ACI RAUNTLAR

ACI RAUNTLAR

ABONE OL
6 Şubat 2024 05:29
ACI RAUNTLAR
4

BEĞENDİM

ABONE OL

Baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı… Genel olarak böyleydi. Nadiren de olsa sıra değişiyordu: Baş dönmesi, mide bulantısı, baş ağrısı… Fark eder miydi diye düşündü, her birini zaten her gün kaçınılmaz bir şekilde yaşıyordu. Beynini delmeye çalışan ağrılar delmeyi başarsa belki rahatlayacaktı.

Onlarca doktora gitmişti, ancak kimse ne olduğunu bulamamıştı. Bulamadıkları gibi ezbere ilaç yazıp göndermişlerdi onu: “Strestendir, şu ilaçları kullanın geçecek…” Geçen hastalık değil, sadece aylar olmuştu. Ayların yılları kovalamasından korkuyordu ve bu şekilde yaşamaya mahkum olmaktan: Baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı… Kimse onu anlamıyordu, dinliyorlarmış gibi yapıyorlardı belki de. Çünkü dinleseler ne kadar acı çektiğini fark ederlerdi. Esasen dinlemek görmekle eşitti. Ne yazık ki bunu bilen pek az insan vardı çevresinde. Ama en nihayetinde kendi evreninde acı ve tatsız rauntlar yaşıyordu, onu ayağa bile kalkmaktan alıkoyan. Hele dışarı çıkmak tamamen işkence olabilirdi onun için. Bu sebeple içinden gelmiyordu çıkmak, markete dahi gitmek istemiyordu. Kalabalık olan her yer sanki onu önüne katıyor ve yutmak için sabırsızlanıyordu. Katil balinaların yemekten önce oynadığı penguenlere benzetti kendini. En nihayetinde bir çözüm bulamazsa av olacaktı. Zaten çözüm bulmakta avare olanlar av olmaz mıydı?

Direnmek değildi çözüm, yüzeysel ilaçlarda da değildi. Problemi teşhis edip onu ortadan kaldırmaktan ya da problemi uysallaştırmaktan geçiyordu daima çözüm. O zaman kolları sıvama vaktiydi. Doğru doktorları bulacak, doğru tedavilere ulaşacaktı, başka yol yoktu. Acı kendiliğinden ehlîleştirilebilir miydi?

Hayat ona çok önemli bir öğreti vermişti yıllar içinde: çözüm basit olanda gizlidir, onu karmaşıklaştırma! Nitekim kalbinin ve mantığının gösterdiği yola güvenip aradığını bulmuştu. Şimdi bu bulduğuna alışma vaktiydi. İnsan gerçekten sabırla evriliyordu, hiçbir şey yapmamak değildi bu ama. Bizzat umut edip sakinleşmekti ve berrak düşünebildiğine şahit olmak, beynini delmek isteyen ağrıların onun cesaretine hayran kalıp artık bedenini terk etme kararı almalarını, ama bunu yavaşça yapacaklarını duymak. Çok mu endişeliydi yoksa çok mu mutlu? Korku olmadan cesaret olur muydu? Korkacaktı ki cesaret edebildiği için mutlu olsun ve yarınlar, yarınlar onun olsun…

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
Tüm Yorumlar (4)
  • Fatma

    Ne değerli bir paylaşım bu böyle, çok teşekkürler .Devamını gelmesini dilerim. 🙏🙋‍♀️

    Yanıtla
    +1
    -0
    • Ahu ÇETİN

      Değer verip okuduğun için ben teşekkür ederim🥰

      Yanıtla
      +0
      -0
  • Pelin

    Ahuuum canım,kelimelerini okumayı sevmek, seni sevmek gibi ; çok lezzetli 🙏

    Yanıtla
    +1
    -0


HIZLI YORUM YAP