MESLEKİ DEFORMASYON

MESLEKİ DEFORMASYON

Erol Aydın kaleme aldı...

ABONE OL
20 Kasım 2025 08:43
MESLEKİ DEFORMASYON
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Çalışma hayatına büyük bir aşk, şevk ve heyecanla, idealist bir şekilde başlayan birçok insanın, ilerleyen yıllarda rutinin getirdiği tekdüzelikle birlikte tükenmişlik sendromu yaşadığı doğrudur.

Bu yüzden bir ömür boyu yorulmadan çalışabilmek için yaptığınız işi sevmeniz esastır. Sevmediğiniz bir işi yaptığınızda sıkılmanız, tekrara düşmeniz ve rutinin çarkları arasında yok olmanız kaçınılmazdır.

Bu durum; motivasyon kaybı ile birlikte halsizlik, uyumsuzluk, sürekli yorgunluk, sinirlilik, hırçınlık ve nobranlık gibi davranışlarla birlikte verimsizlik ve iş kayıplarına sebep olacaktır.

Kendinizi sürekli geliştirecek tutumlar ortaya koymak, kabuğunuzu kırmak ve kendinizi gerçekleştirmek mesleki deformasyonu önleyen davranışlar olsa da; kimse konfor alanının dışına çıkmak istemediği için bu dönüşüm kolay gerçekleşmemektedir.

Kamuda emeklilik yaşı 65 olduğu için birçok kişi daha erken yaşta emekli olmamaktadır. Emeklilikle birlikte yaşanacak gelir kaybı ise en büyük engel olarak karşısında bir duvar gibi durmaktadır.

Bu yaşa gelmiş birinin yalnızca “tecrübesi var” gerekçesiyle kurumda tutulması hiçbir mantıkla izah edilemez. Fiziki olarak güç kaybetmiş, yorulmuş, mental olarak bağını koparmış, aidiyet ve sadakatini yıllar önce yitirmiş birinin kuruma yalnızca bir kambur olduğu ortadadır.

İşte mesleki deformasyon dediğimiz olgu tam da budur.

Dışarıda üniversite mezunu bu kadar işsiz genç varken, sırf yaşını doldurmayı bekleyen milyonların olması kabul edilebilir değildir.

Özel sektörden emekli olmuş birisi olarak, rica minnet ve faydalı bir çalışan iken yalnızca 52 yaşına kadar çalışabildim. Benden sonra da işletme batmadı, gençlerle yoluna devam etti.

Bu süreçte ne ben tükenmişlik sendromu yaşadım, ne de işletme performans kaybı yaşadı. Aksine genç, dinamik ve zinde kadrolarla verimliliğini artırdı.

Bu sirkülasyon, ekonominin ve endüstrinin sürdürülebilir şekilde yoluna devam etmesi açısından rasyoneldir.

Kamu bu yapıyı gerçekleştiremediği için; siyasilerin arpalığı hâline gelmiş, hantallaşmış ve verimsizlik örneği bir sistem ülkenin sırtında yük hâline gelmiştir.

Reel sektör olmadan, yalnızca hizmet sektörüyle bu ülkenin kalkınması ve ilerlemesi mümkün değildir.

Üretim, tasarruf, ihracat olmadan cari açığın kapanması söz konusu değildir. Dolayısıyla hantal devlet yapısı sil baştan düzelmedikçe tek başına bir kurtuluş da mümkün değildir.

Sonuç olarak; çalışanları tükenmişlik sendromuna sokan mesleki deformasyon oluşmadan, hem bireysel hem de idari anlamda önlem almak elzemdir. Aksi takdirde eşitsizlik, adaletsizlik, liyakatsizlik, verimsizlik ve vizyonsuzluk nedeniyle oluşacak kayıpları telafi etmek kolay olmayacaktır.

Esenlik dileklerimle,

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP