
MERHABA DEĞERLİ TERCÜMAN OKURLARI…
İletişim teknolojisindeki hızlı değişim, insanları farklı arayışlara ve farklı haberleşme araçlarını bulmaya yöneltiyor tabii olarak. İşte bu araçlardan birisi de sanal ortamda okurlarını gazete ile buluşturmak.
Gençliğimizin o meşhur basılı yayın organı Tercüman, idealist, gazete sevdalısı ve bu konuda teknolojik gelişmeleri yakından takip eden Sayın Mehmet Uygar KELEŞ’in öncülüğünde seçkin bir kadro ile dijital platformda okurlarıyla buluşmuş.
Bu imkân her ne kadar gelişmiş ülkelerde yaygın ve de sıradan bir uygulama olsa da, henüz bu nimetten yararlanamayan, dijital platformda gazete gerçeğini algılayamayan dünyalılarımızın varlığı da bir gerçek.
Neyse…
Biz gelelim bu köşede siz değerli okurlarımızla paylaşacaklarımıza.
Öncelikle bu köşede sizlerle kendi uzmanlık alanım olan eğitim, yönetim genel başlıklarının yanında, kamu yönetimi özel alanında daha çok kalem oynatmak istediğimi belirtmeliyim. Tabii bu iki ana başlık, insan hayatının çok önemli bir bölümünü kaplıyor.
Bugün eğitimin ilgilendirmediği kişi ve kurum yoktur sanırım. Aynı şekilde kamu hizmetlerine ihtiyaç duymayan kişi ve kurum da yoktur. O hâlde alanımız oldukça geniş. İşte bu geniş alanda tabir yerindeyse peşrev tutmaya çalışacağız, gözümüzün gördüğü, aklımızın erdiği kadar.
Okur yazar olan her birey belki bir mühendisle, bir mimarla veya bir başka meslek mensubuyla karşılaşmayabilir. Yani bir avukat, bir savcı, bir mühendis, bir doktorla işiniz olmayabilir ve onlarla karşılaşmayabilirsiniz. Ancak her bireyin mutlaka bir öğretmeni vardır, bir öğretmenle karşılaşmıştır. Dolayısıyla eğitimin iyi veya kötü yönleriyle buluşmuş; kimisi aldığı eğitim sayesinde kendisine, ailesine, çevresine, toplumuna ve insanlığa faydalı olmuştur. Kimisi de kendine sunulan bu eğitim fırsatını iyi değerlendirememiş ve yukarıda bahsettiğimiz hususlarda görevlerini yerine getirememiş olabilir.
Burada bir anlamda eğitimin kişiye yüklediği sorumluluğu da belirtmiş oluyoruz. Yani eğitim; kişinin kendisine, ailesine, toplumuna, insanlığa ve Allah’a karşı olan görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi için beden ve ruh sağlığını koruyarak kabiliyetlerini geliştirmek için yapılan şuurlu faaliyetlerin tümünü kapsar. Bu yönüyle baktığımızda eğitim bir derya olarak karşımıza çıkıyor. Ve eğitimin feyizli sonuçlarını devşiren milletler, bugün dünya milletler camiasında ekonomik olarak ön sıralardaki yerini almışlar ve almaktadırlar…
Diğer taraftan kamu yönetimi de oldukça kapsamlı bir alan. Yine her bir birey ister köyde ister kentte yaşasın, mutlaka kamu hizmetini ya sunan ya da kamu hizmetinden yararlanan konumundadır. Mal varlığınız varsa vergi öderken kamu hizmetinden yararlanırsınız. Evinizde elektrikli ev aletleri kullanıyorsanız kamu hizmetinden yararlanırsınız. Hasta olduğunuzda, eğitim hizmeti almak istediğinizde, yolda araba kullanmak durumunda kaldığınızda… mutlaka kamu yönetimi ile karşı karşıyasınız demektir. Yani yaşıyorsanız, nefes alıyorsanız kamu hizmetiyle bir şekilde muhatapsınızdır.
İşte gerek eğitim gerekse kamu yönetimi konusunda çağdaş insanın beklentisi düne göre çok artmıştır. Artık sunulan hizmet ne olursa olsun, o hizmetin kalitesini hizmeti alan sorgulamaktadır. Yani daha kaliteli hizmet alma isteği ve bilinci her geçen gün yükselmektedir. Bu durum doğal olarak yönetime büyük sorumluluklar yüklemektedir. Dolayısıyla genelde yönetimin, özelde ise kamu yönetiminin kaliteli olarak icra edilmesi, yönetim biliminin temel ilkelerindendir. Yönetimde kalite yoksa başka bir şeye bakmaya gerek yok denebilir. Yani tuz kokmuşsa gerisi laf-ı güzaftır.
Biz bu köşemizde bundan sonra belirttiğimiz çerçevede her hafta Cumartesi günü bildiklerimizi, gördüklerimizi ve yaşadıklarımızı kendi süzgecimizden geçirerek sizlerle paylaşma gayretinde olacağız. Allah yar ve yardımcımız olsun.
Sağlıklı, huzurlu ve mutluluk dolu nice günlerde ve paylaşımlarda bulunmak ümidiyle…
DÜNYA
7 saat önceBİLİM & TEKNOLOJİ
7 saat önceDÜNYA
7 saat önceGENEL
7 saat öncePOLİTİKA
7 saat önceYAZILAR
7 saat önceYAZILAR
7 saat önce