AYNADAKİ LEKE

AYNADAKİ LEKE

Fuat Oskay kaleme aldı...

ABONE OL
20 Kasım 2025 09:42
AYNADAKİ LEKE
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dünyanın güç ile dizayn edildiği doğrudur; lakin mühim olan, gücün niteliği ve hangi yöne kanalize ettiğidir. Yoksa hak ve batılın ikisi de mutlak zafer için güçlü olunması gerektiğinin bilincindedir.

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, manda, himaye ve kapitalizme dayanan güç, Siyonizmin kirli emellerine hizmet etmektedir.
Makyavelizm, Siyonizmin düşünce temelini oluşturmaktadır.
Tümü 400 km karelik bir toprak parçası olan Gazze’de 2 milyon insan yaşamaktadır.
Gazze, bütün bir Filistin haritasında Filistin’i homojen olarak temsil eden tek yerdir.

Son 10 yılın organ nakli istatistikleriyle öncesine dayanan veriler arasında, organlara duyulan ihtiyacın azaldığı yönünde bir tablo sergilenmektedir. Bu durumun Filistin ile bağlantılı olması muhtemeldir. Enkaz altında kalan, kuvözde kaçırılan binlerce bebeğin, kimin güzelliğine güzellik kattığı bilinmemektedir.

İsrail’in oluşturduğu katliam ve mağduriyet sonrası yargılanamaması, küresel ölçekte (özellikle genç nesilde) adalete olan güveni yerle bir edecektir. Ne ki güç kullanımlı, zorla barış ile af yetkisini eline alan bir ulusun yargılanması olanaklı görünmemektedir.

Hitler sonrası suçunu kabul edip yakın zamana kadar yüklü miktarda tazminat ödemesine rağmen, Almanya’nın Yahudilere neredeyse seksen yıllık borcu bitmemiş gözükmektedir. Eli kanlı katile desteğini bu yönde okumak gerekir.

İspanya’nın Gazze’ye yönelik desteğinin kodlarına 15. yy. penceresi veya sol yönetimin algısı ve tavrı üzerinden bakılabilir.

Dünya üzerinde İsrail’i tanıyan devlet sayısı 153; Filistin’i tanıyan devlet sayısı 157’dir.
15 üyeli Birleşmiş Milletler Daimi Konseyi’nin 14’ü Filistin’i tanımaktadır.

Avrupa halklarının katliama yönelik başkaldırısı, Gazze için olmaktan daha ziyade Amerika’ya, hegemonyaya, emperyalizme başkaldırıdır. Küresel menfaatleri için Ukrayna’yı yem eden güç, yarın kendilerini de yutabilir endişesi içindedirler.

Her ülkeye parmak sallayıp tahlile tabi tutan, “şu ülkede şu ihlal var” diye bağıran Amerika, dikkat edilirse iki yıldır İnsan Hakları raporu yayınlamamaktadır. Çünkü kendini biliyor. Gazze’deki katliamın en büyük ortağı kendisi oluyor.

Gazze’de annelerin, ulusal düzeyde söz birliği etmişçesine çelikleşmiş şöyle bir kararı var:
“Her birimiz altı çocuk doğurmakla görevliyiz. İkisi evde kalıp eve bakacak, ikisi sahada olacak, ikisi de şehit olacak.”

Üzerlerine yağdırılan bombalar, bedenlerini çiğneyen buldozerler, evlerine giren droneler, dünyanın gözü önünde maruz kaldıkları yokluk, açlık ve işkenceler bu insanları yıldıramadı, topraklarından koparamadı. Gazze dünyayı değiştirdi ama kendisi değişmedi, kimseye minnet etmedi.

İleride bu imanı yıkma ihtimali olabilecek tek şey, kültür emperyalizmi tehdididir. Umarım bu gerçekleşmez. Bu tehdidi bertaraf etmek için Gazze’nin gerçek Filistinliler tarafından yönetilmesi hayati derecede önemlidir.

Gazze’nin yeniden imarı, inşası ve ihyasından söz ediliyor. Bunu yapacak güç, Gazzelileri Ürdün’e, Mısır’a, Sina Çölü’ne, Katar’a, Bahreyn’e, Yemen’e, Suriye’ye sürüp: “Siz buralarda 3–4 yıl bekleyin. Binalar tamamlandığında gelin.” diyecektir bir ihtimal. Gazze’ye dönmek isteyen, dönebilecek mi? Sahil şeridinin ticari amaçlı, tamamen farklı bir format ve dizayn ile Körfez ülkeleri tarafından imar edilmesi ve kapital kartellerin tekelinde işletilmesi hedefleniyor. Yıllar sonra geri dönen, hatıralarının, acılarının, davasının özyurdu olan Gazze’yi yerinde bulabilecek mi? Soru işareti taşıyor.

Son söz, Pakistan için. Uzunluğu 370 bin km’ye dayanan sınırlarının güvenliğini, uluslararası güç dengesi bakımından koruyabilecek tek gücün Amerika olduğuna inanıyor Pakistan. Liderinin, izzeti bir tarafa bırakıp başkana yaranma çabası, müslüman kardeşinin kanını içen vampire barış elçisi payesi biçmesi bundan.

Turnusol bir boya maddesidir. Asitle temas ettiğinde kırmızı, bazla temas ettiğinde mavi renk vermektedir.

7 Ekim’de tam olarak neler bittiğini, bütün detaylarıyla kimse bilmemektedir. Ancak Osmanlı’nın Filistin topraklarından çekilmesi, Filistin’in İngiliz himayesine girmesi, Balfour Deklarasyonu, BM’nin Filistin Kararı, 1948 Savaşları, İntifadalar ve sonrasından bugüne herkes her şeyi bilmektedir.

Gazze, genelde tüm insanlığın, özelde ise Müslümanlığın en büyük imtihanlarından biri olmaya devam etmektedir.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP