Değerli Okuyucularım,
Bu hafta yine bir “Pazartesi Notları” köşesinde sizlerle beraberiz. Her hafta olduğu üzere bu hafta da sizlerle ülkemizde gündem olan, üzerinde konuşmaya değer konularla birlikte olacağız. İlk olarak “Vatan savunmasının sözleşmelisi olmaz” diyecek ve kahraman uzman çavuşlarımızın mağduriyetlerine değinerek, Türkiye Emekli Uzman Erbaşlar Derneği (TEMUD) faaliyetleri hakkında konuşacağız.
Kahraman Uzman Çavuşlarımızdan bahsettikten sonra tüm dünyada 11 Ekim’de kutlanan Dünya Kız Çocukları Günü’ne değinecek, 8 yaşında katledilen Narin, cinsel saldırıya uğradığı için hayatını kaybeden 2 yaşındaki Sıla bebek ve İsrail saldırıları sonrası Gazze’de hayatını kaybeden 11 yaşındaki Rafif Ebu Dayir’i konuşacağız.
Son olarak ise geçtiğimiz günlerde açıklanan 2023 yılı vergi rekortmenleri listesinde en üst sıralarda iş adamlarından çok sporcuların bulunmasını değerlendireceğiz.
Ülkemizin jeopolitik konumundan kaynaklı olsa gerek, komşu ülkelerde sürekli bir gerginlik, hep bir savaş hali mevcut. Hal böyle olunca zaman zaman bizler de ülke güvenliği için mecburen sınır ötesi operasyonlar düzenleyip aylarca bölgede konuşlanıyoruz. Televizyon kanalları günlerce canlı yayınlar yapıyor, askeri kortejin geçişini alkışlarla göğsümüz kabararak izliyoruz.
Peki bu operasyonları kiminle yapıyoruz?
Kadrosu olmayan,
Lojman hakkı kısıtlı olan,
Doğru düzgün bir yönetmeliği olmayan,
Ordu evinin önünde nöbet tutturulup içeride kalmasına müsaade edilmeyen,
Mesleki kaderi üstünün yazacağı iki satır rapora bağlı olan,
Birçoğunun 3600 ek göstergeden faydalanamadığı,
Emekli olunca maaşı %45 oranında düşen,
Şehit olunca 45 saniye ana haberde gördüğünüz, sonra kimsenin hatırlamadığı kerpiç duvarlı, sıvasız evlerin kahramanlarıyla yapıyorsunuz bu operasyonları.
Yurtdışında; Şah Fırat Operasyonu’nda, Fırat Kalkanı’nda, Zeytin Dalı’nda, Pençe Harekâtı’nda, Barış Pınarı’nda onlar vardı. Yurtiçinde Hendek, Sur ve Gabar’ı saymaya gerek yok, yurtiçi onların rutinleri…
Aynı operasyonda, aynı mevzide şehit olduğunda devlet, subay ve astsubayların ailelerine farklı, maalesef uzman çavuşların ailelerine farklı ödeme yapmaktadır.
Dağda, taşta, karda kışta taşı yastık, toprağı çarşaf yapıp yatan uzman çavuşlara, maalesef kendi mensubu olduğu teşkilat kendi orduevinde yatacak yer vermiyor.
Bazı değerler vardır, parayla ölçülmez; ölçemezsiniz. Vatanı için gece gündüz demeden cephede savaşan kahramanların haklarını korumazsanız, eli tetikte, aklı sözleşmede olan bir personelden ne kadar verim almayı düşünüyorsunuz?
Yıllar içerisinde devletimiz o kadar çok kadro verdi ki, taşeron işçilere kadro verildi, sözleşmeli öğretmene verildi ama gece gündüz ailesinden ayrı kalan, şehit olup ardında yetim evlat bırakan, birçoğu evlenip ertesi gün cepheye koşan bu vatan evlatlarına maalesef bir kadro çok görülüyor. Yıllardır uzman çavuşlara “Sizlerin hakkı ödenmez” dedik durduk ama gerçekten haklarını da ödemedik maalesef.
Burada ayrı bir paragrafı Türkiye Emekli Uzman Erbaşlar Derneği’ne açmak gerekir. Faaliyetlerine değinmeden geçersek haksızlık etmiş oluruz. Çok kıymetli başkanları Ali Tilkici Bey ve yönetim kurulu üyeleri neredeyse her gün mecliste kapısını aralamadıkları milletvekili, bürokrat kalmadı. Türkiye’de maalesef organize olamazsanız taleplerinizin karşılığını almak zor. Bu anlamda TEMUD gerçekten çok büyük çaba sarf ediyor, bizzat çalışmalarına şahitlik etmişliğimiz vardır. Asker kökenli milletvekili ve Savunma Bakanı’nın olduğu meclis çatısı altında yüksek sesle uzman çavuşun hakkını savunmak herkesin kalemi değil; eğer bu sorun çözülürse kendilerinin emekleri çoktur.
Son olarak biz de “Vatan savunmasının sözleşmelisi olmaz” diyerek konunun takipçisi olacağımızı belirtmek istiyorum.
