PROJE OKULLARI ÖLÜ DOĞUM MU?

PROJE OKULLARI ÖLÜ DOĞUM MU?

ABONE OL
12 Mayıs 2024 01:00
PROJE OKULLARI ÖLÜ DOĞUM MU?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hükümetin millî eğitim politikasında başarısız olduğu alanlardan biri hiç şüphesiz proje okulları.

2014 yılından bu yana yaşanan süreçte bu okulların varlığı ve işleyişi ile ilgili kamuoyunun cevabını alamadığı onlarca soru varken öğretmenlerin de rahatsızlık duyduğu pek çok husus var. Bunların başında bu okullara yapılan yönetici ve öğretmen atama sistemi geliyor. Sınavsız ve puansız atama yöntemi, mevzuat dışındaki uygulamalar beraberinde pek çok sıkıntıyı getiriyor. Öğretmenin mesleki başarı ve yeterliliğini belirleyerek görevlendirilmesinden uzak olan uygulamalarla proje okulları sendika, eş dost, komşu ve akrabaların; CV’sinde (eğitimle alakası olmayan) bürokrat ve siyasi isim bolluğu olanların taşradan merkeze çekilme yerleri olarak karşımıza çıkıyor.

Burada Cumhurbaşkanımızın kendisine sorulan bir soruya verdiği cevabı hatırlayalım: “Sadece sadakat yetmiyor. Ehliyet ve liyakat yoksa sadece sadakat olmaz. Hocamın sözü vardı: Siyasette tekkeye derviş aramayacaksın, bu işi yapacak ehil insan arayacaksın.” O hâlde proje okullarında da iş ehillerine verilmeli.

Bu okullara yönetici ve öğretmen atamalarının geçmişte anadolu ve fen liselerine öğretmen atanırken olduğu gibi merkezi bir sınav sistemiyle ve mülakatsız olarak yapılması yaşanan rahatsızlığa bir nebze çözüm olabilir. Zira halkımızın mülakat sistemine güveninin kalmadığı malum. Bunda da sorumluluk elbette sistemin işleyişine müdahale eden iktidar sahiplerinin.

Bir diğer husus, bazı proje imam hatip liselerinde öğrencilerin okul yönetiminin bilgisi dahilinde ve hatta doğrudan yönetim eliyle bazı “ev”lere sohbetlere götürülüyor olduğu iddiaları, velilerin bu konuda duyduğu rahatsızlık karşısında okul yönetiminin durumu masum ve meşru gösterme çabası.

Eğitim hiçbir kişinin vicdanına ve hiçbir yapılanmanın irade ve inisiyatifine bırakılamayacak kadar ciddi ve önemli bir iş olduğuna göre Millî Eğitim Bakanlığının sorumluluk listesinin başında kendisine emanet edilen öğrencilerin başka kanallara yönlendirilmesine karşı tedbir almak gelir. Bu konuda çok yakın geçmişte yapılan hataların bedeli milletçe ödenmiş ve halihazırda ödenmekteyken Millî Eğitim Bakanlığının da azami dikkati göstermesi gerekir.

Değinilmesi gereken bir başka sorun ise “mobbing/bezdiri” meselesi. Pek çok kurumda karşılaştığımız bu sorunun bazı proje okullarında üst seviyede olduğuna yönelik şikayetler alınıyor. Görev süresinin uzatılması okul yönetiminin yetkisinde olan öğretmenler, kendilerinden beklenen “biat etme” zorunluluğundan dolayı psikolojik baskı altında hissettiklerini ve huzur içinde çalışamadıklarını dile getiriyorlar.

Gelinen noktada halkımızın var olmasının lüzumuna inanmadığı proje okullarının varlığını sorgulamak yerinde olacaktır. Bakanlığın son düzenlemeyle 1200 proje okulunu, proje okulu kapsamından çıkarması bu sorunun çözülmesi için atılan bir adım olarak değerlendirilebilir.

Millî Eğitim Bakanlığı proje okulu meselesinin çözümünde kamuoyuna, mağdur edilen öğretmenlere ve en önemlisi her biri diğerinden daha kıymetli olan, hiçbirini gözden çıkarmaya hakkımızın olmadığı, kendilerine en iyi eğitimi vermenin boynumuzun borcu olduğu çocuklarımıza ve gençlerimize karşı yükümlüdür.

Sevgi YILDIRIM

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


    HIZLI YORUM YAP