öncelikle sayın bakan aslında haklı Avrupa’da kredi kartına taksit olayı neredeyse yok gibi.
Avrupa’da taksit yok ama alım gücü de Türkiye ile kıyaslanamayacak kadar yüksek. Mesela Avrupa ülkesi olan Almanya’da kişi başına asgari ücret 1700 euro, yani Türk parası ile 59500 TL yapıyor. Türkiye’de ise bu rakam 17.000 TL.
Almanya’da en pahalı etin kg fiyatı 10 euro yani 350 TL’ye karşılık geliyor.
Türkiye’de ise en ucuz etin kg fiyatı 450 TL civarı.
Almanya’da asgari ücretle çalışan bir kişi 1 aylık maaşıyla 170 kg et alabiliyorken, Türkiye’de 37 kg et alabiliyor.
Mesela Almanya`nın Köln şehrinde media markt isimli mağazada IPhone 15 pro marka cep telefonu 1069 euro yani 37.415 TL,
Peki aynı cep telefonu Türkiye’de aynı mağazada ne kadar? 67.899 TL.
Almanya’da asgari ücretli bir vatandaş 1 aylık maaşı ile örnekte verdiğimiz cep telefonunu alabiliyor isterse üstüne de en güzelinden 10 kg et alabiliyor.
Ülkemizde aynı telefona ve 10 kg ete ödememiz gereken tutar ise 72000 TL yani asgari ücretin 4 katından biraz fazla. Burada ortaya şu sonuç çıkıyor, Almanya’da asgari ücretlinin 1 maaşı ile alabildiklerini biz 4 maaşla bile alamıyoruz.
Aslında neden kredi kartını kullanıyoruz ve özellikle taksitle alışveriş yapıyoruz sanırım daha net anlaşılmaktadır.
Almanya demişken yurtdışında yaşayan ve her yaz kapıkuleden yurda girerken kameralar önünde eğilerek vatan toprağını öpüp ardından, “yeğenim Avrupa bitik eski Avrupa yok, bir düzenimiz olmasa çoktan dönerdik” diyenlere çok da itibar etmeyin, emekli olunca da dönmüyorlar, her yaz tatilinde kapıkulede aynı cümleler ritüel olmuş onlar için…
Kısacası onların keyfi yerinde…
Maliye Bakanımız Mehmet ŞİMŞEK’in samimiyetinden şüphemiz yok bir şeyler yapma gayretinde olduğunun farkındayız ama kayıp kaçaklar ve gerçek gelirler üzerinden ödenmeyen vergilerin peşine düşülse alt gelir grubuna bu kadar yüklenmeye gerek kalmaz diye düşünüyorum.

EURO 2024 VE TFF SEÇİMLERİ
Milli takımımızın mücadele ettiği her turnuva heyecan vericidir. Mücadele, azim ve hırs her daim bizim karakterimiz olmuş, bir şekilde kendimizden söz ettirmişizdir.
EURO 2024’te de eğilmeden, ezilmeden mücadelemizi gösterdik ve ortaya bir karakter koyduk. Bu turnuvanın bizim açımızdan en sevindirici ve umut verici olayı ise yeni bir jenerasyonun doğuşuna hep beraber şahit olmamızdı.
Siyaset sokmadan, gruplaşma olmadan, oyuncuları kendi haline bırakırsak yıllarca milli formayı giyecek güzel bir futbolcu grubuna sahibiz. Futbolcular açısından prim krizi yaşanmadan ve gayet keyifli bir turnuva yaşadık. Tüm futbolcularımızın ayağına sağlık.
Aynı şeyleri yöneticiler içinde söylemeyi çok isterdik ama maalesef onlar için güzel şeyler söyleyemeyeceğiz.
Ülke krizdeyken teknik direktöre doğum günü hediyesi olarak alınan 700.000 TL lik Rolex marka saati ve Futbol Federasyonu bütçesinden yaklaşık 600 kişinin Almanya’ya misafir olarak götürülme iddiasını da unutmadık henüz.
Milli takım oyuncularını tebrik etmek için arayan Sayın Cumhurbaşkanı ile konuşmak için sahada tüm enerjilerini veren futbolculardan rol çalarak, bin bir şekle giren sayın TFF başkanını da unutmak elbette, unutmak da mümkün değil.
Şimdi önümüzde bir TFF başkanlık seçimi var. Daha önce adaylığını açıklayan ve en güçlü aday olarak seçilmesine kesin gözüyle bakılan Servet YARDIMCI birden adaylıktan çekildi, bir nevi mevcut başkana yol açtı.
Fenerbahçe kulübü efsane başkanı sayın Aziz YILDIRIM geçtiğimiz günlerde TFF başkanı ile ilgili yöneltilen bir soruya “ben Fenerbahçe Başkanı seçilirsem mevcut başkan değişir, seçilemezsem devam eder” diye açıklama yapmıştı. Servet YARDIMCI’nın da son dakika adaylıktan çekilmesi Aziz YILDIRIM’ı haklı çıkarır nitelikte…
Keşke futbolun başında futbolu bilen, futbolculuktan gelen insanlar yönetse tıpkı Basketbol Federasyonunda olduğu gibi.
Bekleyip göreceğiz…

Keyifli Okumalar, Mutlu Haftalar
Selim GÜNAY

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
Tüm Yorumlar (2)
  • Tolga çevik

    İnsanlardan kopuk olurlarsa aynı dili aynı kültürü nasıl yaşarız …

    Yanıtla
    +0
    -0
  • Sukran Kılbaş

    Bakan halkına kör bakıyor.

    Yanıtla
    +0
    -0


HIZLI YORUM YAP