11 Ekim, Kız Çocukları Günü olarak kutlanıyor tüm dünyada. Son günlerde yaşanılanlardan olsa gerek, kız çocuğu denilince Diyarbakır’da günlerce ortadan kaybolan ve bir dere yatağında cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin geliyor aklımıza,
Ya da Tekirdağ’da cinsel saldırı sonucu hayatını kaybeden 2 yaşındaki Sıla bebek,
Henüz 11 yaşında İsrail’in saldırıları neticesinde hayattan kopan Filistinli Rafif Ebu Dayir’i unutamıyoruz hâlâ.
Böyle bir ortamda, böyle bir dünyada kız çocukları günü olsa ne, olmasa ne… Savunmasız çocuklarımız hayattan koparılmış; kimi cinsel saldırı, kimi savaş, kiminin neden öldüğü hâlâ belli değil.
Ne zaman çocuklar güler, sokaklarda özgürce koşar ve güvenli bir şekilde yaşamını sürdürürse o zaman kız çocukları günü olur.
Kirli emelleri ve pis elleri ne zaman masum çocuklardan uzak tutarsak o zaman hep beraber kutlarız.
Çocuklar ölürken kutlanacak değil, yas tutulacak gün vardır.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da bir önceki yılın vergi rekortmenleri açıklandı. Bu sene açıklanan liste toplumda bir hayli şaşkınlık yarattı.
A Milli Takımı Teknik Direktörü Vincenzo Montella, 2023’te Adana’nın “Gelir Vergisi Rekortmeni” oldu. Yine Adana’daki listenin 15’inci sırasında Adana Demirsporlu futbolcu Yusuf Sarı yer aldı.
Portekiz ekibi Benfica’ya transfer olan Kerem Aktürkoğlu ise Kocaeli/Derince Vergi Dairesi’ne açıkladığı listede ikinci sırada yer aldı.
Antalya Defterdarlığı’nın açıkladığı “Vergi Rekortmenleri” listesinde ise Nuri Şahin kentte en çok vergi ödeyen 7’nci mükellef oldu.
Fenerbahçe’nin kaptanı Mert Hakan Yandaş ise Bursa’da 2023 yılında en fazla vergi ödeyenler listesinde 29. sırada yer aldı.
Buraya kadar her şey normal, sporcular gerekeni yapmışlar, vergilerini ödemişler ve sıralamaya girmişler.
Şimdi insanın aklına deli sorular geliyor; Adana gibi tarımın merkezi olan bir kentte, teknik direktörlük yapan İtalyan bir hocadan daha fazla para kazanan, sıralamaya girecek başka biri yok muydu acaba?
Ya da sanayinin kalbi Kocaeli’nde, 25 yaşında genç bir futbolcudan daha fazla kazanan birileri yokmuş demek ki.
Antalya mesela; turizmin cenneti olan bir yerde bir teknik adam mı en fazla kazanan?
Bursa’ya ne demeli peki? Turizm var, sanayi var, tarım var, ama vergi rekortmeni listesinde yine bir futbolcu.
Aslında ülke olarak ekonomik anlamda neden bu durumdayız, kısa bir özeti bu durum.
Neyse, hakkıyla vergisini veren sporcularımızı tebrik etmekten başka yapabileceğimiz bir şey yok.
Bu haftalık bu kadar. Haftaya daha güzel ve keyifli gündemlerde beraber olmak dileğiyle,
Hoşça kalın, sevgiyle kalın.
Selim GÜNAY
KÖŞE YAZILARI
7 saat önceGENEL
14 saat önceGENEL
14 saat önceGENEL
14 saat önceSPOR
14 saat önceGENEL
15 saat önceGENEL
15 saat önce
Öncelikle uzman çavuş camiası ile ilgili bu yazınızı okudum inanın çok güzel anlatmışsınız sorunlarımızı ben bir emekli uzman çavuşum malesef ikinci işte çalışıyorum yoksa geçinmek çok zor sizi bu çalışmamızda dolayı tebrik ediyor çalışmalarınızda başarılar diliyorum
Kölelik düzeni anlayışının tezahürü bütün bunlar. Emeğin degersizligini doktorların covid salgininda verdiği can siparane mücadelenin sonucunda gördük. Hakkınız ödenmez denilen doktorlara giderseniz gidin denildi. Uzman cavuslarimiz için de durum aynı. Siz vatan için mücadele edin can verin, ancak bu sizin haklarınızı alabileceginiz anlamina gelmez denilmektedir. Ne yazık ki
Ne yazık ki yazdığım değerlendirmeyi sansurden gecirilmeye çalışıldığı için gönderemiyorum. Bu da bir sansür değil midir?
Bu kahramanların hiç bir zaman sesi duyulmadı sadece şehit olununca duyuluyor emeğinize sağlık en azından ses olmaya çalıştınız inşallah devlet büyüklerimizde duyarlı olur sorunları çözer
Zamanın yenicerisi biz uzman çavuşları anlatan yazıyı kaleme aldığınız için,size çok teşekkür ederim,belki bizi görmek istemeyenlere kapak olur ❤️