Oxford İngilizce Sözlüğü’nün her yıl geleneksel olarak seçtiği “yılın kelimesi”, o senenin en çok konuşulan, tartışılan konularını ya da toplumun ruh halini yansıtır. 2024 yılı için Oxford University Press tarafından hazırlanan altı kelimelik aday listesinden, 37 bin kişinin oy kullanarak seçtiği kelime “Brain Rot”, yani “Beyin Çürümesi” olmuştur.
Beyin çürümesi; sosyal medyadaki birbirine benzer, niteliksiz ve boş içeriklerin bağımlılık düzeyinde gereksiz kullanımının neden olduğu dikkat eksikliği, zihinsel ve düşünsel bulanıklık ile entelektüel gerileme durumları için kullanılmaktadır.
Uzmanlara göre; yönlendirildiğiniz reklamlar, sonsuz bir şekilde kaydırarak izlediğiniz niteliksiz sosyal medya içerikleri ve zihninizi zorlamayan eğlenceli paylaşımlar için saatler harcıyor ancak izlediğiniz içerikleri kısa bir süre sonra hatırlamıyorsanız, bu durum zihninizin uyuşmasının bir sonucu olarak beyin çürümesi yaşadığınıza işaret edebilir.
Ontolojik olarak, sorunları çözmenin, sorgulamanın, analitik düşünmenin, mantık yürütmenin ve duygusal zekâ işlevleri kapsamında empati yapabilmenin; akıl ve kalp arasında bağ kurabilmenin anahtarı, eyleme dönüşebilen farkındalık ve düşünce gücüdür.
İbn-i Haldun, “İnsan beyni değirmen taşına benzer, içine yeni bir şeyler atmazsanız kendi kendini öğütür.” der. İslam felsefesinde akletmek, ilim ve kalbin rabıtası ile başlar; fikretmek ise tahayyül, tezekkür ve tasavvur silsilesi içinde tevekkül dairesinde tezahür eder. Mutasavvıfların “Latife-i Rabbaniye” olarak tanımladığı ve nazari akıldan ayrı tuttuğu kalbin aklı ile hakikati keşfetmek yine tefekkürle mümkündür. Tefekkür, zekânın, aklın ve kalbin işleyiş mekanizmasıdır ve düşünceden uzaklaştıran her eylem, düşünceyi yok eder.
XV. yüzyılın sonlarında yaşamış olan Divan şairi Necati Bey’in şu beyiti buna ışık tutar:
“Âlem içinde senin irfana meylin vâr ise / Gitme yabana eğer kendine aklın yâr ise.”
Necati Bey, bugün yaşamış olsaydı, bu dizeleri belki de şöyle yazardı:
“Gitme reels akışına, eğer aklın kendine yâr ise!”
Cengiz Aytmatov’un şu sözleri de çok anlamlıdır:
“Mide beyinden akıllıdır, çünkü mide kusmayı bilir, beyin her pisliği yutar.”
İnsan beyni, yaradılış gayesini arama yolculuğunda düşünmeye, öğrenmeye ve yeni bilgilere erişmeye kodlanmıştır. Ancak beyine geçici dopamin yüklemesi yapan bağımlılıklar, temelsiz dogmatik öğretiler, konfor alanından çıkamama ve monotonluk, düşünme ve idrak yeteneğini engelleyen olgulardır.
Oxford Sözlüğü’nün dünya gündemine yerleştirdiği “Beyin Çürümesi” kavramının, çürümeden önceki son evresinde, yani “Beyin Hazımsızlığı” aşamasında olduğumuzu söylemek mümkündür.
Beynimizde yapay bir mutluluk yaratarak bağımlılık yapan ve yapay zekâ ile güçlendirilen internet uygulamaları, zihinsel ve duygusal çöküşlere yol açabilir. Bu durumun sosyal ve bireysel travmaların ötesinde, metafiziksel boyutta manyetik etkilerle insan beynini ve dolayısıyla düşünceleri yönetme potansiyeli taşıyan distopik senaryolara zemin hazırladığı söylenebilir.
Yakın gelecekte gerçekleşmesi muhtemel bu tehlikeler için gerekli eğitimlerin verilmesi ve tedbirlerin alınması gerektiğini düşünüyorum.
Banu Sancak
GENEL
Az önceGENEL
Az önceGENEL
Az önceGENEL
Az önceGENEL
Az önceGENEL
Az önceEKONOMİ
Az önce
Merhaba hocam, gerçekten bir toplumun yaşadığı en büyük dram bu. Kendi çümesini farketmeyen bir toplumun içinde büyük bir şaşkınlık yaşıyoruz. Kendilerini farkettirmeye çalışan, ama fark ettiremeyen bir sürü insanın boş uğraşla zaman öldürmeleri ve zamanın kendilerini öldürmesini beklemeleti… Yüreğine sağlık.
Güzel bir bilimsel öğretici, şiirlerinde güzel iyi akşamlar diliyorum
Banu hocam kapsamlı bir analiz olmuş beyin çürümesiyle alakalı,kapsamlı bir çalışma tebrikler